Kuzey Kıbrıs yine partizanca istihdamları konuşuyor…
Gündemin ilk sıralarında yer alan istihdamlar ağırlıklı olarak devletin yönettiği, borç batağındaki Elektrik Kurumu’na yapılıyor…
“İşe göre adam” prensibi yok…
Tek geçerli kural, koalisyondaki partilerden biri tarafından desteklenmek…
Üç partiden herhangi biri “alın da bizdendir” dediği anda, görevlendirme başlıyor…
Bunun sonu da diğerleri gibi olacak…
Ama bedelini yine halk ödeyecek…
Yıllardır, ülkenin öncelikleri, yanlışları ve ciddi sorunlarını yazıyor, konuşuyor, yetkilileri uyarmaya çalışıyoruz...
Fakat bunların dikkate alınmadığını, yanlışlar üzerinde ısrar edildiğini görüyor ve üzülüyoruz…
İşte o yüzden, siyasetin çöktüğünü, ülkede sorunların arttığını ve halkın mutsuz olduğunu sık sık hatırlatıyoruz...
Gençlerin işsizlik sorununa, esnafın sıkıntılarına, esnafın önemli bir kesimlerinden yükselen iflas mesajlarına dikkat çekiyoruz...
Seçim sisteminin ve siyasal partiler kanununun mutlaka değiştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz...
Seçim sistemi neden değişmeli?..
Bölgecilik oyunlarının ortadan kalkması için...
“Ben falan bölgenin milletvekiliyim, iş bilsem de bilmesem de benim bölgemden de bir kişiyi mutlaka bakan yapacaksınız” tehditlerini bertaraf etmek için...
Hükümet değişikliklerinde ‘bölgeleri dengeleme’ sıkıntısını aşmak için...
Ayrıca hizmetlerin tüm adayı kapsayacak şekilde planlanması için...
Milletvekilliği görevinin ‘tam gün’ esasına göre yürütülmesi ve parlamentonun daha verimli çalışması için...
Bakanlar Kurulu’nun, meclis içerisinden değil, teknokrat isimlerden oluşması ve parti çıkarlarından arındırılmış hizmetlerin verilebilmesi için...
Seçimler ve partiler
Milletvekili seçilenlerin, en ufak bir kırgınlık sonrasında partisini terk etmemesi için siyasal partilerle ilgili ciddi kararların alınması kaçınılmazdır...
Partilerin gelir ve giderlerinin daha şeffaf olması, kara para akışlarının durdurulması için...
Milletvekili adayları belirlenirken ‘kim daha çok oy getirecek’ esasına göre değil, verimliliği, bilgi ve deneyimleri, özel yaşamdaki başarıları ön plana çıkarılmalıdır…
Siyasete ve siyasetçiye güveni ve saygıyı artırmak için ciddi bir değişime ihtiyaç vardır...
Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları, uyarılarımızın yerinde olduğunu gösteriyor...
Vatandaşların yanı sıra Kıbrıs Türk Toplumuna hizmet veren eski siyasetçiler de sistemin çöktüğünü ve ülkenin birçok yönden iflas ettiğini vurguluyor...
Kendi ayakları üzerinde duramayan bir toplumun, güven vermeyen bir siyasi yapıyı daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir…
İşe yaramaz yasalar, hatta Anayasa çok hızlı bir şekilde değiştirilmelidir…
Bunca sıkıntılı bir süreçten sonra hala “böyle gelmiş böyle gider” diyorsak, bilelim ki gitmeyecek…
Bu kez başkaları karşımıza çıkıp “yeter be çocuklar durun artık” diyecek…
İstenilen bu mudur?..
Buysa sorun yok…
200 bin Rum’un zenginlikleri ile elimize verilen ve Yönetemeyip 40 yılda batırdığımız KKTC’nin bugünkü hali içler acısıdır ! Siyaset nedir bilmeyen tecrübesiz be beceriksiz gelmiş geçmiş Yöneticilerimiz neticesi güzelim Ülkemizi maalesef mahvettik , yarı yarıya fakirleşip yoksullaştık Yatırımsızlık ve onarımsızlıltan A’dan Z’ye dökülen be tutulacak yeri bırakmadığımız KKTC’de ancak günübirlik kararlarla ayakta durmaya çalışıyoruz ? Milli nutuklarla yönetmeye çalıştığımız KKTC’yi Yönetemeyip tüm kurum ve kuruluşları ile batırdık kötü Siyasetimiz neticesi ile de Dünyadan dışlanıp istenmeyen bir Toplum olduk!
Bu günden Sonrası mı ?? Bu güne kadar ne ekmiş isek onu biçeceğimiz bir gerçektir !!!