banner564

“Bugün dünün yarınıdır”

Kıbrıs’ta meydana gelen iç gelişmeleri, dış dünyada meydana gelen gelişmelerle birlikte ele almazsanız, iç ve dış siyasete dönük sağlıklı değerlendirme yapamazsınız. 
Şimdi bizi her açıdan ilgilendiren yeni gelişmelere bakalım. Libya’da çatışan taraflar yeni ve çok yönlü bir ateşkes antlaşması imzaladı. Bu antlaşmaya Rusya, ABD, AB destek verdi. Bizim basında bu antlaşma ile ilgili olarak pek bir değerlendirme yapılmadı. Sanki içe sinmediğine dair bir durum var.
Bu arada ABD Başkanı Sudan ile İsrail’in anlaştığını açıkladı. Sudan ile İsrail’i barıştıran ABD’nin yakın zamanda İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’i de anlaştırdığı ve onları da buluşturup barıştırdığını da yaşadık. BAE Yunanistan ile ortak askeri tatbikat yaptığı da bir gerçektir. Aynı zamanda tam bu dönemde Lefkoşa’da Mısır, Yunanistan ve “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” ortak bir deklarasyon yayınladığı da açıktır. Suudi Arabistan’ın da Türk mallarına karşı boykot kampanyası göz ardı edilemez. Bu arada bir başka gelişme komşumuz Lübnan’da oldu. Said Harari aylar sonra yeni Hükümet kurmak için görev aldı. Bunu Fransa’nın desteklediği nettir.  
Ayrıca Türkiye ile Yunanistan arasında meydana gelen gerilim devam ediyor. Gerilim artışına şimdilik NATO’nun dokunuşu ile 28 ve 29 Ekim’de Türkiye ile Yunanistan’ın karşılıklı olarak ilan ettikleri büyük deniz tatbikatları ertelendi. 
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da devam eden savaş ve Suriye’de İdlip bölgesinde olan ciddi gerilim ve arayışlar da var. Türkiye S-400 füze denemesi ile ABD ile gerilim yaşıyor. Rusya ile Suriye ve Libya’da huzurlu bir ilişki içinde değil. AB ile ilişkiler oldukça ekşili.
Bütün bunlar içte derinleşen döviz krizi ve pandeminin hala etkin olduğu ciddi ekonomik ve  insani krizlerle ele alındığında dışta oluşan gerilimle bunlar  birleşince, bizde ve  Türkiye’de, ön görülemeyen  önemli bir durumla yüz yüze olduğumuz ortaya çıkıyor. 
Victor Hugo, “Yarınlardan ümit beklenir ama bugün dünün yarını idi” der. 
Çok iyi niyetle inşallah ile yarına dair olumlu bir ümit beslemek çok insani bir tavırdır. Ama esas olan bugündür. Yarını daha kötü veya olumlu kılacak olan bugün için sağlıklı ve akıl dolu işler yapmaktır.
Hele ABD’deki seçimler bitsin. Bu gelişmelere hız katacak işler yaşayacağız. Kim kazanırsa kazansın işler onların makro çıkarlarına göre olacak. Trump’ın kazanmasına iyi gözle bakanlara bir çift sözüm olacak. BAE, Bahreyn,  Sudan’ı İsrail ile barıştıran ve Kudüs’ün İsrail başkenti yapılmasına destek veren ve yeni Filisin siyaseti güden de Trump yönetimidir. Biden kazanırsa ABD’nin çıkarları için bunları göz ardı etmeyeceği de açıktır. Yani bölgemiz için onların dünün yarını olan bugüne dair ince ve önemli siyasetleri var. Peki, bizim dünün yarını olan bugüne dair nasıl değerlendirmemiz ve siyasetimiz var? 
Bu nedenle olaylara hamaset gözlüğünün siyah camları ile bakarsak bugünü okuyamayız. Yarın yarın diyerek dünü hamasetle yaşarsanız. Yalnız bugünü değil geleceği de riske atarsınız. Bu karmaşa içinde dayanmamız gereken zemin, içte demokratik birliğimizdir.
Diğer esasta sahip olduğumuz kazanımlar üzerinden bunları göğüslemektir. Bunlar da Kıbrıs için 1960 Antlaşmaları, BM Parametreleri ve 14 Şubat 2014 Ortak Belgesidir. Eğer bunlara dayanmazsak ve dün oluşan bu değerlerin kıymetini bilmezsek yarını bizim için daha sağlıklı kılamayız. Ancak ne acıdır ki hamasetle iç demokratik birliği sarstık ve bu değerler de göz ardı edilmek isteniyor.

YORUM EKLE
YORUMLAR
mehmet yahi
mehmet yahi - 4 yıl Önce

iyi ki varsın kalemine sağlık.

banner471

banner474