Kuzey Kıbrıs tanınmamış küçük bir ülkedir...
Üretimi yok denecek kadar azdır...
Gelirlerinin büyük bir kısmını üniversitelerden ve turizmden sağlıyor...
Altyapı sorunlarının tamamını Türkiye karşılıyor...
Hatta cari harcamalara ayda 100 milyon TL kadar katkı yapıyor...
Yani maaşların ödenebilmesini sağlıyor...
Ekonomik durumun özeti budur...
KKTC’yi yönetenlere düşen görev ise; planlı ve programlı bir çalışma ile gelirleri artırmak, böylece kendi ayakları üzerinde durabilen bir sistem yaratmaktır...
Ama bugüne kadar olmadı...
İktidarda denenen partiler, popülizme ağırlık verdikleri için kalıcı tedbirler alamadılar...
Özellikle kamu kuruluşlarını verimli hale getiremediler...
Eğitimde ve sağlıkta tam gün uygulamasını başlatamadılar...
Zarar eden kuruluşları elden çıkarma becerisini göstermediler...
Tam tersi zararın üstüne zarar eklemeyi tercih ettiler...
Verimli icraatlar olmadı
Ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda sorunların sürekli artmasının temel nedeni, siyasetin verimsizliği ve başarısızlığıdır...
Basit işlerin dahi bürokratik engellere takılması görmezden gelinirken, kamuda aşırı istihdam politikalarının devam etmesi ve bu şekilde devletin sırtındaki kamburun büyümesi kabul edilebilir değildir...
Kendi ayakları üzerinde duramayan ve 700 metre mesafedeki bir köye ‘kaynak yetersizliği’ gerekçesiyle su götüremeyen bir devletçiğin; diğer yandan ‘müşavirler ordusu’ yaratması, her ay bir milyon liranın üzerindeki parayı bu ordu için harcaması akıllara durgunluk veren bir çelişki değil midir?..
Buna hakkımız var mıdır?..
Gençlerin geleceğini çalarak siyaset yapılmasını kabul edebilir miyiz?..
Elbette edemeyiz...
Neredeyse her yıl hükümet değişikliğinin yaşanması nedeniyle ortaya çıkan maddi sorunların yanı sıra, hizmetlerin daha da gerilemesini de kabul edemeyiz...
Yeni sistem denenmeli
İşte o nedenle bu ülkede artık farklı bir siyaset modelinin tartışılmasını öneriyoruz…
Çözüm olsa da olmasa da şimdiki sistemle ileriye gidemeyeceğimiz gözle görülür haldedir…
Doğrusu, güneyde olduğu gibi başkanlık sistemine geçiştir…
Ama bundan korkanlar vardır…
Öyleyse parlamenter sistemi daha sağlıklı bir hale getirmeli…
Tek bölge seçimi yapmalı ve milletvekillerine bakanlık yolu kapatılmalıdır…
Bunu yapabilir miyiz?..
Niyet varsa yapabiliriz…
KKTC nin geldiği noktada Ne Başkanlık veya Başbakanlık ve ne de Parlamenter veya Padişahlık Sistemi Ülkemizi ayakta tutabilecektir ! Kırk yıldır başarısızlığımız dolayısı ile batma noktasına getirdiğimiz Tüm Gözde Sektörlerimizin durum içler acısıdır, Her geçen gün Fakirleşip Yoksullaşan Ülkemizde alım gücümüz Dibe vurmaya yol almıştır, Enflasyon Yangınının ise Tüm ülkemizi sardığı bu günlerde siyasilerimiz ise Kurultayları ve seçimleri oynuyor, icraat olmayan kasası boş Devletimizde kökten Siyaset ve mentalite değişimi ile Sil Baştan olmazsa ülkemizi saran yangın hepimizin mutfağına kadar girecektir,