banner564

Çevre kirliliği

Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte, turizm faaliyetleri de hareketlenmeye başladı. Adamızın önemli ekonomik sektörlerinden biri olan turizm, doğal ve beşeri kaynaklarımızı kullanmaktadır. Fakat gerçek anlamda turizmin geliştiği ve KKTC ekonomisine çok yarar sağladığı söylenemez.
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde deniz suyunun erken ısınıp geç so-ğuması, uzun dönemde havanın açık ve güneşli olması turizm faaliyetlerinin en büyük avantajıdır. Bu büyük avantajın yanında plansız gelişme, uygulanamayan yasalar ve turizm master planının olmaması, çevre kirliliğine neden olmaktadır. 
Basit bir tanım ile çevre kirliliği, tüm canlıların yaşamında olumsuz olarak nitelenen etkilerdir. Bunlar; hava kirliliği, toprak kirliliği, su kirliliği ve gürültü şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Hava kirliliğine neden olan başlıca nedenler; aşırı kentleşme, endüstri ve trafikteki araçlarıdır. Hava kirliliği nedenleri incelendiğinde, sanayi tesisleri, elektrik santralleri ve aşırı araç kullanımı hava kalitesinin bozulmasında birinci derecede etkilidirler. Hava kirliliği insan ve çevresine doğrudan tehlikelidir. Karbon monoksit, kükürt dioksit ve doymamış hidrokarbonlar kanserojen etkisi olan maddelerdir.
İnsan beslenmesinde kullanılan maddelerin ana kaynağı topraktır. Topraklarının kirlenmesine ve verimli toprak tabakalarının elden çıkmasına neden olan başlıca etkenler; erozyon, verimli arazilerin tarım dışı amaçlarla kullanılması, ormanların yok edilmesi, sanayi atıklarının toprağa verilmesi, anız yakılması, arıtılmadan toprağa verilen kirli sular vb. toprak kalitesini düşürmektedir.
KKTC’deki içme ve kullanma suyunun miktarı sınırlıdır. Zamanla su kaynaklarının azalması, insan nüfusunun artması ve daha önemlisi, suların kirlenmesi yaşamı giderek zorlaştırmaktadır. Sularda insan etkisi sonucu ortaya çıkan ve kullanımlarını kısıtlayan değişimlerine su kirliliği denir. Bu olay, evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan su ortamlarına boşaltılmaları, tarımda üretimi arttırma ve koruma amacıyla kullanılan gübre ve ilaçların sulu ortama taşınmaları sonucu oluşur. Ayrıca toprağa verilen asit, yağ ve benzeri atıkların topraktan süzülerek suya karışması, deniz kıyılarında kumsallardan kum alınması nedeniyle plajların bozulması, derelerin yataklarının değiştirilmesi, suyun akışının engellenmesi veya zorlaştırılması suların kirlenmesine neden olmaktadır.
Diğer bir çevre kirliliği yaratan unsur ses kirliliğidir. İnsanların huzurunu, sükûnetini, ruh ve beden sağlığını bozacak seviyede iş verimini düşüren istenmeyen sese gürültü denir. Sanayileşme ve modern teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan çevre sorunlarından biridir ses kirliliği. Ses kirliliği istenmeyen ve dinleyene bir anlam ifade etmeyen sesler ya da insanı rahatsız eden düzensiz ve yüksek seslerdir. 
Turizm sektörü gelişme eğilimi gösterirken, KKTC siyasi istikrarsızlık yüzünden iyi yönetilememektedir. Siyasi istikrarsızlık bir anlamda çevre kirliliğine de sebebiyet vermektedir. Toplumda sürdürülebilir çevre bilinci yerleştirilmelidir. Çevre kirliliği yaratan ve insan yaşamını olumsuz etkileyen unsurlar öncelikle kendi toplum sağlığımız için ortadan kaldırılmalıdır. Turizm adına ise KKTC’nin coğrafi özellikleri dikkate alınarak turizm potansiyelin etkin bir biçimde değerlendirilmesi adına bir ‘Stratejik Plan’ hazırlanmalıdır. Bu plan doğrultusunda ülkenin kritik başarı faktörleri belirlenmeli ve bu faktörler doğrultusunda; ülke turizm bilinci artırılmalı, gerekli fiziki alt yapı hazırlanmalı ve turizme yönelik nitelikli insan kaynağı yetiştirilmelidir. Herkese iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner473