banner564

Dikilitaş

Sarayönü’ndeki asırlık Dikilitaş’ın hemen yanına Mobese kamerası için dikilen direk tepkilerin doğmasına neden oldu. Gerçekten de insanların tepki vermesinde haklılık payı yüzde 100.
Tarihi Dikilitaş’ın dibine direk dikilmesi kadar saçma bir şey olamaz. Zaten herkesten önce bu duruma Eski Eserler Dairesi’nin itiraz etmesi gerekmez mi? 
Kartal Harman ile birlikte geçmişte orada bir program yapmak ve varillerde ateş yakmak istemiştik Eski Eserler izin vermemişti. Şimdi nasıl oluyor da böylesine çirkin bir direğin hem de Dikilitaş’ın tamda dibine yapılmasına Eski Eserler Dairesi sesini çıkartmıyor?
Benzer bir durum Girne Antik Limanı içerisinde de var. Orada da tarihi dokuyu gölgeleyecek bir direk diktiler Mobese için. O direk de bölge esnafının ve turistlerin tepkisini çekti.
Neticede bu direkler Ada’nın dört bir tarafına yayılacak. Direkler dikildiğinde orada kalacak diye bir hüküm yok. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu başkanlığında kurulan bir itiraz kurulu var.  Eğer beğenmediyseniz ve itiraz etmek istiyorsanız hemen itiraz kuruluna bir dilekçe yazıp şikâyetinizi yapabilirsiniz.
Biz baktık, günlerdir sosyal medyada herkesin tepkisini çeken Dikilitaş’ın yanındaki direk için henüz bir şikâyet oluşturulmamış. Ancak Girne Limanı’na dikilen direk için şikâyet yapılmış.
Başbakan Ersin Tatar da o iki direğin yerinin değiştirilmesi için talimat vermiş. Bundan sonrası için artık top sizde. Sosyal medyadan yazıp çizmek yerine tepki gösterdiğiniz direkler için resmi itiraz makamına dikekçe yapıp şikayetlerinizi ve rahatsızlıklarınızı dile getirebilirsiniz. 

Biz yapabilir miyiz?
Diyalog Gazetesi’nin başarılı muhabirlerinden Ömer Kadiroğlu’nun haberine göre; Rumlar, Aslanköy’de bulunan Ayia Paraskevi Kilisesi’nde 45 yıl sonra ayin düzenlemiş.
Haberin içeriğinde yok ama başlığında Rumların ayin sırasında geri dönmek için dua ettikleri yazıyor. İlgimi çekti, gerçekten 45 yıl sonra hala daha geri dönebilmenin umudunu yaşıyorlar mı diye?
Bir başka merak ettiğim konu ise mesela Kuzey’den bir grup Kıbrıslı Türk eski köylerine dönseler ve oradaki camide imam eşliğinde Cuma namazı kılıp yeniden eski köylerine dönmek için dua ettiklerini söyleseler ve bunu da Rum basını alıp manşet yapsa...
Yemin ediyorum böyle bir şey olsa Güney Kıbrıs öyle bir karışır ki aylarca ayıklayamaz siyasetçileri bu oluşan yeni durumu. Birbirlerini yerler, o izni veren hükümeti de bakanı da ülkeden sürerler.
Ama bizde bu durumlar gayet normal. Örneğin sözde Girne Belediye Başkanı Rum Kuzeye falan geçebiliyor, Girne’ye falan gelebiliyor veya Gazimağusa’da ki falan.
İleri demokrasi bizimkisi. Hem de çok ama çok ileri. Adamlar gelip kiliselerinde dua ederken geri dönmeyi falan da çok rahat söyleyebiliyorlar. Hatta tüm Türkler ölsün falan dese gene de kimseden tık çıkmaz Kuzey’de. O derece yani…

Sinek
Bu sivrisineklerin bu yıl başa bela olacağını sanırsam 5-6 kez bu köşede yazmıştım. Köşemizi sürekli takip edenler bilecektir. Ancak ne belediyeler ne Sağlık Bakanlığı bu durumu kulak arkası etti. 
Hatta bir yazımda “Olağanüstü hal ilan edilsin” diye de çağrıda da bulunmuştuk. Neyse geçti artık, sür eşeğini Niğde’ye durumları. Önceki gün bu konu ile ilgili şok bir haber öğrendim.
Meğerse bu sinek ilaçları için gerekli ilaçlar Kıbrıs Türk Belediyeler Birliği’nin ambarlarında varmış. Parasını ödeyen belediye istediği kadar bu ilaçlardan alabiliyormuş. 
İyi madem ilaç vardı da bugüne kadar niye beklenildi ki? İlla birisinin ölmesi mi gerekiyordu? Valla şaştım kaldım bu işe. İlaç var ama kullanan yok. Sinekler ise mutasyona uğramış yarasa gibiler etrafta.
Ve şimdide virüs saçıyorlar etrafa. Anlamakta gerçekten çok ama çok güçlük çekiyorum son zamanlarda. 

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Geçen yıl böyle zamanlarda tatildeydiniz. Bu yıl tatil planları yok mu? Hem iyi bir dinlenirdiniz hem de şu malum görüşmeye hazırlık yapardınız.

Gürcan ERDOĞAN: Geçen gün senin ofiste yapılan toplantı olay oldu partinin içinde. O kadar kalabalık bir ziyaretçi ordusunu iş yerinde ağırlarsan olacağı buydu? 

Elizabet UĞURLU: Ali Koç başkana kızıp bu yıl kombine bilet almamışsınız. Valla haksız da sayılmazsınız yani. Çarşamba günü Ada’ya gelecekmiş başkan. İsterseniz bir ara çekin bir köşeye de konuşun kendisi ile. 

Olgun AMCAOĞLU: Hafta sonu bahçe işlerine ara vermeden devam ediyormuşsunuz. Çimleri kesip çitleri bir güzel budamışsınız. Ah birde sebze meyve işine el atsanız hiç fena olmayacak. 

Ekrem TOKLUCU: Bizim hatırladığımız üçüncü kez KKTC’ye görev için geri dönüyorsunuz. Bu sefer Eğitim Müşaviri olarak ülkeye geri dönmüşsünüz. Anlaşılan sizi de buradan emekli edecekler. 

Ercan TURHAN: Turizm sektörünün önemli isimlerinden sizin de üzerinizde emeği olan Murat Dedeman’ın cenazesine katılmak için hafta sonu İstanbul’a gitmişsiniz. Başınız sağ olsun, mekanı cennet olsun. 

Zeki ÇELER: Bakanlıktan gittikten sonra sizin için eve kapandı yorumları yapılmaya başlandı. Bir ara gözükseniz hiç fena olmayacak. Bu arada geçen gün telefonda fena şakalamışlar sizi. 

Mahmut ÖZÇINAR: Madem Belediyeler Birliği’nin ambarlarında ilaç var neden bu konuda bir çözüm üretilip bu ilaçlar belediyelere dağıtılmıyor ki. Bu ilaçlar şimdi kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacak? 

Mustafa AKÇABA: Hazır ilaçtan açılmışken konu size de soralım, bu günlerde süresi dolan ilaçların imha edileceği konuşuluyor. Bu ilaçların miktarları hakkında bir bilginiz var mı? 

Mehmet HARMANCI: Lefkoşa mahkemeler önünde yapılan üç boyutlu yaya geçidi gayet güzel oldu. Şimdi aynısından yayaların yoğun olarak kullandığı diğer yerlere de yaptırın lütfen. 

Ahmet YÖNLÜER: Geçen hafta İstanbul’dan önemli bir misafir gelince tatilinizi yarıda kesip soluğu Girne’de almışsınız. Neyse misafiriniz çok kalmamış ve tatilinize kaldığınız yerden devam etmişsiniz. 

Ünal ÜSTEL: Ülkemizde ilk defa yapılan Hint düğünü katılımcıları memnun etmiş ve artık benzer düğünlerin ülkemizde yapılması yönünde önemli bir adım atılmış oldu. 

Metin ATAN: Tüm sendikalar ayaklanırken sizde de üyelerinize hazır olun mesajı göndermişsiniz. Bu arada CAS için önümüzdeki günlerde güzel haberler verecekmişsiniz. 

Zeki ZİYA: İşletmeye başladığınız otelde hafta sonları tavla dersleri de vermeye başladığınızı duyduk. Yalnız biz ders almaya pek müsait değiliz, bir ara uğrayacağız yeni mekânınıza. 

Hasan MACİLA: Torununuzla çıktığınız Akdeniz yat turunu tamamlayıp ülkeye döndünüz mü? Yoksa hala Akdeniz koylarını mı dolaşıyorsunuz.  Torunla baş başa tatilin keyfi de başka olur hani.  

YORUM EKLE

banner471

banner474