banner564

Çevre karnemiz çok kötü

 Kadın adaylara “KKTC’nin en önemli sorunları nedir?” diye soruyoruz...
 Yanıtlar genellikle trafik, eğitim, sağlık, adaletsizlik, çözümsüzlük ve çevre üzerinedir...
 Gezici’nin son kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre, ülkemizdeki çevre kirliliğinden rahatsız olanların sayısı oldukça düşüktür...
 Demek ki; kirliliğe alışıyoruz... 
 Halbuki; Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunlarından biri çevre kirliliği ve trafik kazalarında meydana gelen ürkütücü artışlardır...
 Çevrenin giderek bozulması ve her tarafın çöplüğe dönüşmesi üzücü olduğu kadar gelecek açısından endişe vericidir...
 Birçok belediyenin temizlik konusunda yetersiz kaldığı bir gerçektir...
 Ama bizler de sürekli kirleten veya kirletenlere karşı tepkisiz kalan insanlarız...
 Evimizin içindeki kullanılmaz eşyaları; tüm pislikleri kapı önüne koyarak birilerinin gelip bunları kaldırmasını bekleriz...
 Özellikle Avrupalı olmak için çırpınanlar; AB üyesi ülkelerde eskimiş koltukları veya hurdaya çıkmış beyaz eşyaları kapı önüne koyamayacaklarını, bunun suç teşkil ettiğini şimdiden bir köşeye yazsınlar...
 Avrupa’daki uygulamaları KKTC’de gündeme getirmek için illa ki Kıbrıs sorununun çözümünü beklemek de yanlıştır...
 Daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir yaşam için AB ülkelerindeki kuralları çoktan buraya getirip, uygulamalıydık...
 Vatandaşların sorumlulukları kadar belediyelerin de gerek çevre, gerekse trafik konularında ciddi sorumlulukları vardır... 
 Başkent Lefkoşa’da kent içi dahil, ana yolların hemen hepsi yıpranmış, trafik açısından sakıncalı bir durumdadır...
 Yolların hemen hepsinde trafik ikaz çizgileri silinmiş, yok olmuş vaziyettedir...
 Benzeri durum diğer birçok kentimiz için de geçerlidir...
 
Otlar ağaç oldu
 
 Ayrıca ana yollarda ağaç boyuna ulaşmış otlar vardır...
 Bazı yerlerde trafik ikaz işaretlerini kapatan bu otları temizleyecek herhangi bir makam yoktur...
 Turizm merkezi Girne’de orta refüjler otlarla örtülüdür...
 Ağaç boyundaki otları ne gören oluyor, ne de temizleyen...
 Lefkoşa’nın en işlek caddesi olan Dr. Fazıl Küçük Bulvarı da çok kötü durumdadır...
 Yol ortasında ve kenarlarında trafik çizgileri görünmez haldedir...
 Yolun birçok yerinde çökmeler vardır...
 Kıbrıs’ta doğan, büyüyen ve halen burada yaşayan insanlar olarak; bizlere bu yaşatılanlar karşısında hem üzülüyor, hem de utanıyoruz...
 Seçim zamanında oy verdiğimiz insanların, bir makama geldikten sonra görevlerini ihmal etmelerinin bir insanlık suçu olduğunu anlamalarını bekliyoruz ama olmuyor, anlamıyorlar...
 Bu devlete ve insanlara yeterince hizmet vermiyorlar...
 Türkiye’den gelen paraları aydan aya kamu görevlilerine dağıtmanın dışında bir faaliyet göstermiyorlar...
 Yollar çökmüş, trafik ikaz işaretleri yok olmuş, insanların hayatı tehlikeye atılmış, her taraf kuru otlarla kaplanmış, çöp dağları oluşmuş, plastik torbalar havada uçuyormuş, bunların hiçbirini görmüyor, umursamıyor ve önlem almıyorlar...
 Böylesi güzel bir ülkenin gözlerimizin önünde batmasını sadece seyrediyorlar...
 Bundan 40 yıl önce elde edilen olanaklarla, küçük bir İsviçre olması gereken Kıbrıs’ın kuzeyini ‘çöplüğe’ çevirmenin bir insanlık suçu olduğunu onlara birilerinin sürekli hatırlatması gerekiyor...
 Peki bunu kim yapacak?..
 Elbette sivil toplum örgütleri...
 Sıradan vatandaşlar da onları ‘ses vermeye’ zorlayacak...
 Ama bunların hiçbirisi yapılmıyor...
 Çevre kirliliği pek önemsenmiyor...
 Bu konuda karnemiz çok kötü...
YORUM EKLE

banner608

banner474