banner564

Derdimiz nedir?

  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 16 Nisan’daki yemekli toplantı öncesinde önemli bir uyarı yaptı…

   Tarafların artık ‘yol ayırımına’ geldiğini söyledi…
   Yalan mı?..
    Bu konuda geç bile kaldığını söylemek yerine, bazı kesimler tam tersini yaparak Akıncı’yı eleştiri yağmuruna tuttu…
   “Biz seni çözüm için seçtik” diyerek ‘Yol ayırımına geldik” demesini eleştiriyorlar…
   Akıncı’ya ‘çözüm için’ destek verildiğini inkâr eden yok…
   Ama çözüm sadece bir tarafın istemesiyle olmuyor…
   Rum tarafı, kabul edilemeyecek şartlar üzerinde direndiği ve Türk tarafına da ‘hiçbir şey vermek istemediği’ için, Crans Montana’da büyük bir fırsat kaybedildi…
   Bunu Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri de söylüyor…
   Hal böyle iken; KKTC vatandaşı olan ve Kıbrıslı Türklerin haklarını savunması gereken ‘azınlık bir kesim’ Rum tarafına tepki göstermek yerine, Akıncı’yı hedef seçebiliyor…
   Cumhurbaşkanı’nın bunları dikkate alarak,  Kıbrıslı Türklerin haklarını ortadan kaldıracak tavizlere yönelmesi söz konusu olamaz…
   Kalıcı bir çözüm istiyorlarsa, buyursunlar bu işi karşılıklı tavizlerle bitirelim…
   Türk tarafın taviz veremeyeceği 2-3 başlık vardır…
   Bunların en başında Türkiye’nin garantörlüğü geliyor…
   Garantörlük olmazsa, çözüm de olmaz…
   Çözümsüzlük; yol ayırımı demektir…

Yapılacak çok iş var

   Kıbrıs Türk tarafının, çözüm tartışmalarıyla bir 50 yıl daha kaybetme şansı yoktur…
   Yapılması gereken, güneyin yakaladığı AB standartlarını kuzeyde de yakalamak ve insanımıza kaliteli bir yaşam koşullarını sunabilmektir…
   Kaliteli yaşam için sağlıklı ürünlerin yetiştirilmesi, çökmüş yolların yenilenmesi, kontrolsüz mezbahaların kapatılması, hayvanların veteriner kontrolünden geçirilmesi, ulaşımda yaşanan sorunların kaldırılması, yeşil alanların yaratılması, belediye hizmetlerinin geliştirilmesi, ucuz elektrik ve kesintisiz su olanağının sağlanması gereklidir…
   Bir başka önemli husus ise adli suçların azalmasına yönelik etkin önlemlerin alınması ve adaletin erken tecelli etmesidir…
   Bunun için de polisin personel ve teknolojik donanım eksikleri çok hızlı bir şekilde giderilmelidir…
   Yargı sistemimiz, Rumların yaptığı gibi İngiliz hukukçulardan destek alarak yeniden düzenlenmelidir…
   Yapabilirsek ne mutlu bizlere…
   Yapamazsak hem insanımıza, hem de güzel ülkemize yazık olur… 

YORUM EKLE

banner608

banner474