banner564

Cennet ülkemiz ne hale gelmiş

   Kıbrıs’ın kuzeyi, dünyada benzeri olmayan bir anlayışla yönetiliyor…   
   Mesela; siyasetin kalbi meyhanelerde atıyor…
   Memleketin en önemli konuları orada tartışılıyor…
   Gündüzleri konuşulamayan konular orada konuşuluyor…
   Meyhane masalarında ülke sorunlarını hemen çözüyorlar...   
   Parti işlerini de hallediyorlar...   
   Kim daha yakın, kim daha uzak...   
   Kim sadık, kim hain!..   
   Ertesi gün kılıçları bileyip, hainlere (!) yönelik temizlik harekatı başlatıyorlar...   
   Adalet arayan vatandaşın 3 yıl, 5 yıl mahkeme sırasında beklemesi kimin umurunda...   
   İşte böylesi bir siyaset anlayışı yüzünden bugün güzel ülkemizi yaşanmaz hale getirmiş durumdayız...   
   Yüksek Mahkeme Başkanları yıllardan beri suçlarda patlamanın yaşandığını vurguluyor...   
   Polis, en az 5 yıldan beri bin eksik personelle çalışıyor…
   Ama kimin umurunda…
   Kuzey Kıbrıs’ta suçların patladığını görmezden, duymazdan gelmeleri gerçekten ürkütücü bir durumdur…

Kapılar çalınıyor, yürüyenler korkuyor

   Hafta sonunda bile nöbetçi mahkemeler ‘iğrenç olaylara’ bakmak zorunda kalıyorsa; ülkemizin ne hallere düştüğünü görmek ve uyanmak zorundayız…
   Adam otoparkta köpeğe tecavüz ediyor…
   Sonra da “alkollüydüm, hatırlamıyorum” diyor…
   Bazıları, kadınların yoğunlukta olduğu yürüyüş alanlarında pantolonu çıkarıp, iç çamaşırla saatlerce oturmak suretiyle herkesi rahatsız edebiliyor…
   Ancak sayıları gittikçe artan bu tür suçlara karşı caydırıcı önlemler alınamıyor…
   Böylesi bir iğrençlik Kıbrıs’a yakışıyor mu?..
   Evet ‘Afrodit’in adasındayız…
   Ama o güzelliğin yerini köpek tecavüzcüleri almış…
   
 Hemen her yerde bir rezillik yaşanıyor…

   Sözde eğlenmek için gece kulübüne gidenler; şişelerce alkol sonrasında kavgaya tutuşuyor, kesici aletlerle birbirlerine karşı saldırıya geçiyorlar…
   Bu nasıl bir eğlence?..
   Bu nasıl bir kültür?..
   N’oldu bu ülkeye?..
   N’oldu bu insanlara?..
   Geçtiğimiz haftalarda 12 bin liraya pasaport-vatandaşlık iddiaları gündeme damga vurmuştu…
   Ayrıca 2 bin lira karşılığında sahte KKTC ehliyeti düzenleyen çeteler türedi…
   Peki kimler yapıyor bu işleri?..
   Yapanlara ne tür cezalar verilebiliyor?..
   Sorumluları kimlerdir?..

Bu şekilde gitmez

   Sözde güzel bir ülkede yaşıyoruz...  
   Ama güzelliklerin üzeri pisliklerle örtülüyor…
   Bunca suç patlamasına karşın polis ve yargıç sayısı yetersiz…
   Yasalar caydırıcılığını yitirmiş…
   Cezaevi patlamış…
   Bu halimizle mi Avrupalı olacağız?..  
   Hayal görmeyelim… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Bir zamanlar Cennet gibi bir Ülke olan KKTC yi talan edip mahvettik, ne Havasını ne Denizini ve ne de Çevresini bıraktık gezelim Ülkemizi yaşanamaz bir Ülke yaptık ! Parasızlıktan ve yatırımsızliktan dökülen KKTC de Devlet edenlerimizle bizleri hiç de iyi bir gelecek maalesef beklemiyor , Siyaset nedir bilmeyen Siyasilerimiz ile KKTC yi getirdiğimiz noktada söylenen söz “ Living In TRNC Is Bad For Your Health “. olmuştur ! Seçtiğimiz Devlet edenlerimizle Sonsuza dek diye kurduğumuz KKTC yi getirdiğimiz nokta maalesef budur !!

RECEP KALMAZ
RECEP KALMAZ - 2 yıl Önce

Biz ferdi bireyler olarak değişmediğimiz sürece hiçbir şey değişmez.Önce biz değişeceğiz.Önce biz namuslu,ahlaklı ve vicdanlı bireyler olacağız.Kul hakkı yemeyeceğiz.Torpil yapmayacağız.Ticaretimize hile hurda karıştırmayacağız.Aç gözlü olmayacağız. Şunu unutmayalım eleştirdiğimiz siyasetçilerimiz de işini yapmayan memurlarımız da bu ülkenin evlatları senin benim çocuğumuz torunumuz.Bu kişiler uzaydan gelmedi.Her biri bu toplumdan çıktı.Demek ki bizim mayamızda bir bozukluk var bizde bir bozukluk var.Önce biz değişeceğiz.Sonra toplum değişecek toplum düzelecek.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Yorumlarda atan tutan klavyecilere:ilk tası günahsız olanınız atsın yani hayatta en kolay şey akıl verip elestirmektir zor olan icraattir nefsine çeki düzen vermektir kuvvetli vuruşa dayanmaktir ayakta dik durabilmektir

öz
öz - 2 yıl Önce

1963 sonrası küçük bölgelerden, nispeten daha büyük yerleşim bölgelerine göçmenler gelmişti. Bu fakir halk hep birlikte çalışarak onlara evler yaptılar. Yine bu toplumda,maaşı olanlar daha maaş zarfını açmadan götürüp içinden belli oranda bir miktarı cemaata karşılık beklemeden verdiler. Büyükler hatta lise öğrencileri, iş ve okul haricinde gece ve gündüz mücahitlik hizmetlerini yaptılar. Öğretmenler iyi yetişmişlerdi ve öğrencileri iyi yetiştirdiler. Komşu denince akrabadan daha yakın güvenilebilecek kimselerdi ki çoğu göç ettikleri İngiltere, Avustralya ve Kanada'da bile olsa dostluklarını devam ettirmeye ülkeyi ve komşularını hasretle yad etmeye devam ettiler. Bir birlik vardı saygı sevgi vardı,dostluk kardeşlik vardı. Ve 1974 sonrası kaçan Rumlardan kalan malların, güneyden gelen göçmenlere dağıtılması ile bozulmaya başladı her şey.Önceleri bunların hırsızlık malı olduğu,helal olmadığına inanalar olduysa da bal tutanın parmağını yaladığı görülünce, ganimetçilik patladı. Tabii bunun için de köşe başlarını ele geçirmek şart oldu. İşte bu gün hala devam eden olay, Mamma için köşe başlarını tutma olayıdır.Köşe başlarını tutmanın her türlü yolu mübahtır. Yandaş vatandaşlık, seçimde para makam ve ganimet.Vatan Millet Sakarya. Sırasında Atatür, sırasında tarikat cemaat namaz, cami.Kim daha fazla bağırsa...
Hani bir şarkı vardı. beni siz delirtiniz.
Bizi sizler delirttiniz...

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr öz zaten senin akıllı olduğuna inanmiyorduk daha nasıl delirebilirsin guneydeki malları kimlere verdiler bu gidişle ya hemoroid ya şizofren olacaksın ama takma reis başbuğ tatar ağlatır inletir delirtir

banner471

banner473