Küçük ülkemizde çözümü çok basit olan konular vardır…
Başarmak için çok büyük paralara da ihtiyaç yoktur…
Mesela sınır kapılarında geçişlerin rahatlatılması…
Mesela çöplüğün yönetilmesi…
Mesela kontrolsüz kesim yapılan mezbahaların kapatılması…
Mesela; kırılan koruyucu bariyerlerin tamir edilerek, yolların güvenli hale getirilmesi…
Mesela; trafo merkezleri başta olmak üzere otlar ve ağaç dallarının arasında kalan elektrik tellerinin güvence altına alınması…
Yani ağaç dallarının kesilmesi…
İki adam, bir merdiven, bir makas…
Yapılamaz mı?..
Elbette yapılır da, mesele kimin, kime talimat vereceği?..
Ya da kimin kime iş yaptıracağı…
O bir bakanın adamı, diğeri ötekinin…
O UBP’nin gözde elemanı, diğeri DP’nin ya da YDP’nin…
Öncelikleri nedir?..
Ülke yönetenlerin önceliği nedir?..
Bizdeki siyasi anlayışa göre öncelik ne otlar, ne teller, ne kapılar, ne yollar, ne de hastanelerdir…
Öncelik kişisel işlerin halledilmesi ve bazı çevrelerin memnun edilmesi…
Bunun dışında hiçbir şey yapılmıyor…
Bir çöplükte dahi ‘yetki karmaşası’ olabilir mi?..
Bizde olabiliyor…
Bütçesi 10 yıl üzerinden hesaplanmış bir çöplük, plansız istifleme sonucunda 7 yılda dolabilir mi?..
Bizde dolabiliyor…
Üç ayrı karışanı olur mu bir çöplüğün?..
Aynen Girne antik limanı gibi…
Onun da 4 yöneteni vardı…
Sonunda harabeye döndü…
Şimdilerde yöneten sayısı bire düşürülmüş ama yine doğru dürüst bir icraat yok…
Dört ay önce tamamlanması gereken restorasyon çalışması halen devam ediyor…
Bundan 49 yıl önce Kıbrıslı Türklerin antik limana girebilmesi faşist Rumlar tarafından zaman zaman engelleniyordu…
Şimdi bizler, kendi kontrolümüzdeki bu tarihi bölgeye gitmek istemiyoruz…
Anlıyor musunuz ‘ey yönetmekle görevli’ arkadaşlar…
Girne antik limanından uzaklaştırdınız bizleri…
Turistler oraya gidince sizlere neler söylüyor neler…
Ama duyamazsınız…
Bizler de gidecek olursak duyacağınız şekilde aktaracağız düşüncelerimizi…
Ağlamak yerine ağıza geleni söyleyeceğiz…
Bu kadar kötü bir durum görülmedi
Ülkemizde en basit sorunların dahi çözülememesi karşısında gerçekten büyük bir kaygı duyuyoruz…
Yarınlar için umutlu konuşamıyoruz…
Sorunların çözüleceği, ülkenin düzlüğe çıkacağı konusunda umutsuzluk var…
Güneyden kuzeye geçişlerde 35 milyon Euro’nun üzerinde kazanç sağlarken kapılarda rahatlama olamıyorsa, hangi konuda umutlanacağız…
Allah’ın çöplüğü…
Yangınlar yüzünden insanlarımız günlerce zehir soludu…
Küçücük bebeklerin geleceğini çalarak ülke yönetilemeyeceğini artık anlamalıyız…
Çözüm için Ele Geçirdiğimiz Yüzde Seksen- doksan Rum Mülkleri Evlerimizden kim dışlanmak istesin ki ?
Uluslarası Hukuk kolunun giremediği KKTCde Kıbrıs’ta niye bir çözüm isteyelim ki ? İstediğimiz zaman ‘ Yakarız da ‘Yıkarız da ‘Kırarız da ‘Satarız da !
FOR ever TRNC