banner564

Demir tavında ve yeni yıl

Yeni bir yıla giriyoruz. Her yeni yıla giriş, umutlu güzel dilekleri hak eder. Üstelik şartlar ne kadar ağır olsa da bu temeli korumak gerekir. Fakat içinde olduğumuz ve gelecek yıla da taşıyacağımız gerçekleri de göz ardı etmemek gerektir. Umut; iyi ve güzel dilekleri gerçeklerle ortaya koyduğunuza büyür. 
Ama 2022 ve öncesinde var olan kimi temel sorunları, maalesef 2023 artırarak taşıyoruz. Bunlardan biri de Bütçe bilinmezliğidir. Evet, 2023 Bütçesi Meclisin Bütçe ve Plan Komitesinden geçti ve Meclis Genel Kurulunda görüşülmeye başlandı. Yani belirgin olacak. Ancak Bütçe 2023’e sarkan belirsizliği ortadan kaldırmayacak. Çünkü 35 milyar TL’lik Bütçenin, 11 milyar TL’lik kısmı belirgin değildir. Bunun 3 milyar TL’si Bütçe açığıdır. 8 milyar TL’lik miktar ise TC Kredi ve Hibe desteğidir. Bütçe böyle yazıyor. 
Ancak Türkiye ile buna dönük bir Protokol Antlaşması ortada yok. Üstelik Türkiye ile yapılan Ek Protokol de ancak Nisan 2023’te sonuçlanacak. Bilindiği gibi 2022 yılı EK Bütçe gerektirdi. Bu nedenle 6 ayın sonunda EK Bütçe yapıldı. Bu nedenle de Ek Protokol imzalandı. Ancak Türkiye ile imzalanan bu ek Protokol ile gelecek olan kaynakta, AKSA’ya dönük yapılan borca gidecek. Bu çok önemlidir. 
Çünkü Türkiye ile imzalanan Protokol ile gelen kaynaklar daha ziyade reel sektöre destek olmaya katkı sağlar. Yani Tarım, Sanayi, Turizm Esnaf, üniversitelere desteğe gider. Yani bu durumda, yeni Bütçe ile örneğin Turizm sektörü yeni turistik yıla hazırlanmak için gelecek desteği ve zamanını net olarak bilmeyecek. 
Ayni olgu, Sanayi, Tarım ve Esnaf için de geçerlidir. Yani 35 milyar TL’lik Bütçenin 3 milyarlık kısmı açık, 8 milyarlık kısmı da netleşmemişse;  reel sektörler bu belirsizlik içinde etkin bir performans gösteremez. Bu bilinmezlik herkesi tutuk yapar. Çünkü zamanında ve anında harekete geçemeyen bir kaynak,  etkin bir sonuç getiremez. Hele enflasyonun azdığı ve döviz krizi belirsizliğinin yaşandığı bir dönemde, anında kullanılmayan hiç bir kaynak, tam anlamı ile verimlilik sağlayamaz. Bu nedenle, özellikle enflasyonun azdığı dönemde, reel sektörün kaynak kullanımı veya devletin onlara vereceği desteğin zamanında verilmesi çok önemlidir. İşte bu nedenlerle 2023’e iyi ve güzel dileklerle girerken, bu belirsizlik durumunu da göz ardı edemeyiz.
Üstelik yeni yıl arifesinde Kıbrıs Türk Ticaret Odası ( KTTO), Meclisin Asgari Ücreti Vergi dışı tutacak yasa yapması talebini gecikmeli olarak açıkladı. Bunu geç yaptı. Ama açıklamasında başka bir şey dememek için unuttuğu diyeceğim, ciddi bir eksiklik var. Yasayı Meclis yapsın dedi. 
Halbuki bu yasaları Hükümet Meclise sevk etmelidir. Üstelik Meclise, muhalefet vekilleri CTP bu teklifi sundu. Ama Meclis çoğunluğu bunu ele almadı. Şimdi KTTO Asgari Ücretin vergi dışı kalması için Meclis yasa yapsın diyor. Yani 2023 birde bu belirsizlikle giriyoruz. Halbuki yasalar ve mevzuata göre 1 Ocak 2023’te geçerli Asgari ücrete göre vergi düzenlemesi yapılır. Hala asgari ücret belirlenmedi. Üstelik yeni Asgari Ücreti vergi kapsamı dışına alacak bir yasa çıkmadığı için, daha fazla vergi ile karşı karşıya kalınacak. 
Ha Hükümet, bir Yasa Gücünde Kararname (YGK) ile işverenlere, Asgari Ücretten vergi kesilmemesini veya o verginin devlete yatırılmamasına hükmedebilir. Bu ise olumlu diye yutturulur. Ama bu ayni zamanda, 2023’e Anayasa, yasalar ve Demokratik Hukuk Devleti ilkeleri dışında ciddi bir belirsizlikle gireceğiz demektir. Yani kaynağın zamanında değerlendirilmemesi gibi, yaşamın ihtiyaçlarına zamanında cevaplar üretmenin de sorunlu olduğunu gösterir. 
Kısacası bizi yöneten zihniyet, Yeni Yıla yaşamın her alanında belirsizlik içinde girmemizi sağladı. Bu bakımdan, her kesin yeni yılını kutlarken; yeni yılın, toplumsal aklın zamanında ve gerçeklere dayalı olarak, “ demirin zamanında dövülmesi” olgusunu beslemesini dilerim. . 

YORUM EKLE

banner471

banner473