banner564

Çok şey yapılabilir

   Diyalog TV’de her hafta bir parti liderini ağırlıyoruz...
   Parti liderinin karşısında rakip partilerden temsilciler var...
   İstediği soruyu soruyor ve yanıtını alıyor...
   Eksik gördüklerimizi biz tamamlıyoruz...
   Parti lideri program başında iktidara gelmeleri halinde ‘İlk 100 Günde’ yapacaklarını anlatıyor...
   Bazı kesimler “100 günde ne yapılabilir ki?” diye soruyor...
   Bazıları 40 yılda yapılamayanların 100 günde yapılabileceğine anlam veremiyor...
   Halbuki 100 günde yapılabilecek çok şey vardır...
   Yeter ki istek olsun...
   Yeter ki iyi kadrolar göreve gelsin...
   Yeter ki partiler iyi adaylar çıkarabilsin, üretebilen insanlara değer versin...
 
İlk gün
   
   Diyelim ki; seçimi kazandınız, iktidara geldiniz ve Başbakan, ya da bakan oldunuz...
   İlk gün makam odasına gittiniz...
   Oradaki personel ile tanıştınız...
   Kuşkusuz telefonlar durmak bilmeyecek...
   Oy veren de vermeyen de aramaya başlayacak...
   Hayırlısı olsun dilekleriyle birlikte beklentilerini ortaya koyacak...
   Kimisi işsiz çocuğuna kamuda iş talep edecek, kimisi kırsal arazi...
   Kimisi kredi, kimisi terfi...
   Ama artık bunlarla zaman yitiremeyiz...
   Göreve başladığınız ilk gün bir trafik memuru olabilirsiniz...
   En işlek caddelerde denetime çıkabilirsiniz...
   Kırmızıda geçti mi, yaz cezayı, göster devletin varlığını...
   “Bunca zaman beni bulamadınız ama artık ben buradayım...Devlet burdadır” deyiniz...
   Polislere moral verip, sıkı denetim istediğinizi gösteriniz...
   Herkes; işin takipcisi olacağınızı anlamalı...
   Trafk ışıklarından ana yola atlayın...
   Direksiyon başında cep telefonuyla konuşan kişi partinizden olsa bile, durdurulmasını ve cezalandırılmasını isteyin...
   Bir bakacaksınız ki; ilk bir hafta içinde binden fazla kişi ‘cep’ cezalısı olacak...
   İkinci hafta sayının düştüğünü, üçüncü hafta daha da düştüğünü göreceksiniz...
   Daha 100 gün dolmadan trafikte iyileşmelerin başladığını görecek, sevineceksiniz...

Giyin çizmeyi girin tarlaya
   
   Tarım bakanı mı oldunuz?..
   Bina içinde ne işiniz var?..
   Bir avuçluk memlekette ‘Tarım bakanı’ demek, başka ülkelere göre uzman memur demektir...
   Giyin çizmeleri, alın teknik elemanları yanınıza başlayın tarla denetimlerine...
   Aşırı ilaç kullanan üreticilere bir şans verin...
   Eğitimleri başlatın ve denetlemeye devam edin...
   Kontrolsüz ilaç kullanımına devam ediyorsa, mühürleyin, üretim yasağı getirin...
   Bakın o zaman işler nasıl yoluna giriyor...

Sınıflara girin
   
   Eğitim Bakanı mı oldunuz...
   Başlayın okul ve sınıf ziyaretlerine...
   Ders saatinde öğrencilere “bugün size ne öğrettiler” diye sorunuz...
   Öğretmenden de izahat isteyiniz...
   Tatmin olamadığınız anda müdahale ediniz...
   KKTC gibi bir ülkede Eğitim bakanı demek, aslında denetleyen müfettiş anlamına geliyor...
   Ne işiniz var dört duvar arasında...
   Okulları dolaşın...
   Sınıflarda kırık cam mı var?..
   Oyun alanı mı dökülüyor?..
   Durdurun ‘örtülü ödeneği’ parasını eğitime harcayın...
   Mazeretlerin arkasına saklanma dönemini kapatın artık...
   Değil 100 günde, 100 saatte yapılabilecek çok şey var...
   Güzel bir gün olsun...
YORUM EKLE

banner471

banner473