banner564

Çöpler ve yangınlar

   Kuzey Kıbrıs’ın hemen her köşesi bir çöplük deposudur…
   Sahiller, ormanlık alanlar, dere kenarları, sahiller, sokaklar, ana caddeler, köy yolları çöplerle doludur…
   Mahalle aralarında, belediyelere ve Karayollarına bağlı yollarda insan boyuna varan kuru otlar vardır…
   Ana yollarda trafik ikaz levhalarının önemli bir kısmı otlarla kaplanmış, görünmez haldedir…
   “Cennet Kıbrısım” diyoruz ama; cenneti cehenneme çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz…
   Memleketimizin kıymetini bilemiyoruz…
   Araba ile seyrederken, boş sigara paketini veya yediğimiz muzun kabuğunu pencereden dışarıya fırlatıyoruz…
   Arkadan gelen araç sürücüsünün bunu göreceğini ve tepki göstereceğini dikkate almıyoruz…
   “Ne yapıyorsun be kardeşim” diyenlere el kol hareketiyle karşılık veriyor, sırasında küfrediyoruz…
   Çöp bidonumuz dolduğu zaman, diğer atıkları yolun kenarına atıyoruz…
   Eski eşyaları da kapı önlerine çıkarıp bırakıyoruz…
   Kıbrıs Türk halkı bu şekilde devam edemez…
   Güzel adamız bu şekilde kirletilemez…
   İnsanlar pislik içinde yaşatılamaz…
   Doğanın tahrip edilmesine daha fazla göz yumulamaz…

Peki ne yapılmalı?..

   Aslında yapılması gerekenler bellidir…
   Hala 25 yıl öncesinde çıkarılan bir yasa ile yolun ortasına bir kamyon çöp döken adama 8 Türk Lirası ceza öngörülüyorsa, bunun caydırıcı bir özelliği olamaz…
   Caydırıcılık için önce yasalar güncellenmeli ve ağır cezalar getirilmelidir…
   İkinci adımda ise ciddi denetimler yapılmalı, kirletenlere karşı en ağır cezalar uygulanmalıdır…
   Belediyelere ve Çevre Bakanlığı’na düşen bir başka önemli görev ise, yollarda, bina çevrelerinde bırakılan inşaat atıklarıdır…
   Yaşam yerlerinde kum, çakıl veya çimento atıkları yıllarca olduğu gibi bırakılamaz…
   Bırakanları harekete geçirmek için onları önce ‘uyaracak’ sonra da gereğini yapmıyorsa cezayı basacaksınız…
   Cezalandırdığınız zaman inşaat atığını belediye veya Çevre Dairesi olarak sizler kaldıracaksınız…
   Hatta bunu yapanları teşhir edeceksiniz…
   Kavurucu sıcakların başladığı şu günlerde, penceresini açan insanlar sineklerin istilasına uğruyor…
   Yüzler, gözler, kollar, bacaklar kızarmaya başlıyor…
   İnsanlar ‘kanserojen’ etkisi var mı, yok mu, buna hiç bakmadan vücutlarına ilaç sıkmak zorunda bırakılıyor…
   Böylesi bir yaşam şeklini hak etmiyoruz…
   Bizleri böylesi bir yaşama zorlayanları göreve davet ediyoruz…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Aziz. M. Kent
Aziz. M. Kent - 4 yıl Önce

Sevgili RESAT AKAR
CEVREMIZI YALNIZ SINGAPOR YASALARI ILE DUZELTEBILIRIZ INANCINDAYIM SAYGILARIMLA

mehmet ilker
mehmet ilker - 4 yıl Önce

Kıbrıs’ın neresi cennet bir sorabilirmiyiz.?. Ne dağ kaldı ne deniz .Her yer çöplük oldu.Aminler tok oldu.

ali
ali - 4 yıl Önce

sinekli bakkal sokağı lefkoşanın belediye başkanını sinekler es geçiyor herhalde.

banner608

banner473