banner564

Çocuklarımızı güneşten nasıl korumalıyız?

Güneş ile aramızda büyük bir tutku yaşanır. Sadece güneşe daha yakın olabilmek için, saatlerce süren bir uçak yolculuğunu veya iki günümüzün yollarda geçeceği bir otomobil yolculuğunu hiç tereddüt etmeden göze alırız. Çünkü güneş, kalbimizi ısıtır. Çocuklar ise deniz kenarında güneşin keyfini çıkararak, kumdan kaleler yapmaktan çok büyük keyif alırlar. Kısacası tatil, mutlu olmak demektir. Ama bu tutku aynı anda tehlikeli de olabilir.

Özellikle, bir parça bulutun bile kendini göstermediği ülkelerde güneş tüm tehlikesini göstererek cilt kanserine yol açabilir. Avustralya ve Yeni Zelanda’da radyolar sürekli olarak UV – ışınları hakkında raporlar verirler. Florida’da ise okullarda çocuklara neredeyse bedava olarak güneşten korunmak için kremler verecekler. Her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de anne – babalar artık eskisine oranla çocuklarının güneşten korunmasına daha çok dikkat ediyorlar. Hem eczaneler, hem de tüm marketler, artık eskiye oranla çocuklara yönelik güneşten korunma ürünlerini daha çok sergiliyor ve satıyorlar.

Sahilde bronzlaşmaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan yetişkinler de artık sağlıklı bir bronzlaşmanın ancak güneşe yavaş yavaş çıkarak oluşacağını biliyorlar. Cilt, gün geçtikçe güneşe yavaş yavaş alışmalıdır. Cildin kendisini güneş ışınlarından koruyabilmesi için, yaklaşık olarak 20 günün geçmiş olması gerekir. Ancak bu süreden sonra pigment hücreleri kırmızı – kahverengimsi olan melanin maddesinden yeterli miktarda oluşturabilirler. Gideceğiniz yere tatile çıkmadan önce, cildinizi evde tatil için hazırlayabilirsiniz. Solaryum merkezlerinde UV – A ışınları sayesinde melanin maddesinin üretimi hızlandırılabilir. Bir bardak havuç suyu içerek de bu işlemi yapabilirsiniz. Ama şunu kesinlikle unutmayın: Gerçi cildiniz tatil öncesi biraz da olsa bronzlaşmış olacaktır, ama henüz gerçek güneş ışınları ile karşı karşıya kalmadığı için korunmuş sayılmayacaktır.

Öğlen güneşine dikkat

Özellikle tatilde güneşin altındaki ilk üç hafta içerisinde (çoğu insan için bu süre tüm tatil süresi demektir) kesinlikle dikkat etmek gerekir. En iyi korunma şekli şöyledir: Bol ve açık renkli kıyafetler, enseyi de koruyan geniş bir şapka ve UV – ışınlarını geçirmeyen bir güneş gözlüğü (satın alırken bu özelliğe mutlaka dikkat edin) veya gölgede bulunmaya özen gösterin. Bir güneş şemsiyesi altında da bronzlaşmak mümkündür.

Çoğu insan güneşi cildinde hissetmek istediği ve çocuklar da deniz kenarında üzerlerine bir şey giymek istemedikleri için mutlaka güneşten korunmak için ürünlerin bulunması gerekir. Fakat güneşten korunma ürünlerinin hangi faktörden olması gerektiği tatile gidilecek yere, zamana ve cilt tipine bağlıdır. Özellikle 11.00 – 15.00 saatleri arasındaki UV – ışınları (UV = ultraviyole) çok tehlikelidir. Kenya’da tatil yapan, çok açık tenli ve kızıl saçlı bir kişi, güneş yanığına tutulmaması için öğlen güneşinden ancak 5 dakika faydalanabilir.


Cilt uzmanları ciltte güneş yanığı oluşana kadar güneşte kalmamanız gerektiğini, sadece vücuttaki hücrelerin kendilerini yenileyebilecekleri kadar güneşte kalınmasını tavsiye ediyorlar. Açık tenli bir kişi için bu, üç dakikalık bir öğlen güneşinden sonra hemen korunmaya çekilmek anlamına gelir. Koyu tenli insanlar da öğle güneşinden 20 dakika kadar yararlandıktan sonra korunmaya çekilmelidirler. Bir güneşten korunma ürünü sayesinde bu süre uzatılabilir, güneşten korunma faktörü bu süreyi tespit eder. Hiç krem kullanmadan güneşte 10 dakika kalabiliyorsanız, cilt tipinize uygun bir krem kullanarak bu süreyi 120 dakikaya, yani 2 saate çıkarmanız mümkün.

Çocukları güneşten korumak için ne yapılmalı?

Denize girdikten veya kurulandıktan sonra yeniden kremlenmeye özen gösterin, ama tekrardan kremlenmek güneş altındaki sürenin uzaması anlamına gelmez. Öğleden önce ve öğleden sonra güneşe çıkmak istiyorsanız, evden çıkmadan önce doğru güneş korunma faktörlerini (en az 12) tavsiye ediyorlar. Çocuklar ilk yaşında kesinlikle güneş kremi ile kremlenmemelidirler. Çünkü kimyasal maddelerin çok küçük çocukların cildine nasıl etki edeceği hala tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden de özellikle bebekler aşırı güneşe çıkarılmamalıdırlar. Onlar için güneş şemsiyesinin ve açık renkli kıyafetlerin yanı sıra başka bir alternatif yoktur.

Peki güneş ışınlarının insan üzerinde bu derece tehlikeli olmasının sebebi nedir? Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, aşırı güneş bağışıklık sistemini yorar. Bu sayede de virüsler vücuda daha çabuk ve kolay girebilirler. Kısa dalgalı ve görünmeyen ultraviyole (UV) – ışınlarının vücudumuzda oluşturdukları hasarlar ise çok tehlikelidir.

Enerji bakımından çok zengin olan UV – B ışınları yanıklara yol açar ve kısa bir süre sonra da cilt hücrelerinin işlevini değiştirir. Daha uzun süreli olan UV – A ışınları ise cilde derinlemesine etki ederek, orada bulunan nemlendirici kolajenleri ve elastinleri yok eder. Bu durum da erken yaşlanmaya sebeptir.

Cilt hiçbir güneş ışınını unutmaz

Senelerce aşırı derecede yapılan bir güneş banyosu, ileride cilt kanserine yakalanmanın riskini artırır. Özellikle gençlik dönemindeki aşırı güneş yanıkları çok tehlikelidir. Cilt, hiçbir şeyi unutmaz. Çok fazla tatile çıkmanın da etkisi büyüktür. Çocukluk döneminde yaz ayında altı kere bir kaç haftalık tatilini güneyde geçiren bir kişinin de ilerde cilt kanseri olmasının riski çok büyüktür.

Bazı araştırmacılara göre; sadece UV– ışınları değil, güneşin yaydığı ısı da organizmayı tehlikeye sokabilir. Güneş kremleri sadece UV– ışınlarını süzdüğü için, yüksek değerli koruma faktörleri (25 ve üzeri) de kullansanız, çok fazla güneşte kalmamaya özen göstermelisiniz. Bu tavsiye özellikle kızıl saçlı insanlar ve açık sarı saçlı insanlar için geçerlidir. Çocuk yaşlarında güneşe karşı tedbirler almanın ne derece faydalı olduğunu cilt kanseri araştırmalarının sonuçları göstermiştir.


Tehlikeli olan melanom (özellikle pek güneş görmeyen vücut bölgelerinde ortaya çıkar ve cilt kanserinin yüzde 10’unda etkilidir) ilk iki yaş döneminde vücuda yerleşir. 30 yaşından itibaren melanom riskinin artması yoğun güneş ışınlarına ve güneş yanıklarına rağmen durur. Ciltteki koyu renkli pigment lekeleri, gençlikte aşırı güneş ve bundan dolayı meydana gelen yüksek kanser riskinin işaretidir. Bu lekelerden 60 veya üzerine sahip olanlar yılda en az bir kere doktora kontrole gitmelidirler. Erken teşhisin yüzde 90’ında cilt kanseri oluşumunu önlemek mümkün.

Piyasada krem, süt, jel ve yağ olmak üzere bir sürü güneş ürünü var. Ama bunlardan hangisi faydalı ve hangisi tavsiye ediliyor?

Cilt uzmanları ve eczacıların görüşlerine göre, çoğu insanlar güneşten korunmak için güneş sütü yani losyon kullanıyorlar. Güneş sütü vücut tarafından iyice emilir. Yüz için ise krem kullanmak daha iyidir, çünkü krem gözlerin içine akmaz ve yakmaz. Kuru bir cilde sahip olan kişiler yağlı ürünleri tercih etmelidirler. Yağlı – nemli bir cilt için sulu hidro jel tavsiye edilir. Sulu hidro jel, hidro jel ve yağlı krem arası bir üründür ve cilt için de çok uygundur. Güneş yağları kuru ciltler ve koyu tenler için tavsiye edilir. Güneş yağlarının koruma faktörleri genelde düşüktür.

Peki çocuklar için hangi ürünler satın alınmalıdır?

Çocukların çok iyi bir korunmaya ihtiyaçları vardır, çünkü onların cildi henüz çok incedir. Bu yüzden de güneş ışınları çocukların cildinde zararlara yol açabilir. Ayrıca çocukların vücudunda daha çabuk güneş yanıkları oluşur, çünkü onların vücudunun koruma mekanizması henüz güneşe karşı tam olarak gelişmemiştir.

Bu yüzden de çocuk ürünlerinde özellikle şunlara çok dikkat etmeniz gerekir:
    
•    Güneyde yapılacak bir tatil için, koruma faktörü yüksek (en az 15 – 20) ürünler 
    kullanılmalıdır.
•    Kimyasal UV filtrelerinin değeri az olmalı, ama buna karşın mikropigmentlerin değeri 
    yüksek olmalı.
•    Ürünler suya dayanıklı olmalı.
•    Ürünler parfüm içermemeli.
•    Ürünlerin nemlendirici özellikleri de olmalı.

YORUM EKLE

banner608

banner474