Kötü hava şartları nedeniyle yaşanan doğal afetten mağdur olan vatandaşlarımıza geçmiş olsun. Umarım maddi manevi zararları bir an önce giderilir.
İklim değişiklikleri nedeniyle günlük hayatı olumsuz etkileyen olağandışı doğa olayları, dünyanın en gelişmiş şehirlerini bile etkisi altında bırakabiliyor.
Felaketlerin hızla arttığı bir yüzyılı yaşıyoruz. Hem etkilenen insan sayısı artmıştır hem de ulusal ve uluslararası kuruluşlardan yardım isteyenlerin sayısı hızla artmaktadır. Göçün ve nüfus artışının hızlanması, olumsuz çevre şartları, küresel ısınma afete davetiye çıkaran sebepler olarak öne çıkmaktadır. Diğer yandan hastalıklar kitleleri tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır ki yaşamakta olduğumuz pandemi bunun güncel örneğidir.
Doğal afetler yıkıcı olabilseler de yaşamlarımızın birer parçalarıdır. Dinozorların neslinin tükenmesine neden olmuş derecede büyük doğal afetlerden tutun daha küçük ölçekli deprem, fırtına, sel gibi afetler de toplumsal ve bireysel psikolojilerin etkilenmesine neden olmaktadır.
Coğrafyamızda da aynı şekilde, büyük doğa felaketlerini yaşıyoruz. Aşırı yağışlarla gelen seller çıkış yolu ararken aktığı yönde önüne kattığı her şeyi silip süpürerek, alıp götürmektedir. Doğa oyununu kendi yasalarıyla oynamaktadır. Oyununu oynarken de kimseleri tanımaz, ancak dostu yasalarına uyandır, düşmanı ise yasalarına karşı duranlardır.
İklim değişikliğinin en önemli etkisinin doğal afet sayısında görülen artışlar olması, birçok çalışma tarafından ortaya konmuş bir gerçektir.
İklim değişikliği, afet risklerinin altında yatan nedenlerden biridir ve deniz seviyesinin yükselmesi, artan sıcaklıklar, okyanus asitlenmesi, buzulların geri çekilmesi, tuzlanma, toprak ve orman bozulması, biyolojik çeşitlilik kaybı ve çölleşme ve aşırı hava olayları gibi yavaş başlangıçlı olayları etkilemektedir.
Günümüz dünyasında doğal afetleri engellemeye yönelik bir teknolojiye henüz sahip değiliz. Bazı teknolojiler sayesinde olası bazı afetleri önceden haber alıp ona göre önlemler alabiliyoruz fakat hiç zarar görmeden atlatabileceğimiz bir önlem teknolojisi maalesef günümüzde henüz mevcut değil. Bu nedenle afetlerin yaşamımızın bir parçası olduğunu kabul etmeli ve doğal afetlerle birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Ancak gerekli tüm tedbirleri aldıktan sonra… 
Doğal afetler yalnızca fiziki ve maddi hasarlar bırakmazlar. Toplumsal ve bireysel olarak psikolojik hasarlar da bırakırlar. Doğal afetler toplumsal ve bireysel travmalar yaratabilirler. Doğal afetle ortaya çıkan travmanın büyüklüğü; afetin büyüklüğünden ziyade kişide yaşattığı psikolojik etkinin büyüklüğü ile ilgilidir. Büyük afetler büyük travmalar yaratır demek yerine, afetler büyük travmalar yaratabilir demek daha doğrudur. Afet sonrası ortaya çıkan travmayla yaşamak, kişi için her gün afet yaşamakla aynı anlama gelebilir.
Günümüzde coğrafyamızda yaşan doğal afetleri, sadece yapabildiğimiz oranda sadece maddi olarak zararlar giderilmeye çalışılmaktadır. Son yıllarda yaşanan onlarca afet olayından sanki ders almamış gibiyiz. Fakat şu İspanyol atasözünü bir yerlere not etmekte fayda var. “Tanrı her zaman affeder, biz insanlar bazen affederiz, fakat doğa asla affetmez.”
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.