Kucağınızda hasta bir çocuk tutuyorsunuz...
Cebinizde bol para var...
Fakat o hasta çocuğa hangi ilacı vereceğinizi bilmeniz gerekiyor...
Bunun için de işe tahlille başlarsınız...
İşte o nedenle KKTC için öncelik doğru teşhisin konmasıdır...
Efendim Rumlar adanın tümünü istiyor, bizimle eşitliği kabul etmiyor. Ne yapalım biz de yolumuza devam edeceğiz...
Peki yolumuzun istikameti neresi?..
Bugün oldu hala Güzelyurt gibi birçok bölge insanı geleceğinden endişe duyuyor...
Oturduğu eve çivi çakmak istemiyor...
Güzelyurt’ta ölenler Lefkoşa’daki mezarlığa defnediliyor...
Bu yüzden Lefkoşa mezarlığında ölülere yer kalmadı...
Güzelyurtlu gençler; evlendikleri zaman Gönyeli civarında yaşamayı tercih ediyor...
Türk göçmenlerin yoğunlukta olduğu Güvercinlik’te, sınır köylerinden Akıncılar’da, Vadili’de, Paşaköy’de, Akdoğan’da hep ‘gelecek kaygısı’ vardır...
Böylesi psikolojik baskı altındaki insanlar uzun süre yaşayamaz...
KKTC’de yaşanan sıkıntılardan bir tanesi de budur...
Bu insanların önemli bir kısmı güneyde bırakmış oldukları mala karşılık kuzeyde mal alan, fakat bu malları KKTC’deki birçok bankada ipotek gösteremeyenlerdir...
Harekâttan bu yana 45 yıl geçtiği halde bu sıkıntının devam etmesi üzücüdür...
Kıbrıs sorununda ikinci önemli mesele, haklılığımızı dünyaya anlatabilmektir...
Ne var ki; içte bile haklılığımızı reddeden gençler yetişiyor...
Kendi babalarını, dedelerini, annelerini, ablalarını Rum saldırılarından korumak için Türk Mukavemet Teşkilatını kurmak zounda kalan insanlara ‘terörist’ diyen bir kısım öğretmen görev başındadır...
O zaman siz haklılığınızı önce kendi toplumunuza anlatacak ve ikna edeceksiniz...
Ama eğitim sistemi buna engeldir...
Bazı öğretmenlerin ideolojik düşünceleri de engeldir...
Bu hayati meselede KKTC hükümetlerinin önlem almaması son derece üzüntü vericidir...
İki toplumun mülkleri
Kıbrıs meselesine devam edelim...
Rumların dış dünyada en büyük propagandası mülkiyet üzerinde yürütülüyor...
“Türkiye kuzeydeki mal ve mülklerimizi istila etti” diyorlar...
İyi güzel de, güneyde kalan Tük mallarını bizler niye anlatmıyoruz?..
Larnaka Havaalanı’nın Türk toprağı üzerine kurulduğunu bilmeyenler olabilir...
Ancak Baf Belediye Başkanı’nın yaptığı açıklamaları da mı göremiyoruz?..
Rum Başkan, Kıbrıslı Türklere ait malların özellikle siyasiler tarafından yağmalandığını, bu mallar üzerinden milyonlarca Euro’luk vurgunların yapıldığını söylüyor...
KKTC kanadı inanın bunları da görmüyor...
O zaman haklılığımızı dünyaya nasıl anlatacağız?..
Demek ki; Türkiye ile birlikte yeni bir politika geliştirilmeli ve dünya çapında tanıtım atağına girişilmeli, mal ve mülk yağmasının her iki tarafta da yapıldığının anlatılması çok önemlidir...
Güneydeki Türk mülkleri, kuzeyde kalan Rum mülklerinden daha azdır...
Çok doğru...
Öyleyse, fazla olanları parasını ödeyerek satın almalı, böylece Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ağır ceza davalarından kurtulmalıyız...
AİHM; geçtiğimiz yıllarda Kıbrıslı Türklere ve Türkiye’ye bu konuda büyük bir iyilik yaptı...
“Mal Tazmin Komisyonu’nu kurun ve satmak isteyen Rumların malını satın alın” dedi...
Üstelik fiyatlar, gerçek değerin üçte biri kadar...
Komisyon 650 civarında satış başvurusunu sonuçlandırdı...
Ancak 7 bine yakın dosya yıllardır bekliyor...
Neden?..
Para yok da ondan...
Türkiye, KKTC’nin de bu konuda elini taşın altına koymasını istedi...
Şerefiye Vergi Yasa Tasarısı birlikte hazırlanıp meclise gönderildi...
Bugün oldu o yasa geçirilmedi...
İşte bu teşhis, oturduğumuz topraklar üzerinde uluslararası savunma yapabilmemiz açısından hayati önem aşıyor...
Bunu çözmediğimiz sürece, kucakta bekleyen hasta bebeği tedavi edemeyiz...
İyi pazarlar...