banner564

Doğru seçim önemlidir

 Küçük ve güzel bir ülkemiz var...
 Demokrasisi Türkiye’nin çok ilerisinde...
 Üretimi ve ihracatı yetersiz olmasına karşın, turizm ve ticaretten sağlanan gelirlerle kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarını büyük ölçüde ödeyebiliyor...
 Ciddi bir yönetim anlayışının gelmesi halinde, KKTC’nin; Türkiye’den tek kuruş almadan kendi cari giderlerini karşılayabilmesi, hatta yatırımlara para ayırması zor değildir...
 Son zamanlarda varlıklı kişilerin, bu güzel ülkeyi ‘yaşam yeri’ olarak seçmesi bizleri hem sevindirmeli, hem de düşündürmelidir...
 Yerli halkın yanı sıra gelenlerin huzur ve mutluluk içinde yaşayabilmesi için bu ülkede çok ciddi önlemlerin alınması zorunludur...
 Üniversitelerimizin ‘her gelen öğrenciyi kabul etme’ gibi bir anlayış içinde olmaması; devletin de ciddi koşullar koyarak ‘istismarcıları’ önlemesi gerekiyor...
 Önemli olan yabancı öğrencilerin sayısını artırmak değil, kaliteli insanları bu adaya getirmek ve kaliteli eğitimi ön plana çıkarmaktır...
 Aksi halde bir zamanlar ‘bavul turizminde’ yaşananlar gibi, eğitim sektöründe meydana gelebilecek tahribatlar, KKTC’nin bir anda çökmesine de yol açabilir...

Onlar nasıl başardı?

 Son zamanlarda artan uyuşturucu ve şiddet olaylarına bakıldığı zaman, ülkeye ‘her ne şart altında olursa olsun’ giriş ve çıkışlarda ‘güvenlik araştırması’ en üst düzeye çıkarılmalıdır...
 Ayrıca “Okul peşinatını verip, sonra kayıplara karışan” binlerce kişinin ülkede ikamet hakkı elde edebilmesiyle ilgili kararlar tek makam tarafından verilmemelidir...
 “Ben bakanım istediğimi yaparım” anlayışı artık hükümsüz kılınmalıdır...
 Bu konuda basit bir örnekle; siyasileri uyarmakta yarar vardır...
 Borneo adasının yarısı ‘Sarawak’ Malezya’ya, yarısı da Endonezya’ya aittir...
 Ayrıca küçük bir parçanın sahibi Brunei Sultanlığı’dır...
 Nüfusun yüzde 40’ı İban olmak üzere Malay, Çinli, Orang Ulu, Penan, Kayan etnik grubu barındıran bu ülkenin nüfusu 2 milyon 600 bindir...
 Yılda yaklaşık 10 milyon turist Güney Asya’nın mağaraları ve doğal yaşamıyla öne çıkan bu adayı ziyaret ediyor...
 İki yıl önceki turizm gelirleri ise 3 milyar 200 milyon dolardı...
 Malezya’ya bağlı bir ada olmakla birlikte, nüfus dengesi bozulmasın diye Sarawak’a pasaportla giriliyor ve en fazla 3 aylık vize veriliyor...
 Bir Malezya vatandaşı Kuala Lumpur yerine Sarawak’ta çalışmak istiyorsa, buna karar veren adanın ‘özerk’ yönetimidir...

Ciddi yönetim anlayışı

 Kuzey Kıbrıs’ın da şu an en önemli ihtiyacı ciddi bir yönetim anlayışıdır...
 Son zamanlarda uyuşturucu ticareti, hırsızlık, soygun, darp, cinayete teşebbüs gibi olayların artmasının temelinde, yönetimin yarattığı zafiyet vardır...
 Bazı ünlü iş adamlarının dahi arazi kavgası, ihale rantı gibi konularda rüşvet ve kanlı saldırı girişimlerine yönelebilmeleri; yönetim zafiyetinin yarattığı cesaretlendirmedir...
 “Ben yaparım sıkıysa dokunsunlar” anlayışının yayılması halinde, bu ülkede huzurlu ve güvenli bir yaşamdan söz edilemez...
 O nedenle ‘temiz bir yönetim’ anlayışı çok hızlı bir şekilde gündeme gelmeli, ciddi adımlar atılmalı, güvenlik güçleri de hiçbir siyasinin etkisi altında kalmadan ‘huzur operasyonlarını’ genişletmelidir...
 Aksi halde bugünleri de çok ararız...  

YORUM EKLE

banner471

banner473