banner564

Devletin başına bir şey olsa?

Uluslararası camiada Kıbrıs Türk Toplumu Lideri olarak anılıyor Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı.  Bizim Cumhurbaşkanımız yani. Diyalog TV programı sonrasında bir izleyicimiz aradı ve şu görüşleri bizimle paylaştı.
Telefonda benden yaşça büyük olduğunu anladığım izleyicimizin dile getirdiklerini biraz düşününce mantıklı ve akıllıca buldum açıkçası. Ve buradan da herkesle paylaşma istediği hissettim.
Efendim konu malumunuz  füze olayı. Füzenin Taşkent bölgesine düşmesinden hemen sonra Cumhurbaşkanımız hızla olay bölgesine gitmiş ve bölgede incelemelerde bulunmuştu. Gece yarısı meydana gelen olayda, hem yangın söndürme çalışmaları hem de düşen nesnenin ne olduğunun anlaşılması sabaha kadar süren çalışmalar sonrasında belli olmuştu.
Cumhurbaşkanının da ilk yaptığı açıklama da söyledikleri zaten onunda düşen şeyin ne olduğu konusunda net bir bilgi sahibi olmadığını çok net gösteriyordu. 
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın basına servis edilen açıklamasında “Konuyla ilgili çalışmalarını sürdüren birimlerin daha net tespitler yapmasının ardından ayrıntılı değerlendirmeler yapılabilecek” deniliyordu.
Yani o saat Cumhurbaşkanı da düşen şeyin ne olduğunu bilmiyordu ve Kıbrıs Türk Toplumunun en tepesindeki kişi olarak o bölgedeydi. Günün ilk ışıklarıyla birlikte yapılan incelemeler ve sonrasında düşün nesnenin bir füze olduğu anlaşıldı. Sonrasında da bölgede kimyasal bir sızıntı olup olmadığı incelendi ve çok şükür ki kimyasal bir sızıntıya rastlanılmadı.
Ya tam tersi olsaydı?
Yani füzede patlamayan bir parça olsaydı? Ya da kimyasal bir başlık olsaydı. Muhtemelen bugün “Devlet Töreni” düzenliyor olacaktık. Şakası bile kötü ama maalesef durum böyle. 
Önce Cumhurbaşkanlığında sonra ilgili noktalarda törenler. ... Peki, kim üstlenecekti bu sorumsuzluğu? Kim çıkıp bunun hesabını halka verecekti? 
Başbakan Ersin Tatar’ın dediği gibi “abartmak” istemiyorum ama bu olaydan herkesin kendi adına bir pay çıkartması gereği ortada dururken bu konuyu da tartışmanın gerekliliğini bize anlatan izleyicimiz haksız mı?

AKÜ’de mezuniyet coşkusu
Yeni kurulan üniversitelerimiz arasında yer alan Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin (AKÜN) 2018 – 2019 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni bu akşam Golden Tulip Otel’de gerçekleştirilecek. Yüksek Lisans, Lisans ve Ön lisans programlarından mezun olanlara diplomaları sunulacak.
Gece için Türkiye’den birçok önemli siyasetçinin Ada’mıza gelmesi bekleniyor. Okulun Mütevelli Heyeti Başkanlığını uzun yıllar yapan Ahmet Erbaş son seçimlerde Kütahya’dan seçimlere girmiş ve MHP milletvekili olarak seçmenin iradesini almıştı.
Ahmet Erbaş bir yandan Ankara’da vekillik görevine devam ederken diğer yandan da Kıbrıs’ı ilgilendiren konularda TBMM’de önemli işlere imza atıyor. Hatta bu gece ki mezuniyet törenin hemen ertesinde Ankara’da mecliste Kıbrıs ile ilgili bir konuşma yapacak. 
Kıbrıs Türkünün istek ve beklentilerini tüm Türkiye Cumhuriyeti milletvekillerinin ortak çatısı olan TBMM’de dile getirecek.  Şimdiden o kürsüden neler söyleyeceğini merak edenlerdenim. 
Ama bir aksilik olmazsa bu gece ki mezuniyette kendisini ve beraberinde Ankara’dan gelen misafirleri dinleme şansı bulacağız ve sizlere de aktaracağız. 

Para geliyor
Türkiye ile yılan hikâyesine dönen TC-KKTC Ekonomik Ve Mali İşbirliği Protokolü bugünlerde imzalanacak. Protokol, geçtiğimiz yıl ve bu yılı kapsayacak şekilde hazırlandı ve yenisini hazırlamak içinde zaman kaybetmeden harekete geçilecek.
İmzalanacak protokolde geçtiğimiz yıl imzalanmasından ötürü para akışının yapılamadığı ve yarım kalan projelere aktarılması gereken kaynakların da aktarılması sağlanacak.
Bazı yol projeleri, inşaatı duran ceza evi projesi gibi yarım kalan ve müteahhitlere yüklü bir borcun kapatılarak bu projelerin artık finişe gidilmesinin de önü böylelikle açılmış olacak. 
Yani kısacası para geliyor, yarım kalan işler yeniden başlıyor... 

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Yani devletin başı olarak elbette olay yerine gidip inceleme yapmanız güzel. Ama birde işin öbür boyutu var. Ya patlayan bir parça olsaydı? Ya kimyasal bir sızıntı olsaydı maazallah? Daha dikkatli olmak gerekmez mi? 

Dr. Derviş EROĞLU: Son günlerde derin bir sessizliğe gömüldünüz. Sizi tanıyanlar bu sessizliğin pek hayra alamet olmadığı görüşünde hem fikirler. Neyse bir ara uğrayıp bir hal hatırınızı soracağız. 

Mehmet Ali TALAT: Teknolojiyi iyi takip eden birisi olarak size soralım. Rumlarda açıkladı ki onlarda füzeyi görememişler. Bizde ki radarlarda mı bu füzeyi göremedi? Ne diyorsunuz siz bu işe? 

Ersin TATAR: Siz anında olay yerine gitmediniz diye eleştiriliyorsunuz bakın Cumhurbaşkanı da anında gitti diye eleştiriliyor. Nasıl olacak bu iş? Memlekette acayip bir eleştiri kültürü gelişti. 

Hasan TAÇOY: Cep telefonlarının Ada’nın iki kesiminde de çekmesi için artık son hazırlıklar tamamlanıyormuş. Bu arada dünkü açıklamanızda bu projenin Eroğlu döneminden başladığını hatırlatmanız önemli. 

Umut TEKGÜÇ: Pek muhterem babanız hakka yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun, merhumun mekanı cennet olsun. 

Serhan AKTUNÇ: Lefkoşa’dan sonra şimdi de Alsancak’a yatırım yapma kararı almışsınız ve Alsancak’ın girişinde Hasan Uzun Petrolün yakınlarında çok güzel bir mekan tutmuşsunuz. Hadi hayırlısı. 

Polat ALPER: Günler ne kadar çabuk gelip geçiyor değil mi? sizin ufaklık üniversiteden mezun olup karşınıza delikanlı bir adam gibi çıkınca hayli şaşırmışsınız. Ya hazırlanın yakında dede falanda olursunuz siz. 

Özgün FARUK: Uzun bir aradan sonra sizi dün Başkent Lefkoşa’da görmüşler. Ee başkente kadar gelmiş iken kimleri kimleri ziyaret ettiniz? Eski dostlarından da uğradıklarınız oldu mu? 

Ahmet ARSLAN: Tüm kaymakamları da yanınıza alıp Ankara’ya seminere gidiyormuş sununuz. Demek ki siz gelinceye kadar memlekette kaymakam olmayacak.  

Sahap AŞIKOĞLU: Bakanlıktan eve, evden bakanlığa yürüyerek gidip gelmeye başlamışsınız ve yapamadığınız sabah ve akşam yürüyüşlerini böyle telafi ediyormuşsunuz. 

Barış TİLKİ:  Başarılarınıza bir başarı da ekleyerek yenilenebilir solar enerji sektöründe de ilk adımlarını bugün atıyormuşsunuz. Şimdiden hayırlara vesile olmasını diliyoruz yeni iş yerinizin. 

Ali ÇINAR: AKÜN’ün mezuniyeti için bugün çok önemli misafirleri ağırlayacaksınız ve okulun mütevelli heyetinin başındaki kişi olarak ta artık tüm sorumluluk sizde. Şimdiden başarılar diliyoruz. 

Asım AKANSOY: Genel başkanlığa aday olup olmayacağınızı açıklamanızı istemiştik ve açıkladınız ki olmayacaksınız. Ne diyelim hayırlara vesile olsun kararınız. Oysa epey zemin yoklamıştınız. 

Murad AKTUĞ: Uzun bir aradan sonra yeniden Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığına müdür olarak geri dönüyorsunuz. Talim ve Terbiye Dairesi müdürlüğü göreviniz hayırlara vesile olsun inşallah.

YORUM EKLE

banner608

banner474