banner564

Cenevre Konferansı öncesi

  KKTC; Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmıyor...
  Fakat birçok ülke ile ticaret yapıyor...
  Sınırlı sayıda olsa bile, birçok ülkeden turist ağırlıyor...
  Adaya ilk kez gelen turistler doğaya hayran kalıyor...
  Daha sık gelenler, tarihi yerleri dolaştıktan sonra ‘çevre kirliliğinden duyulan rahatsızlığı’ dile getiriyor...
  Fakat KKTC’yi yönetenler, turistler kadar rahatsız olmuyor bu durumdan...
  Antik limanın çöplerle kaplanması, yolların çökmesi, sahil kısmının şemsiyelerle kapanması, kent içi yolların bombalanmış Suriye sokaklarına benzemesi de onları rahatsız etmiyor...
  Hükümetler ve belediyeler, kendilerine ayrılan bütçeleri daha çok ‘istihdam amaçlı’ kullanarak, yatırımları ihmal ediyor...
  Başı ağrıyan belediyeler ve bakanlıklar ise Ankara’nın kapısını çalarak yardım talep ediyor...
  Türkiye; bugüne kadar tüm altyapı harcamalarımızı karşılayan, cari bütçeye de katkı yapan tek ülkedir...
  Yapmaya da devam edecek...
  Ancak; Türkiye yardım yapıyor diye, 47 yılın kötü siyasetini sürdüremeyiz...
  Yeni bir yönetim anlayışıyla ciddi ve kalıcı icraatlara ihtiyacımız vardır...
  Gelinen noktada “ne şiş yansın, ne kebap” diyerek, batmış devlet kurumlarını “yarı özelleştirme” adı altında yaşatma düşüncesini artık terk etmeli ve dünyadaki değişime ayak uydurmalıyız…
  Kısacası özelleştirmeden korkmamalıyız…
  Can çekişen Telefon Dairesi’ni ve istihdam merkezi haline getirilen Elektrik Kurumu’nun bu şekilde yaşatamayız…
  Bu şekilde yaşatma düşüncesi yüzünden çektiğimiz sıkıntıların artık sona ermesi gerekiyor…

Kritik bir süreçteyiz

  Ülkemizin sadece iç sorunlar açısından değil, Kıbrıs sorunu açısından da kritik bir süreçten geçtiğini anlamak zor değildir...
  Rum liderliği, elimizdeki her şeyi almak ve bizleri yeniden azınlık durumuna düşürmek için büyük çaba harcıyor...
  Bizlere ‘eşitlik’ hakkı vermek istemiyor...
  Bizleri yönetimden uzak tutmaya çalışıyor...
  Mülkiyet meselesinde sadece 20 Temmuz 1974 sonrası olanları dikkate alıyor...
  Ondan önceki yıllarda bizlere yaşattıklarını, mal ve mülklerimizden silah zoruyla kovulmamızı dikkate almıyor...
  Tazminat konusunu da sadece 1974 sonrasına göre değerlendiriyor...
  Böylesi bir düşünce karşısında Kıbrıslı Türkler olarak, iç kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp, daha güçlü bir savunma ve aydınlatma hareketi başlatmalıyız...
  Gerçekleri görmezden gelmeyelim…
  “Çözüm istiyoruz” diyerek uçurumdan aşağı yuvarlanamayız…
  Hiç kimsenin bizlerden bunu isteme hakkı yoktur…
  Her iki anavatanın da garantörlüğünün devamını öngören sağlam bir anlaşmaya varız…
  İyi niyetimizi defalarca kanıtlamış bir toplumuz…
  Ama iyi niyetin yaşamsal tehlike boyutuna vardırılmasını da kabul edemeyiz...

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Kktc Cumhurbaşkanı ve ekibi Cenevreye Dünyanın hayır dediği egemen iki Devletli çözüm için gidiyor ve yine Dünyanın kapatın dediği Maraş için halen açmak için uğraş veren Kktc Dünyayı karşısına almakla nereye varabilecektir ! Bu mentalite ile Cenevre sonrası Kktc için maalesef beş yıl daha da yalnızlaşmak Dünyadan daha da dışlanmak fakirleşmek ve yoksullaşmak olacaktır .

Muhammed Ali
Muhammed Ali @Hasan Nuri - 3 yıl Önce

Sayin Hasan Nuri bunlar zaten kendileri de Cenevrede birsey basarabileceklerine inanmiyorlar, basarmak icin de gitmiyorlar zaten. Dostlar alsiveriste gorsun yeter. Plan B hazir nasilsa.

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

50 yıldır evet dediniz annan planı ve crans montana dahil ne oldu ab ye tam üye mi oldunuz ambargolar mi kalktı ne oldu hayatta en kolay şey başkasına akıl vermektir nedir çözüm aklınızdan geçen nedir

Öz
Öz - 3 yıl Önce

1974 öncesi K/Türklerin büyük çoğunluğu Türk bölgesinde okurken Tatar, Rum tarafındaki İngiliz okulunda okudu.1974 sonrası İngiltere'ye gitti.Üniversite tahsilinden sonra Asil Nadir'in Poly Peck şirketine girdi.Holding battı.Türkiye'de Erol Aksoy'un Show TV sine girdi,Erol Aksoy battı. Kıbrıs'a geldi,UBP ye girdi. Başkanı Özgürgün hem başkanlığı, hem de milletvekilliğini bıraktı.UBP kurultaya gitti, Sucuoğlu kazanacakken bıraktı.Özersay'ı Cumhurbaşkanı yapma koşulu ile ayartıp yarı yolda bıraktı.Şimdi yıllarca tartışılıp,belli bir noktaya getirilmiş olan Kıbrıs sorunun çözme(me)ye Cenevre'ye gidiyor.Neye el attıysa darmadağın eden Tatar'dan K/Türkleri, barışın geleceğini beklerlerse, daha çok beklerler

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Bakin mr Öz Reis Başbuğ Tatar sizin gibileri önüne katar dünyanın obur ucuna kovalar nasıl palikaryadan iyi komisyon götürüyormusun sizin gibilere bir tavsiye ya eşeği güdersin ya çeker gidersin yani ya seve seve ya obur turlu you got it kapis ok mi yoksa okeye dönelim mi

banner608

banner474