banner564

Dokunulmazlıkları kaldırmak bir amaç mı, yoksa araç mı?

Geçtiğimiz akşam Lefke’nin bir süreden beridir dokunulur konuma getirilen Milletvekili
Aytaç Caluda ile karşılaştım.
Selamlaşmanın ardından Aytaç’a şu soruyu sordum “Epeyce zaman geçti dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından yargı süreci başlatıldı mı?”
Sevgili Aytaç Caluda’nın cevabı çok kısaydı “hayır”. Hatta bu konuyla ilgili olarak girişimleri bile olmuş.
Meclisten aylar önce bir milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıracaksınız ama dokunulmazlığın kaldırılmasına neden gösterilen suçlamaları yargıya taşımayacaksınız.
Süreç uzatıldıkça halktan onay alarak o meclise giren kişiyi halkın güven duygusundan uzaklaştırmış olmuyor musunuz?
Amacı, yargılamak değil de politik hırslara, öfkelere yönelik bir yola girmiş olmuyor musunuz?
Dokunulmazlığın kaldırılması politik intikamlar adına, yıpratmalar ve de politika sahnesinden yok etmeler için bir araç olarak mı düşünülür oldu?
Aynı şey Hüseyin Özgürgün için de geçerli!
Amaç Hüseyin Özgürgün’ü politika sahnesinden silmek mi? Buyurun sahne sizin!
Yasaların öngördüğü cezalara çarptırın. Özgürgün’ün buna da bir itirazı yok.
Politikacılar olarak ak bir yapı oluşturmak derdine düşmüş iseniz, mesafeniz çok ama çok uzun.
Siz asıl devleti dolandıranların, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarına uzananların peşine düşün!
Devleti öyle veya böyle zarara sokanları yargı önüne çıkarın.
Neden bu güne kadar meclis çatısı altında görev yapanların, ya da devletin sorumlu makamlarında görev yapanların nereden nereye taşıdıkları servetlerinin peşine düşme sorumluluğuna girmiyorsunuz?
Neden “Nereden buldun“ yasasını hayata sokmuyorsunuz?
Ucunun tabu olarak gördüklerinize kadar uzanacağından mı korkuyorsunuz!
Meclise hasbel kader borç batağına girenlerin bu gün nerelere kadar uzandığını, doyumsuz arzularını daha ilerilere taşımak için ne mücadeleler içinde kıvrandığını bir bilebilseniz?
Temiz bir sayfa açmak ve yeniden başlamak arzusundaysanız önce geçmişin garabetinden kurtulmak lazım!
“O yedi, bu yemedi, şu deveyi hörkücü ile götürdü” ler den kurtulmak istiyorsanız önce elleri havaya kaldırtacak, sonra da temiz mi değil mi mercek altına alçaksınız!
Temiz eller hareketini o zaman huzur içinde başlatmış olacaksınız. 
En küçüğünden en yukarılara uzanan yolda işte o zaman huzur içinde uyuyabilecek örnekleri teşkil edebileceksiniz.
Sonuçsuz kalacağı, bir yerlere vardırılamayacak karalamacı yaklaşımlarla kamu vicdanını aldatmak belki kısa süreliğine mümkündür, ya sonrasında?
Özgürgün'ün dokunulmazlığını kaldırırken, hava yollarını batıranlar da yargılansa?
Üstelik, onların dokunulmazlığı bile yoktur. 

YORUM EKLE

banner608

banner474