Ülkede iyi giden hiçbir şey yok...
Yollar bozuk, kaldırımlar yetersiz...
Çevre hızla felakete doğru sürükleniyor...
Eski eserler bakımsız...
Sahiller, dere yatakları, ormanlık alanlar çöplük olmuş...
Kamuda verimlilik dibe vurmuş...
Sadece küçük esnaf değil, artık büyük işletmeler de kan ağlıyor...
Mahkemelerin gündemindeki alacak-verecek davaları hızla artıyor...
Çiftçi, hayvancı üretimden umudunu kesmiş...
Trafik kazaları, hırsızlık, soygun, cinayet, darp ve uyuşturucu suçları patlamış...
İnanın bunları yazmak bile insanın içini karartıyor...
Güzel bir bahar gününde bunları niye yazıyoruz?..
Daha doğrusu niye yazmak zorunda kalıyoruz?..
Çünkü bizim derdimiz; güzel ülkemizde herkesin takdirle anacağı bir düzenin yaratılmasıdır...
Bizim derdimiz; ormanlarımızın, sahillerimizin korunması ve gelecek kuşaklara temiz bir çevrenin bırakılmasıdır...
Bizim derdimiz; herkesin devlet kapısında aşağılanmadan, sıkıntı yaşamadan sorunlarını çözebilmesidir...
Bizim derdimiz; trafik kazalarının en alt seviyeye inmesi, insanlarımızın güvenli yollarda seyahat etmesidir...
Derdimiz; güzel bir ülke yaratıp, daha çok turistin adaya çekilmesidir...
Hepsinden önemlisi, Güney Kıbrıs’ı kıskandıracak bir düzeye gelmesidir...
Yardımların devamı önemli
Türkiye’nin yılda iki milyar 300 milyon lira dolayında yardım yaptığı, savunma giderlerini karşıladığı bu küçük ülkede, yaşam koşullarının çok iyi seviyelere yükseltilmesi hiç de zor değildir...
Önemli olan vatan ve millet sevgisini, her türlü şahsi ve parti çıkarının üzerinde tutarak geceli, gündüzlü hizmet etmektir...
Ne var ki; bugünkü yöneticilere sorarsanız “Biz göreve geldiğimizde şu kurum batmıştı, şurada işler kötüydü ama biz geldik ve düzelttik” diyecekler...
Eskilere sorarsanız onlar da “Bizim zamanımızda tarım, hayvancılık, turizm altın yılını yaşıyordu, mahkemelerde bu kadar alacak-verecek davası yoktu, trafik kazaları yok denecek kadar azdı” diyecekler...
Bu durumda kimi suçlayacağız?..
Gelen de, giden de başarılı olmuşsa; yaşadığımız kötülüklerin sorumlusu bizler miyiz?..
Bunca zaman yolsuzluk dosyalarını yargıya intikal ettirmeyen kimlerdir?..
Yolsuzluğu neredeyse ‘yasal hale getiren’ bir siyaset anlayışı değil midir güzel ülkemizi bu hale getiren?..
Gerçekleri daha fazla gizlemeden, yeni bir yol almaktan başka çare yoktur…
Halkımızı düzlüğe çıkarmak için cesur ve kararlı adımların atılmasını istiyoruz…
Yıllardır kötü Siyasetle KKTC yi getirdiğimiz nokta içler acısıdır! KKTC yi ne 200Bin Rum’dan kalan zenginlikler , ne Anavatan Türkiye’nin yıllardır bizlere verdiği Miyar Milyar TL paralar , ne de AB yardımları KKTC yi ayakta tutabilmeye yetmiştir.!
Bugün Siyasilerimizin Rumlar’a satmayın dediği Güney komşumuzun karanlıklara gömülen Ülkemize enerji yardımları bile maalesef KKTC yi ayakta tutamayacak gibi görünüyor ! Bu saatten sonra ise kendimize soracağımız soru Ne idik Ne Olduk ve Ne Olacağız olmalıdır! İnşAllah Yarınlar bizlere bu günleri aratmaz ! Hamaset, vatan millet Sakarya ve partizan bir yönetim şekli ile küçücük Ülkemizi mahvettik ! Bu kötü alışkanlıktan kurtulamaz isek maalesef sonumuz hiç de hayır olmayacaktır !!