banner564

Daha da geç kalmadan

   Kuzey Kıbrıs’ın turizm ve eğitim adası olması ülke ekonomisi açısından önemlidir…
   Hiç kimse bu iki sektörün önemini küçümseyemez…
   Ancak güzel ülkemizi, özellikle kaçaklardan ve uyuşturucu tacirlerinden korumalıyız…
   “Gelsin de nereden isterse gelsin” diyemeyiz…
   Veya işlenen suçları görmezden gelemeyiz…
   Gün geçtikçe artan suçlar karşısında halkımız gerçekten rahatsızdır…
   Hemen herkeste güvenlik endişesi vardır…
   Bunun da ötesinde gençleri etkisi altına alan uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin yaygınlaşması konusunda sessiz ve tepkisiz kalamayız…
   Mahkemeye yansıyan uyuşturucu davalarında 18-30 yaş arası gençlerin ağırlıkta olduğunu görebildiğimize göre; daha da geç kalmadan koruyucu önlemleri hayata geçirmeliyiz…
   Gençlik elden gidiyor, uyanmalıyız…
 
Devletin kaybı büyük

   Vatandaşları huzursuz eden adli suçların patlamasını daha ciddiyetle ele almalıyız…
   Bugün, dünden daha tehlikeli bir durum vardır…
   Ayrıca olayın bir boyutu da devletin kayıplarıyla ilgilidir…
   Kaldırım üzerinde baygın vaziyette yatanları, apartmandan aşağı atlayanları, birbirlerini bıçaklayanları tedavi etmek, daha sonra cezaevinde beslemek fakir KKTC devleti için ciddi bir külfettir…
   Bunların sınır dışı edilebilmeleri için de büyük paralar harcanıyor…
   Maliye Bakanlığı çoğu kez ‘deport’ kararlarını ‘parasızlık’ nedeniyle bekletiyor…
   Geçtiğimiz yıl içinde ödenen sınır dışı paralarının tutarı 9 milyon liradır…
   Bu yıl rakamın daha da artmakta olduğu görülüyor…
   Üstelik; kaçaklar sadece suç işlediklerinde yakalanıyor…
   On binlercesi nerede, ne iş yapıyor, kimlerin yanında çalışıyor, ne kadar kazanıyor, nasıl geçiniyor bunları bilen var mıdır?..
 
Fon oluşturulmalı

   Eğitim amacıyla ülkemize gelen, fakat okulun kapısından içeriye girmeyen binlerce yabancının nerede, ne iş yaptığını ortaya çıkarmak zor değildir…
   Bunun için öncelikle üniversitelerle anlaşma yapmalı ve aylık ‘devam raporu’ istenmelidir…
   Devamsızlığı görülenlerin adreslerine gidilmeli ve deport işlemleri başlatılmalıdır…
   Deport işleminin hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için ciddi kaynağa ihtiyaç vardır…
   Ama bunu sağlamak zor değildir…
   Ülkeye girişte her ‘öğrenciden’ bin beş yüz, 2 bin Euro talep edeceksiniz…
   Okulu tamamlayıp döneceği zaman bunu iade edersiniz…
   Okula gitmez ve kaçak yaşarsa, o parayla uçak biletini keser gönderirsiniz…
   Bilet ucuzsa farkını verirsiniz…
   Niyet varsa çözümü de vardır…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 11 ay Önce

Sayın Akar ? Küçücük KKTCye doldurduğumuz kalıcı Afrikalıları Kasası boş Devletimizin Türkiye üzerinden geri Afrika’ya gönderebilmesi için ne Siyasi ve ne de Ekonomik gücü mevcut olmadığı bir gerçektir ! Ülkemize girişte akın akın gelen cebi delik Afrikalıların ise verebilecek Bin beşyüz veya 2 bin EURO’ları olsa KKTCye niye gelsinler ki ? Gerçekçi olmalıyız KKTCye doldurduğumuz Afrikalılar ile bir şekilde yaşamaya alışmalıyız onları ne Güney Kıbrıs ve ne de Türkiye üzerinden Afrika’ya gönderebilmemiz mümkün değildir ! Zaten onların KKTCden başka gidebilecek yeri mi kaldı yani ??

Öz
Öz - 11 ay Önce

1983 de Türkiye’deki askeri yönetim fırsatı ile, bir yapılanmaya gidildi. Cumhurbaşkanlığı süresi biten Denktaş’a yeniden Cumhurbaşkanlığı yolu açıldı. Yapılanmanın adına, KKTC dendi. Sadece ,Pakistan tanır gibi olduysa da, çabuk çark etti. BM aldığı karalarla böyle oluşumlara geçit vermedi. Zaten KKTC ilan edilirken, federasyona açığız diyerek, ‘ Biz devlet ilan ettik ama, şakacıktan! Aslında, kendimiz çalıp, kendimiz oynuyoruz! Siz bize aldırmayın!’ demek istedik.Zaten aradan 40 yıl geçmesine rağmen hala ne kadar tanıtmaya, Egemen ayrı devlet demeye devam etsek de, Türkiye’nin kontrolünde bir alt entite olmaktan öteye gidemedik. Giderek İngiliz koloni idaresi zamanında bile var olan siyasi irademizi de kaybettik. Yozlaşma, ithal enflasyon, Türkiye’ye 20 yılda ne olduysa size de olacak anlayışı ile, yurttaşlar 1974 öncesini arar oldular. Mesela, 1974 öncesinde Rumlara çalışan daha azdı, şimdi güneyde çalışmak cazip hale geldi. Yine çiftçilerimiz vardı, şimdi tarım bitti. Enflasyon yoktu, şimdi patladı. Eğitim ve sağlık sorun değildi, şimdi sorun. Yabancı yoktu, şimdi 3-4 katımızdan fazla. Çevre daha temiz, trafik kazaları daha azdı. Elektrik kesintisi yoktu. Üniversite bitirmek çok önemliydi, şimdi hiç bir önemi kalmadı.Göç vardı ama şimdi katlandı. En önemlisi seçimlerde seçen de, seçilen de K/Türklerdi. Gelinen noktada, nereye doğru gidiyoruz? Fırsat buldukça Rum tarafına kaçacak veya uyuşturucu işinde, en az K/Türkler kadar, sözde öğrenci bir Afrika topluluğu ile, dünyada hiç bir geçerliliği olmasa bile, ve burayı bir yurt olarak görmese de, KKTC kimliği için çırpınan yabancılar ülkesine doğru, gidiyoruz. Yakında Rum tarafında ev tarla mal bırakanlar oraya taşınmak için Rum yetkililere baş vurursa kimse şaşırmasın. Olmadı mı? Mesela Bulgaristan’dan kaçanlar, Bulgaristan’a, Yunanistan’dan kaçanların bir kısmı Yunanistan’a geri döndü. AB pasaportu için bu ülkelere müracaat edenlere yol gösteren şirketler oluştu. Bir kısım TC vatandaşları, Yunanistan, Bulgaristan,Malta, İspanya ve Portekiz’de ev alıp yatırım yaparak AB vatandaşlığı için akın akın müracaat ediyor.Almanya için de durum aynı. Aklımızı başımıza almaz ve bu kafada gidersek, bu güzelim adada hiç bir gelecek kalmaz. Zaten mal sahipleri, fırsat bulsa ellerindekileri bir an önce satıp gidecek haldedşrler.

banner471

banner474