Kuzey Kıbrıs’ta bir garip durum var…

   Seyahat acentelerine göre Kurban Bayramı tatiline gidenlerin sayısı, geçmiş bayramlardan daha fazla…
   Üstelik döviz krizine rağmen Avrupa tatilleri ilk sırada yer alıyor…
   Tatile çıkamayanlar ise “Yandık, bittik” diye bağırıyor…
   Ay sonu dövize endeksli banka ve ev taksitlerinin ödenemeyeceği iddia ediliyor…
   Marketlere yansıyan fiyat artışlarına yönelik tepkiler her geçen gün daha da artıyor…
   Bunu geçelim…
   Ekonomik kriz yaşayan bir ülke için dıştan gelecek para çok önemlidir…
   Mesela Türkiye’de piyasaların ‘kısmen sakinleşmesi!’, Katar’dan gelecek para sayesinde oldu…
   Kuzey Kıbrıs’ın böylesi bir şansı yoktur…
   Para alabileceği tek ülke Türkiye’dir…
   Ne var ki; son zamanlarda Türkiye’yi, KKTC aleyhinde kışkırtmaya yönelik ‘organize’ saldırılar artıyor…
   Hükümetin dört başlı olması ve Türkiye ile ilişkiler konusunda halkın ezici bir çoğunluğunun benimsemediği bazı ideolojileri savunan kişilerin kabinede yer alması, ‘organize’ ekipleri daha da cesaretlendiriyor…
   Hâlbuki Türkiye, Kıbrıslı Türklerin tek güvencesi, tek umududur…
   Çözüm olması halinde dahi, Türkiye’nin yardım yapmaması durumunda Kıbrıslı Türkleri açlık ve sefaletten kurtaracak hiçbir güç yoktur…
   Avrupa Birliği’nin, evde oturan herkese gökten Euro yağdıracağını hayal eden varsa, bir an önce sağlık kontrolünden geçmelidir…

Bayram denetimi olmaz mı?..

   Bunu da geçelim…
   Uzun bir bayram tatili var…
   Ülkemize gelen turistleri memnun etmeye yönelik bir tek hareket gören var mıdır?..
   Aşırı sıcaklar altında çöp kokusundan geçilmeyen yollarımızı, turistik bölgeleri sabah-akşam temizleyen, yıkayan bir çalışma gördünüz mü?..
   Türkiye’nin İçişleri Bakanı, otobüsleri durdurarak, şoförleri denetliyor…
   Valiler, Kaymakamlar, Belediye Başkanları yollarda ‘asayiş denetimlerine’ katılıyor…
   Bizimkiler ne yapıyor diye merak eden, soran var mıdır?..
   Bizimkiler şimdi nerede, ne yapıyor?..
   Kamu görevlileri için 9 gün tatil verip, bunu kendileri için de hak görmeleri, siyaset sanatına uygun bir davranış değildir…
   Asla olamaz da…
   Eğer bir tercih yapıp, siyaseti seçmiş iseniz, bunun gereklerini yerine getireceksiniz…
   Hele böylesi dönemlerde…
   Bir taraftan “kriz var” diye inleyeceksiniz…
   Diğer yandan tatile çıkacak veya basit işlerle vakit geçireceksiniz…
   Böylesi siyaset anlayışı bizleri uçurumun kenarına getirdi…
   Halkımızı mutlu edemedi…
   Lefkoşa-Girne ana yolundaki orta refüjde ağaç halini alan ve yol güvenliğini olumsuz yönde etkileyen otları dahi temizleyemiyorsak…
   Bizleri ‘Teslim olmaya’ çağıran Rum Hükümet Sözcüsü Prodromo’ya kızma hakkımız yoktur…
   Hayırlı bayramlar…