Sosyal medyada yazılan her şeyi “doğru” kabul ettiğimiz şu günlerde artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmek çok güç. Özellikle biz basın mensuplarının işi çok ama çok daha zor. Yazılan bir şeyin “yalanlaması” veya “düzeltmesi” yapılmamışsa “doğru” olarak kabul ediyoruz ve yorumlarımızı da buna göre yapıyoruz. 
Oysa kimse “doğrunun” gerçekten “doğru” olduğunu araştırmıyor?
Bakın tüm dünya ile birlikte biz de bir salgın süreci yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bu süre içinde bazı doğru bildiğimiz yanlışlar var. Ve bunlar konuşulmadığı sürece de “doğru bildiğimiz yanlışlar ile yaşamaya devam ediyoruz.”
Örneğin yurt dışından gelenlerin kaldığı karantina otelleri. Bu otellerin veya yurtların hangileri olacağını Hükümet belirledi. Yani kimse kimseye gelin bende kalın demedi.
Hükümet, bu konuda öncelikli olarak yerli otelleri değerlendirmek istedi. Ve karantina da kalan her kişi için o otel işletmesine 45 Euro para ödedi.
Yani hiç kimse bedavadan otelini karantina merkezi yapmadı, karantina merkezi olacak olan otelleri de hükümet belirledi. 
Örneğin çok konuşuldu çok yazıldı, 5 yıldızlı oteller kapılarını açmadı diye. Oysa hükümetin böyle bir talebi olmadı bu otellerin işletmelerine. Dediğim gibi öncelikli olarak yerli işletmeler seçildi Hükümet tarafından.
Ama sosyal medya başta olmak üzere yazılı ve görsel basında herkes bu beş yıldızlı otellerin işletmecilerine sövdü. Bu işletmelerden bir tanesi de çıkıp “iyi de kardeşim bize soran olmadı” demedi.
Kısacası otel ve yurtlar konusunda hükümet istediği oteli ve yurdu kullandı istemediğini kullanmadı…

Merit Cyprus Gardens karantina oteli 
Hani hep diyordu ya bazı çokbilmişler “karantinaya Merit Grubu Otellerini vermedi” diye. Oysa bu da yanlış. İskele’de bulunan “Merit Cyprus Gardens“ pandemi süresince karantina oteli olarak kullanıldı hükümetin isteği doğrultusunda.
Bu süreçte 80 kişiyi ağırladı Merit Cyprus Gardens Hotel. Hem de öyle yeni falan değil. Ta en başından beri karantina oteli olarak hizmet verdi vermeye de ihtiyaç duyulması halinde devam edecek.
Merit Grubuna yönelik eleştirilerde bu konu çok sık dile getirildi ama kimse gerçeği araştırma gerçeği hissetmediği için bu konuda haksız ve yersiz eleştirilere maruz kaldı işletme yönetimi.
Hatta bazıları sosyal medyada sırf saldırmak için Merit Cyprus Gardens Hotel’in Murat Tibuk adaya geldikten sonra karantina oteli olduğunu iddia etti.
Oysa başta Sağlık Bakanlığı yetkileri olmak üzere pek çok kişi bunun yanlış olduğunu bilmesine karşın kimse bunu düzeltme yoluna da gitmedi ve bir sürü haksız eleştiri yapıldı bu konu üzerinden de.

Devlet Emlak 
Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğü'nün bazı mülkleri var ve bunlardan bazıları da kirada. Yani devletin kiracıları var bu dönemde.
Geçtiğimiz cuma günü bir vatandaş yolda önümü kesti adeta, “Yaz kardeşim, iki aydır sokağa çıkma yasağı var. Güzelyurt’tan Lefkoşa’ya gelip kiramızı yatıramadık Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğüne. Şimdi geciktiğimiz iki ay için devlet bizden gecikme faizi istiyor, yaz bunu” dedi.
Şimdi özel sektörde olanlar bunu yapınca biraz “empati” kurun diyoruz ama devleti yönetenler, devlet neden empati yapmıyor? Özeldeki yaparken devletin yapmaması anlaşılır şey değil. 
 
MESAJLAR
Cemil KARZAOĞLU: Sıcaklıkların artması ile birlikte artık yangın gözcülerin işi daha da önem kazanıyor. Hafta sonu bazı gözetleme kulelerini bizzat denetlemişsiniz. Ee kuledeki personel hazırlıklı mı bari? 

Levent ÖZADAM: Aylardır süren karantina sürecinden sonra nihayet hafta sonu eşiniz ile birlikte Alsancak’ta görülmüşsünüz. Eh artık dışarıya adım attığınıza göre haftaya mekana bekleriz. 

Necmi KARAKOÇ: Alsancak’taki konutun bahçesine ektiğiniz sebzeler olmaya başladı diye duyduk. Desenize bu sene her şey bahçeden ve organik. Bir ara gelip dolaşacağız şu meşhur bahçeyi. 

Ersin TATAR: Hadi müjdeyi biz verelim, bu hafta Türkiye Cumhuriyeti’nden hem bazı projelerin tamamlanmasına yönelik olarak hem de bütçeye destek olarak bir ödeme geliyor. 

Niyazi TURKSEVEN: Mayıs ayının zeytinde göz aşısı yapılabilecek en uygun ay olduğunu ve bu aşının nasıl yapılacağını bir güzel öğrenmiş olduk sayenizde. Bir de diğer meyveler için aynı videolardan hazırlasanız hiç fena olmayacak. 

Salih KAYIM: Şimdi bizim akılımız karıştı, restoranlar bugün paket servisine başlayacak mı? Oteller neden girdi bu paket işine? Kapsamlı bir açıklama şart oldu. 

Erten KASIMOĞLU: Gazetede özel bir oda hazırlatıp hem tüm işleri buradan yürütmüşsünüz hem de karantina boyunca evde kalmayıp gazetedeki işlere devam etmişsiniz. 

Pembe PAŞAOĞLULARI: Kızınız ile birlikte çektiğiniz anneler günü klibini çok beğendik. Ve dans konusunda gençlere taş çıkarttığınızı da söylememize gerek yok sanırız. 

Ünal ÜSTEL: Ünlü yapımcı Acun Ilıcalı bu yıl da survivor yarışmasının finalini ülkemizde yapmama kararı almış. Adamcağızı bir küstürdüler bir daha da gelmiyor memlekete. Birileri gönlünü alsa fena mı olur Acun’un. 

Cem AYKEN: Dün evin arka bahçesine gufi girmiş ve hayli zor anlar yaşatmış size. İyi de o kadar gündür memlekette karantina vardı herkes bağı bahçeyi temizledi siz niye arka bahçeyi temizlemediniz? 

Zeki ÇELER: Sizin evin yolunda bir tilki ailesi yaşıyormuş. Gerçekten videonuzu görünce gelip yerinde görmek istedik ama olmadı. Bari ara sıra onlar için de yiyecek bırakın yola. 

Dr. Ali PİLLİ: Girne gümrük memurlarının ilk testi negatifti. Ama hafta sonu apar topar tekrar çağrıldılar test yapmaya. Ne oluyor ne bitiyor bir açıklama yapılsa fena olmaz. 

Tolga ATAKAN: Türkiye’den uçuşlar konusunda son durum ne? THY ay sonuna doğru iç hatlarda uçuş planlıyor. Bu süreçte KKTC’den de uçuş olacak mı? 
Tufan ERHÜRMAN: Sanırsak bu yeni dönem acımasız kapitalist bir düzen olacak ve güçlü olan güçsüz olanı piyasadan silecek. Eğer birileri bu gidişata dur demezse zayıf olanlar yok olacak. 

Mehmet Ekin VAİZ: Bir ara, alo de sana süper bir sokan balığı adresi vereceğim. Hiç boş yok, sürekli at çek yapacaksın ama bedava söylemem ha, bilgin olsun.