Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binası açılışları yapıldı. Hakikaten görkemli binalar. Ancak egemenliğin ve iradenin yansıyacağı nokta, tek başına binaların görkemi olamaz. Çünkü görkemli binalar açılırken, KKTC Merkez Bankası, Bankalar indinde %37 olan TL Mevduat Faizini yükselterek, %43 olarak ilan etti. Bunun üzerine kimi bankalar Mevduata %46,5 faiz uygulamaya başladı.
Ayrıca KKTC Merkez Bankası, Reeskont Kredi Faizini de % 50 olarak düzenledi. Gerçi bizde uygulamada hemen hemen Reeskont Kredisi yoktur. Ama Reeskont Kredi faizi bir göstergedir. Nitekim bu açıklandıktan sonra bankaların TL bazlı kredilere dönük faizleri, en az %54 olarak şekillendi. Resmisi %40 olan enflasyon da ortadadır. Yani, TL bazında mevduatta ve kredi faizlerinde meydana gelen bu yükseliş, dövizin TL karşısında daha da değer kazanması ile birlikte; ekonomide, toplum ve insan yaşamındaki mevcut krizi daha da artıracaktır. Kısacası binaların görkemi, ekonomi ve toplum yaşamında yaşadığımız ağır sorunların üzerine gölge düşürüp; insanı, toplumu serinletemeyecektir. Gıda Enflasyonunda Avrupa’da elde ettiğimiz liderlik konumunu, bu gelişmelerin daha da perçinleyeceği açıktır. Bu gerçekler, ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümeti tir tir titretmelidir.
Çünkü bu gelişmeler; sanayi, tarım, turizm ve inşaat sektörleri ile eğitimi ve esnafı daha da sıkıntıya itecektir. Yurttaş geçim derdinin ağırlığında daha da ezilecektir. Bütçenin açığı; turizm, tarım, sanayi, esnafa, yani üretken sektörlere verilmesi gereken devlet desteğini daha da sıkıntıya sokacaktır. Üstelik artacak olan pahalılık; turizm, eğitim ve inşaat gibi ülkeye ciddi döviz kazandıran bu sektörlerin dışla rekabet etme şansını da zayıflatacaktır. Binaların görkemi önemli. Ancak esas görkem; ülkenin ekonomik gelişmesi ile demokratik hukuk devletindedir. Rahmetli Sayın Süleyman Demirel’in şu sözünü unutmayalım. “Devletin milleti yoktur. Milletin devleti vardır”. Yani esas olan; ekonominin gelişmesi ve halkın mutluluğu ile demokratik hukuk devletidir.