İsrail’in Netenyahu başkanlığındaki faşist ve aşırı dinci hükümeti, Gazze’yi işgal planı yaptı. Bu yaklaşı-mının ana amacı, artık tüm dünyada yaygın kabul gören BM’nin, Filistin sorununa dönük çözüm sen-tezini darbelemek. Yani BM kararını; Filistin devletini topraksız ve halksız kılarak işlevsiz hale döndür-mektir. Netenyahu’nun BM kararlarını işlevsiz hale getirme adımı, yalnız Filistin sorununa çözüm bul-ma çabalarını darbelemek için başvurduğu bir siyaset değildir. Aynı zamanda Kıbrıs sorunun çözümsüz kalması için de çözümü çözümsüzlükte gören Kıbrıslı statükocu aktörlerin de en büyük destekçisidir. Nitekim Crans Montana sürecinde, Kıbrıs Rum Toplumu lideri Sayın Anastasiadis’i, BM çözüm süreci-ne dönük karşıtlık için ikna etti. Çünkü Kıbrıs’ta BM Parametrelerine dayalı bir çözüm olsa, o çözümün en esaslı hususu, siyasi eşitlik olacaktı. Böylece İki Toplumlu bir Federal Kıbrıs gerçekleştiğinde, Doğu Akdeniz’de hidrokarbonlar ve stratejik- siyasi ve askeri hesaplarla ilgili olarak, Kıbrıs Türk Toplumunun Kıbrıs Yönetimindeki varlığı; onun, “evdeki hesabının çarşıya uymamasını” getirecekti. Çözüm, aynı zamanda Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini de yumuşatacaktı. Bu yüzden Anastasiadis üzerinde etkili oldu. Bu etki Sayın Hristodulidis’in seçilmesi ile de devam etti.
Günümüzde bir bakıyorum, Netenyahu Hükümetinin Gazze’yi işgal planına yalnızca dünyanın çok değişik ülkelerinin yönetimleri ve halkları tepki göstermiyor. Aynı zamanda İsrail’de on binlerce İsrail vatandaşı Musevi de bu karara tepki gösteriyor. Genel grev yapılacak. Bu çok cesaret gerektiren de-mokratik bir karşı çıkış. Başkaları için bir şey demem. Ama bizde resmi denen politikaya, en küçük bir eleştirinin bile, sizin linç edilmenize yol açtığını yaşadık, hala yaşıyoruz. Gençlik dönemimde Rahmetli Ahmet Mithat Berberoğlu’nun, KC Cumhurbaşkanı Yardımcılığına aday olması ile 1973 yılında yüz yüze kalınan anti- demokratik baskıları belgeleyip, Türkiye kamuoyunu da bunlara karşı bilgilendirmek için desteğini istediğim ve belgeleri bilgisine sunduğum ve genç yaşta idol olarak gördüğüm, önde gelen bir solcu kanaat önderi, bana şunu söylemişti. “Genç kardeşim, sen Mücahitlik yaparak buraya geldin. Serhat boyunda demokrasi olmayacağını ve bunun için çaba harcamanın da doğru olmadığını öğrenmedin mi?” dedi. Şimdi bugün, on binlerce İsrail vatandaşı Musevi’nin Netenyahu hükümetinin savaşı, işgalle şiddetlendirme kararına karşı grev yapması ve barış için demokratik itirazını göstermesi-nin değeri ortaya çıkıyor. Bu nedenle Kıbrıs’ın Kuzeyinde ve Güneyinde yaşayan ve BM zemininde Kıb-rıs sorununa çözüm gelmesine değer veren ana dili Yunanca veya Türkçe olan barışçı insanlar, İsrail’in barışçı insanlarının demokratik cesaretini örnek almalıdır.