banner564

Bugünleri de arayabiliriz

   Kıbrıslı Rumlar; 43 yıldan beri ‘Ata yadigarı topraklarına’ dönmek için bıkmadan, usanmadan mücadele veriyor...
   Kuzeyde mülk bırakanların büyük bir çoğunluğu hayatını kaybettiği halde onların çocukları, yakınları ve Rum liderliği ile kilisenin organize ettiği örgütler bu eylemleri hiç aksatmadan sürdürüyorlar...
   Güzelyurt’a, Maraş’a, Karpaz’a dönüş etkinlikleri organize ediyorlar...
   Tüm törenlerde resmi geçide katılan öğrencilerin taşıdığı pankartlarda ‘Girne’, ‘Karpaz’, ‘Güzelyurt’, ‘Maraş’, ‘Değirmenlik’ ve diğer bölgelerin isimleri vardır…
   Bırakın büyük kentleri, en küçük köyler için dahi eylem üstüne eylem yapıyorlar...
   Mumlar yakılıyor, dualar ediliyor, adaklar adanıyor...
   Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yetkililerine mesajlar gönderiliyor...
   ABD, İngiltere ve diğer ülkelerdeki Rum-Yunan lobisi devreye sokularak ‘işgal ve istila’ propagandasını aksatmadan devam ettiriyor...
   Kıskanıyor muyuz?..
   Evet kıskanıyoruz...
   Katıldığımız tüm turizm fuarlarında, Kuzey Kıbrıs standını protesto ederek, turistlere “otellerimizi çaldılar sakın o otellerde kalmayın suç işlemiş olursunuz” diyorlar...
   Kısmen de etkili oluyorlar...
   Kuzeydeki mülklerin tamamının kendilerine ait olduğunu söylerken güneydeki Türk mülklerinden hiç söz etmiyorlar...
   KKTC’yi yönettiği iddiasında olanlar da onların bu etkili propagandası karşısında en ufak bir adım atmıyor, haklı davamızı anlatma becerisi gösteremiyorlar...
   Tam 43 yıldır bir ganimet, vurgun ve Türkiye’yi yolma siyaseti uyguluyoruz...
   Bunun dışında hiçbir derdimizin olmadığı gözler önündedir...
   Nereden, nereye geldiğimizi...
   Neden kuzeyde toplandığımızı...
   Neden Türkiye’nin garantörlüğüne ihtiyaç duyduğumuzu anlatamıyoruz...
   Anlatmak için de bir çaba göstermiyoruz...

Onlar açıklıyor biz siniyoruz

   Güneydeki değerli mülklerimizin nasıl yağmalandığını Rum gazeteleri yazıyor da, KKTC’de kimse bu gerçekleri değerlendirme ihtiyacı duymuyor...
   Larnaka ve Baf Havaalanları’nın, Türk arazisi üzerinde kurulduğunu dahi hiçbir zaman gündeme getirmiyoruz...
   Baf’taki ‘Andreas Papandreu Askeri Havaalanı’nın gerçek sahibi olan Kıbrıslı Türkler ‘iade’ talebiyle Rum mahkemesine başvururken, KKTC’den yardım görmüyorlar…
   Bizim taraftakiler bu müthiş kozu dahi kullanamıyor...
   Birleşmiş Milletler ve AB nezdinde konuyu gündeme getirmiyor, yaşananları delillerle gözlerinin içine sokamıyorlar...
  Tekrar edelim...
   Bunun birinci nedeni, ülke yönetiminde bulunanların; devlet ve millet menfaatlerinin ön planda tutmamasıdır...
   Bir başka nedeni yönetim beceriksizliğidir...
   Bunun bir başka nedeni yağma, vurgun ve yolma anlayışının sürdürülmesidir...
   Ama gün gele tüm bu ihmallerin bedelini toplumun tümüne ödeteceklerini birilerinin kafalara sokması lazım...
   Hiç beklenmedik bir zamanda, hayal bile edilmeyen sıkıntıların içine sürüklenirsek; karşımıza sadece 2 seçenek koyacaklar:
   Ya 1963 koşullarında olduğu gibi çadırlarda, azınlık olarak yaşamak...
   Ya da göç etmek...
   İsteyen Londra’ya, isteyen Avustralya’ya...
   Tehlike bu kadar büyüktür... 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Osman Nuri
Osman Nuri - 2 yıl Önce

Ağziniza saglik Reşat bey. Kiliç hakkımız olan bu topraklarda sanki bırakıp gidecekmiş gibiyiz.
Özellikle Çamlibel Bucaği 1974 te bulunan mevcut durumuna göre adeta 48 yıl geriye gitmiştir.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

74 sonrası Kıbrıslı Türklerin en büyük hatası birçoklarımızın bol para kazandığı Rum mallarına Koçan çıkarıp satmak oldu , Kimse kimsenin mallarını izinsiz Satamayacağı Dünyamızda bizler bunu yapmakla Uluslararası Hukuk ile Dünyayı karşımıza almış durumdayız ! Anavatan Türkiye’nin bu nedenle bizlere sağlamış olduğu Mal Tazmin Komisyonunu ise sanki gerçek değilmiş gibi umursamayıp işlemez hale getirdik ! İnanmalıyız ki gerçek olan bu hatamızın bedelini bugün değil ise yarın ödemek mecburiyetinde kalacağımız kesindir !!!

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Yani yarım gün mesai devlet sırtından beslenmeli devlet memur işci zihniyeti herşeye muhalefet vs vs

öz
öz - 2 yıl Önce

Kıbrıslı Rumlar da ''Ata yadigarı topraklarına'' dönmeyeceklerini bilirler. Yeter ki bir anlaşma olsun Türkler Kuzeyde,biz güneyde yaşayalım diyorlar. Onlar ellerinden alınan toprakların tazmin edilmesini istiyorlar. TMK da bu amaç için kuruldu. Takas veya tazminatla bu iş kapatılabilinir de karşılığı kim nasıl ve nereden karşılayacak.Yağma hasanın böreği gibi Rum mallarına çökenler,para verir mi hiç? İTEM yasası ile mal sahibi olanlar hangi tazminatı verecek? Malları satıp gidenler nereden bulunup parası alınacak?Yine Rum tarafında malını satanların aldıkları mallar ne ile karşılanacak? Mücahitlik puanı gibi subjektif ölçüler nasıl düzenlenecek? Hala daha puanı olup mal alamayanlar nasıl tazmin edilecek? 200 bin Rum gitti 60 bin Türk geldi. 200 bin-60 bin= 140 bin kişi nasıl tazmin edilecek? Bu soruların cevabı Çözüm ve AB dir. Bu şekilde fosil yakıt kullanma yasağı gelmedenKıbrısın Hidrokarbonlarından elde edeceğimiz payla bu tazmin işi mümkün olabilir. Gerisi havanda su dövmekten başka bir şey değildir

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr öz annanda crans montanada dersini almadın mi aldılar da görmedin mi iskembei kubradan sikiyor hayal aleminde iştigal ediyorsun soroscumusun alman vakifci mi

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Yüzyılın palavracisi mr öz

Kemal Bayraktar
Kemal Bayraktar - 2 yıl Önce

Teşekkürler.
Bu tüm yazdıklarınız maalesef acı gerçekler.
Duyarsızlık ancak bu kadar olurmuş. Yaşarsak bakalım daha neler göreceğiz.
Kaleminize sağlık.
Saygılarla

banner471

banner474