banner564

Denetimsizlik en büyük halk düşmanlığı değil midir?

Devlet kapısından nemalananlar için uzun süren, ne var ki özelde çalışanlar için normal seyrinde giden Bayram tatili nihayet sonlandı. 
“Keşke hiç bitmese idi” diyen de var, bayram tatil süresini kabus içinde geçiren de var. Dört duvar arasında çocukların bitmek bilmeyen istekleri karşısında bunalmamaya imkan var mı?
Kısacası mangalını kırmızı etle tüttüren de var, GD’ lu tavuğa talim eden de!
En son çare balık diye düşünecek olursak! 
Devlet destekli balıkçılığın güneyle ittifak içinde olduğu bu nedenle balık fiyatlarının vatandaş için ulaşılamaz havalarda olduğunu bilmeyen var mı?.
Hoş, bir ada ülkesi olmamıza rağmen balık yeme kültürümüzün gelişmediği de inkar edilemez bir durum.
Kırmızı et konusuna derinlemesine girecek olursak, bir tüketici olarak halimiz harap.
Kasaplar cırladı! “ Biz yanlış hesaplama yaptık “ diyorlar. 550TL kurtarmıyormuş! Net asgari ücretin 25 TL civarında olduğu bir ülkede bir kilo et 550 kağıt.
Bir defa bu ülkede kasap vitrinlerinde satılan et kontrolden uzak durumdadır. Bu görevin belediyelere ait olduğunu da vurgulamakta yarar var.
Başta Lefkoşa Belediyesi olmak üzere belediyeleri şu günlerde emlak vergilerini toplama heyecanı sardığından kasap dükkanlarını gezip vatandaşa satılan etlerin türünü kontrol etme ihtimali sıfırın da ötesindedir inancındayım!
En başta vatandaşa kuzu eti adında satılan etlerin büyük bir kısmı oğlak etidir.
Çünkü kasapların hayvan üreticisinden aldıkları canlı oğlak kuzudan daha düşük fiyatlarda gerçekleşmektedir. Vatandaş kuzu eti ile oğlak eti arasındaki farkı bilemediğinden uzatılan kısmetten bol, bol nasiplenmektedir.
Gerçek hesaplama yapacak olursak oğlak eti 400-450 civarında olması gerekmektedir.
Gelelim büyük baş hayvan rezilliğine. O sera naylonlarına sarılarak satılan etler var ya, tosun eti değil, inek etidir ve sarılan ruloların ortasında görmek bile istemeyeceğiniz cinsten yağlar, deriler, letsalar konmaktadır!
Süt veriminden düşmüş inekler, “düşünme” moduna giren hasta yaşlı hayvanlar “tosun” adı altında vatandaşa satılmaktadır.
İşte kasapların o yanlış hesaplama dedikleri düzen asıl bu durumlarda devreye girmektedir. Koyu kırmızı renkte olan etler bilin ki inek etidir ve hayvan üreticisinden bu gibi hayvanlar tabir yerinde ise “beleşe” alınmaktadır.
Eskiden belediye mezbahalarında boğazlanan etlere cinsine göre değişik renklerde mühür vurulurdu. Sera naylonlarına sarılmış etlerde mühür olamayacağına göre, oğlak eti midir, kuzu et imidir denetlenmeye tabi tutulmadığına göre vatandaşın kazıklanma süreci hiç aksamadan devam edecektir. 
Devletin ilgili birimleri yanında belediyeler bu gidişe fırsat veren en büyük suçlulardır. Lefkoşa’nın en gözde yerinde sera naylonlarına sarılı ne olduğu belli olmayan et satışları hediyesi yüklüce fiyatlardan halen devam etmektedir.
Neden denetleme gerektiği sanırım kendiliğinden ortaya çıkar.

YORUM EKLE

banner471

banner474