banner564

Doğu Akdeniz, TANAP, Libya ve Yeşil Hat Tüzüğü

Ayrı gözüken fakat birbiri ile bağlantılı pek çok olayla yüz yüzeyiz. Azerbaycan gazını, Türkiye ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya aktaracak olan TANAP gaz hattı geçtiğimiz günlerde törenle açıldı. 
Libya ile Türkiye MEB anlaşması imzaladı. Bu Yunanistan tarafından tepki aldı. Yeşil Hat Tüzüğü berhava edilmek isteniyor. Doğu Akdeniz ve Orta Doğu sorunu, NATO Zirvesi’nde gündemde. TANAP'la başlayalım. 
Hatırlardadır, 2014 yılında Yunanistan ve Azerbaycan Devlet Başkanlarının imzaladığı anlaşma, Türkiye ile Azerbaycan arasında yapılan önceki anlaşmayı tamamlamıştı. Üç ülkenin, ortak çıkarlarını odağa alan TANAP; Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimlere karşın meyvesini verdi. Bu meyveden yalnız üç ülke değil, Avrupa ülkeleri de yararlanacak. 
Bu gelişme, Doğu Akdeniz hidrokarbonları üzerinde yaşanan gerilimin aşılmasına dönük de ışık tutmaktadır. Doğu Akdeniz hidrokarbonları; ne Türkiye’yi dışlayarak, ne de İsrail, Mısır, Kıbrıs ile Yunanistan’ı göz ardı ederek değerlendirilemez.
Türkiye, İsrail, Mısır ve Yunanistan’ın düşman ilişki içinde olması; Kıbrıs sorunun da çözümsüz kalması ile bu zenginlikten bölge ülkeleri ve Avrupa verimli olarak yararlanamaz. Aksine, askeri ve siyasi gerilimler ekonomik değerin verimli ve sağlıklı olarak ele alınmasının yerine geçer…
Dolayısı ile TANAP Projesi, barış ve işbirliği için örnek oluşturmalıdır. Yani, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon zenginliği; Mısır, İsrail, Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’ın ortak buluşması ile ele alınır ve Türkiye ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya giderse, bundan herkes yararlanır.
Bu, Kıbrıs sorunun çözümüne en büyük katkıyı getirir. Türkiye ve Yunanistan arasındaki barış ve yumuşamaya katkı sağlar. Böyle bir gelişme, bölgenin güçlü üç ülkesi; Türkiye, İsrail ve Mısır arasında yumuşamaya ve işbirliğine de ciddi bir temel olur. Bu olumlu ortam, Filistin meselesi başta olmak üzere, bölgede barış ve istikrara en büyük desteği sağlar. Bundan AB ve Avrupa da fayda sağlar. Doğu Akdeniz gazlarının ortak koridordan Avrupa'ya akması; Türk Akımı Projesi ve TANAP'la oluşan üçlü temelle buluşması, Rusya’nın da olumlu ortama dahil olmasını getirir. Bu, bölgeye olumluluk katar. 
TANAP ile ortak değerleri paylaşan Türkiye ve Yunanistan’ın; Doğu Akdeniz’de birbirine yumruk sıkması akıl dışıdır. Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar olarak, kendi gücümüzle değil, ama başkalarının arkasına saklanarak, birbirimize yumruk sıkmamız ise tam bir rezillik ve delilik halidir.
Bu nedenle gerçekten Türkiye ve Yunanistan’ı ayrı ayrı seviyorsak. Kıbrıs’ı seviyorsak ve bölge barışı ile Avrupa’nın değerlerine bağlı isek, gaz üzerinden; “Elin verdiği gül ile gerdeğe girip", birbirimize üstünlük sağlamak aptallığı yerine, Kıbrıs sorununu çözüme götürme yoluna girmeliyiz. 
Ama ortak yurtta, işbirliğini daha da geliştirme işine gireceğimize, AB'nin gündeme getirdiği Yeşil Hat Tüzüğünü darbeleme aptallığı öne çıkıyor. Bu nedenle Güneyde geliştirilen adımlar çok yanlıştır. Bu nedenle AB, Doğu Akdeniz’de ve bölgede barışa önem veriyorsa, Yeşil Hat Tüzüğüne dönük bu akıl dışı adıma, karşı tavır almalıdır. TANAP'ta ortaklığı sağlayan Türkiye ve Yunanistan bu adımı; Doğu Akdeniz’de de geliştirmelidir. Kıbrıs sorununu çözmek bunun en önemli geçit kapısıdır. AB, bunu ele almalıdır. Doğu Akdeniz’de geliştirilecek ortak değerler, bölge ülkeleri ile Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan halklarının zenginliğine katkı sağlar. Aksi, Libya tartışması ve karşılıklı askeri tatbikatlar, gazın bölge ülkelerine kaynak yaratmasını değil, diğer kaynaklarının da askeri ve siyasi gerginliklerde ayrı ayrı tüketilmesini getirecektir. Yani birbirinden ayrı gözüken tüm bu olaylar, doğrudan doğruya barış ve ortak değerler bağı ile bir birine bağlıdır. Esas olan Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege’de barıştır. 

YORUM EKLE

banner471

banner474