Türkiye’deki deprem felaketi sonrasında, KKTC’den AFAD’ın hesaplarına yatırılan miktarın 13 milyon 200 bin lira olduğu Başbakan Ünal Üstel tarafından açıklandı…
Bildiğimiz kadarıyla bu paranın 2 milyonunu Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, 2 milyonunu da Gazimağusa’daki bir denizcilik şirketi bağışladı…
Geriye ‘tüm KKTC adına’ 9 milyon kaldı…
Bunun yorumu sizlere ait…
Fakat; içinde bulunduğumuz süreçte Türkiye’ye yönelik yardımların yanı sıra, KKTC’nin ‘çok acil’ ihtiyaçları vardır…
Maliyenin gelirleri azalırken, deprem paniği nedeniyle giderlerinde ciddi artışların olacağı belirtiliyor…
Özellikle okulların tamiratı için çok yüklü miktarlarda paraya ihtiyaç vardır…
Rumlardan kalan 50 yaşın üzerindeki binaları yıllarca bakımsız bırakanlar sayesinde bu okulların büyük bir kısmında ciddi tamiratlar gerekiyor…
Tamiratlar yapılırken, öğrenciler için prefabrik sınıfların yapılması gündeme geliyor…
Sağlık giderleri
Deprem yüzünden psikolojisi bozulan insanların yanı sıra, ülkemize gelen depremzedelerin sağlık sorunlarının çözümü için de ciddi giderlerden söz ediliyor…
Henüz bu konuda bir plan ve programın olmadığını; bütçede herhangi bir düzenlemenin yapılmadığını görüyoruz…
Diğer tüm konularda olduğu gibi “Allah kerim” diyerek böylesi kritik bir süreci yönetemeyiz…
O yüzden, ülkemizdeki tüm ekonomik örgütlerin hükümetle işbirliği yapması ve öncelikli konuların saptanması gerekiyor…
Hatta emekli çıkmış deneyimli bürokratlara ‘gönüllü hizmet’ çağrısı yapılmalıdır…
Öncelikli konuların saptanması sonrasında ortaya çıkacak mali bilançonun ne şekilde karşılanacağını da hesaplamak zorundayız…
Maaşlardan kesintiye karşı çıkanları da ‘ortak eylem’ planının içine çekerek, kaynak yaratılması konusunda gerekli adımlar hızlı bir şekilde atılmalıdır…
Hiçbir şey yapmadan, her şeyin düzelmesini istemek veya düzeleceği konusunda umutlanmak cehaletten başka bir şey değildir…
KKTC’nin kağıttan kale olan ekonomisinin sert bir rüzgar karşısında yerle bir olacağını görmezden gelerek ‘Allah Kerim’le gün geçirenler, kendilerinin de yaşadığı bu ülkeye ve insanlara karşı kötülük yapmış olurlar…
Gün gele büyük pişmanlık duyacakları gelişmelerle karşılaştıklarında “ah vah” çekerler…
Dahası, bugün seyirci pozisyonunda kalanlar, bir süre sonra saha dışına çekilirler…
Bizden uyarması…
Sayın Akar , gerçek verilerin olmadığı KKTC’de verilen rakamları kayde alabilmemiz mümkün değildir! Nüfusun rakamı bilinmeyen Ülkemizde kaç her şeyini kaybetmiş depremzade geldi veya gelecek gerçek rakamları bilen var mı ! E Devletin olmadığı bir Ülkede hangi rakamlara güvenilebilir ki ? kasası boş Devletimizin borç yükünü, Elektirik ihalelerindeki kaybolan miktarları ve dökülen Sağlık sistemimizdeki verileri bilen mi var ! Geliri giderinden kat ve kat az olan maliyemiz her ay zamlanan maaşları ek mesaileri nasıl ödeyebiliyor acaba ! Aklın yolu birdir KKTC ‘yi getirdiğimiz noktada her ağızdan ayrı çıkan rakamlara nasıl güvenilebilir ki ? Ülkemizde Kaçımızın ne hastası olduğu verileri yok ! Bakımsız göletlerimizdeki Su miktarı verileri yok ! maalesef ne Alt yapı ve ne de gerçek Üst yapı verilerimiz var ! Ormanlari yaktığımız KKTC’de küçücük betonlaşan Ülkemizde yeşil alan verilerini bilenimiz var mı ! İki yıl sonra kırk yıldır bir çivi bile çakılmayan bakımsızlıktan dökülen yenilenmesi için yüzlerce milyon Dolara ihtiyaç olan Mağusa Limanımız işleyişini bitirecektir verisini veren Bakanımıza bu veri başarısı için bravo dememiz gerekmiyor mu yani !