CAS kurulduğu günden beri sorun olmaya devam ediyor, etmeye de devam edecek. Çünkü siyasilerin oyuncağı oldu bu insanlar. Başbakan çıkıp söz veriyor, berisi bir şeyler söylüyor, muhalefet el altından destek vereceğiz diyor. Hal böyle olunca da şirkette bir türlü “huzur” gelmiyor.

Önceki gün ADA TV de eylem yapan CAS çalışanlarının sözcüsü Osman Kırmızı CTP’nin Cumhurbaşkanı adayının yani Dr. Sibel Siber’in CAS çadırını ziyaret ettiğini ve “Seçin beni size özlük haklarınızı vereyim” dediğini açıkladı.

Yani kısacası 76 kişi üzerinden bir siyasettir gidiyor. Beri tarafta da işine sahip çıkmaya çalışan CAS çalışanları işe devam ediyorlar. 

Hükümetin bir tarafı “kesinlikle olmaz” derken diğer tarafı söz üzerine söz veriyor? “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!”

Hükümet ortaklarından Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, CAS çalışanlarının devlete alınmasının söz konusu bile olmadığını kaydederek “Böyle bir şey olamaz. Çünkü ortada özelleştirme değil, batmış iflas etmiş bir şirket vardır. CAS personeli bunu aklında tutsun” diye konuşmuştu... 2 Temmuz 2014’deki Bakanlar Kurulu girişinde. 

Bu kez 6 Şubat 2015 tarihinde yani Denktaş’ın söz konusu açıklamasının üzerinden 7 ay gibi bir süre geçtikten sonra Başbakan Özkan Yorgancıoğlu yine bir Bakanlar Kurulu öncesinde ne diyordu? Aynen veriyorum;

“Yorgancıoğlu, CAS’a çalışmak üzere gönderilen 137 kişinin devlette istihdam edilmeleri yönünde talepleri olduğunu anımsatarak, bu dönemdeki süreci anlattı. Söz konusu çalışanların KTHY ile yapılan sözleşme uyarınca KTHY personeli olduğunu Savcılıktan teyit edildikten sonra Meclis’e bir yasa sevk ederek onların da KTHY personeli olarak devlete girmeleri adına müracaat etmeleri için bir haftalık süre tanıdıklarını ve sürenin tamamlanmasıyla söz konusu çalışanların müracaat ettiğini söyleyen Başbakan, şu anda Personel Dairesi’nin 137 KTHY çalışanının hangi dairede çalışacakları ile çalışma yürüttüğünü belirtti.”

CAS çalışanı Osman Kırmızı, CTP’nin Cumhurbaşkanı Adayı “Beni seçerseniz size özlük haklarınızı veririm” dediğini televizyondan açıkladı.

Artık bu iş çok ama çok “Castı”

Ya bu şirket kurulma amacına göre hareket edecek ya da kapanıp gidecek. Zira bu şirkette şu an çalışan diğer insanların ekmekleri de riske atılıyor. Zira CAS’tan hizmet alma niyetinde olan şirketler bu kaos ortamında anlaşma yapmaktan çekiniyor. 

Çünkü o şirketlerde biliyor ki burası KKTC ve burada her an her şey olabilir. Ortada kalmamak için CAS’tan hizmet satın almıyorlar. Şuan iki şirket CAS’la çalışıyor. Eğer bu tür huzursuzluklar devam ederse onlarda yakında vaz geçebilir. 

Şu an eğitimlerini almış, işinde uzman kişiler tarafından yapılmaya çalışılan işler bu kaos ortamı yüzünden tehlikeye girebilir. 

Eğer bu insanları alacaksanız bir an önce alın ve CAS yoluna yeni personel ile devam etsin. Eğer yok almayacaksanız bu insanlarla kedinin fare ile oynadığı gibi oynayıp durmayın. 

Hem bu insanlara hem de CAS’a yazık ediyorsunuz.

MESAJLAR

Özkan YORGANCIOĞLU: CAS çalışanları arasında gerginlik her gün biraz daha artıyor. Sonunda birilerine bir şey olursa sorumlusu kim olacak?

Serdar DENKTAŞ: Yurt dışından döndükten sonra iki önemli konu sizi bekliyor olacak. Birisi futbol dosyası diğeri CAS konusu. 

Dr. Hakan DİNÇYÜREK: Bugün Bakanlar Kurulu’nda tüm gözler sizin üzerinizde olacak. Zira filtre konusunda geri atım atmanızı isteyecekler. Bakalım ne yapacaksınız? 

Dr. Bülent DİZDARLI: Aradınığız herkes telefonlara bakamayınca bugün sizde telefonlara bakmama kararı almışsınız. Bakalım gerçekten bu karara uyacak mısınız? 

Ahmet HAVUTÇU: Dün Ertan Tosun ile hem yürüyüş yaptınız hem öğlen yemeğini birlikte yediniz. Bu arada sohbetiniz de hayli koyu idi. 

Erhan BAŞAY: Kasap Döneri dün ilk defa denedik. Gerçekten Kıbrıs’ta bir ilki gerçekleştiriniz gene. Bu işlerin erbabı olunduğunuzu bir kez daha kanıtladınız valla. 

Aytaç DAVULCU: Galatasaray derbisinden sonra antidesepran haplar kullanmaya başlamışsınız. Çok dert etmeyin kendinize böyle şeyleri. Çabuk geçer seneye kadar unutursunuz. 

Gürkan KARA: Bugün Girne’de kimseye söz vermeyin. Sizi mutlaka bir köşede kıstıracağım ve şu tava maçının rövanşını alacağım. 

Hasan UZUN: Son günlerde sizin petrole uğrayan siyasiler artmış. En son olarak Kudret Özersay’da sizin mekana uğramış. 

Girol ERYILDIZ: Gazimağusa’da emlak işine girmek için artık son hazırlıkları yapıyormuşsunuz. Hadi bakalım kolay gelsin. 

Mehmet ÇANGAR: Dün Ertan Birinci ile birlikte Kasap Döner’de öğlen yemeğindeydiniz. Nasıl Kasap Döneri beğendiniz mi? 

Oğuz CEYDA: Meserya’da vatandaş seçim telaşını bırakıp geçim telaşına düşmüş. Hastalıktan geçilmiyormuş Meserya’da. 

Zorlu TÖRE: Yarın mecliste tüm gözler Albayrak ile sizin üzerinizde olacak, kendisine hoş sürprizler hazırlıyormuşsunuz duyduğumuza göre. 

Dr. İdris DENİZ: Kıbrıs’a geldikten sonra ne çok konuda eksiklik olduğunu her halde tahmin bile edemezdiniz. Her gün bir şeye şaşırmaya artık alışmış olmanız gerekiyor. 

Mustafa GÖÇER (Çatlı): Pek muhterem Halanız hakkın yoluna yürümüş. Merhumeye Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun.

Ömer ARABACIOĞLU: Kadıköy’deki mağlubiyetten sonra basketbolda gelen galibiyete sevinmiş ve araba ile tura çıkmışsınız Gönyeli’de. Bari yanınıza Cimbomlu Hasan’ı da alsaydınız. 

Kadri FELLAHOĞLU: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Sevim Hanımın doğum günü sürprizini beğendiniz mi bari?  

Osman NAZLI: Derbiden sonra ortalardan kayboldunuz. Sizi unuttuğumuzu mu sandınız. Bizce hiç çekinmenize gerek yok. Lütfen ortaya çıkın. 

Burhan CANBAZ: Milli Piyangonun son çekilişindeki büyük ikramiye size çıkmış. Güle güle harcayın ikramiyenizi. Bu arada artık bizi de görürsünüz değil mi? 

GÜNÜN SORUSU??

“Bu ülkenin sadece spordan sorumlu bakanı olarak değil, aynı zamanda eski bir sporcusu ve vatandaşı olarak bunun muhteşem bir girişim olduğunu söylüyorum. Bu benim beklediğimin çok üzerinde bir adım. Sayın Demirören’e çok teşekkür ediyorum.”

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş