banner564

Bütçe ve ‘karıncadan yağ çıkartmak’

 2020 Bütçesi Mecliste görüşülüyor. En dikkat çekici noktalardan biri Fiyat İstikrar Fonudur. Önemli bir dolaylı vergi kalemi olan FİF; akaryakıt, alkol ve sigara üzerine konan vergidir. Akaryakıta bakalım.

Bir litre akaryakıttaki FİF vergilerini dönem bakımından inceleyelim. 
27/4/ 2019 tarihinde FİF                     58 Krş / lt idi. 
21/ 5/2019 tarihinde FİF                     45 Krş/ lt oldu.
Bu iki dönem, döviz krizinin dorukta olduğu 4’lü koalisyon dönemi idi. 4’lü koalisyon bir siyasi tercih yaptı ve enflasyonun en yüksek seviyeye çıktığı dönemde, halkın cebinden ve ekonominin kendisinden daha fazla kaynak çekmemek, ayrıca pahalılığı tırmandırmamak için FİF’i düşürdü.
Bunun arkasından UBP-HP Hükümeti kuruldu. Bakışı farklı bir hükümet iş başına geçti. Ne oldu?
7/9/ 2016 tarihinde FİF                      94 Krş/ lt oldu ve...
19/10/ 2019 itibari ile de FİF             85 Krş / lt olarak devam ediyor.
 Dövizin yükseldiği noktadan, küçük sıçramalarla devam ettiği, petrol fiyatlarında sıçrama olmayan dönemdeyiz. Ama bu dönemde FİF, en yüksekten uygulanıyor. Petrol satış fiyatının düşmesi gerekirken, aksine üzerindeki vergi %62- 82 arttı. Böylece halkın cebinden ve ekonomiden daha fazla kaynak çekerek, Bütçe finansmanı için kullanılıyor. Bu; “ kaynak artışı sağladık” söyleminin, küçülen ekonomiden ve halkın cüzdanından daha fazla kaynak çekmek olduğunu ortaya koyuyor.
Üstelik 2020 Bütçesinde ise FİF,  %15 artışla 890 milyon olarak öngörülüyor. Yani aynen devam.
Ama 2020 Bütçesinde, Turizm Teşvik Fonu Geliri olarak ön görülen rakam 34 milyon TL’dir. Bu 2019 Bütçesinde öngörülenle ayni rakamdır. Yani Hükümet, TL bazında bunu ayni tutmakla, Turizmde artış değil, reel olarak gerilemeyi kabullenmiş demektir.
Ercan Hava Alanındaki gelirlerden ise 2020 yılında hükümet, 200 milyon TL gelir öngörmektedir. Bu rakam 2019 Bütçesinde 197 milyon TL’dir. Yani Ercan’dan %1,5 artış öngörüyor. Bu iki rakam 2020 yılında Turizm sektöründe bir büyüme değil, reel gerilemeyi ön görmek demektir. 
İthalattan Alınan KDV'de 2020 Bütçesinde,  %0,13’lük bir artış ve Dâhilde Alınan KDV'de de yine  %0,13 lük bir artış öngörüsü var. Yani hükümet bunlarla iç tüketimdeki reel gerilemeyi ve ekonomik daralmayı resmen ilan ediyor
Tapu Harçlarında ise 2019’da 146.600 milyon TL olan öngörü; 2020 Bütçesinde 112.400 milyon TL’ye, yani %30 bir eksilme öngörüyor. Bu ne demektir? Ya İnşaat Sektöründe önemli bir daralma ya da Tapu Harçlarında ciddi düşüşü demektir. Her ikisi de ciddi sorun var demektir.
Ayrıca izaha çok muhtaç bir durum daha var. Hükümet 2020 Bütçesinde Gelir Vergisinde, 2019’a göre % 48 bir artış öngörmektedir. Kurumlar Vergisinde ise Hükümet, 2020 Bütçesi ile %48 artış öngörmektedir. Merak bu ya.. Turizm ve İnşaat Sektöründeki daralma ve ayrıca iç tüketimde, içte ve ithalatta alınan KDV'de reel olarak küçülme öngören hükümet, ekonominin hangi büyüme payından bu vergileri toplayacak? Yoksa vergi yasalarında oynayarak özel ve kamu çalışanlarının muafiyetlerini azaltma ve iş dünyası içinde oranları mı artırma yoluna gidecek?
Bu nedenle 2020 Bütçesinin mantığını,  “Karıncadan Yağ Çıkartmak” sözü ile tanımlamak gerekir. Ekonomik sıkıntı içinde kaynak; büyümeden değil,  halkın ve ekonominin cebinden dolaylı ve direk vergi ile daha fazla çekerek sağlamak hedefleniyor. 

YORUM EKLE

banner471

banner474