Aynı hatalar tekrarlanırsa, hatalardan siyasi, ekonomik çıkar için medet ummak niyeti akla gelir.  Bunların en barizi, 2024 yılı KKTC Bütçesi için, önümüzdeki yıla dönük olarak ABD Dolar kurunun, 34.88 TL olacağı öngörüsüdür. Hâlbuki Türkiye’de TBMM sunulan 2024 Türkiye Cumhuriyeti Bütçesi; ABD Dolarının, 36.08 TL olacağı öngörüsüyle hazırlandı. Çelişkiye bakın.
Biz resmi olarak TL kullanıyoruz.  TL’nin sahibi, 2024 için TL’ nin dolar karşısında değerinin, 36 TL olabileceğini öngörüyor. Ama “ et ve tırnak” edebiyatının sözcüsü olan UBP ve hükümet ortakları, KKTC 2024 Bütçesi için, Dolar kurunun yeni yılda, 34.88 TL olacağı öngörüsü ile Bütçe hazırlıyor. Üstelik TCMB anketlerine göre, 2024 yılında kurun, 38-40 TL olacağına dair beklentiler de yayınlandı..  “TL Zone” içinde olan Kuzey Kıbrıs’ta, resmi düzeyde Bütçeyi hazırlama yolunda önemli bir unsur olan Dolar kuru öngörüsündeki bu ciddi resmi fark, nasıl olur? Bu iş bilmezlik ile izah edilemez. Geçen yıllarda ek Bütçe çıkarmak zorunda kalınması, aynı hatanın isteyerek tekrarlandığını göstermektedir. 

KKTC İstatistik Kurumunun, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla hesaplamalarını ve ekonomik büyümeyi;  “ İthalat Vergileri Sektörü” olarak ilan ettiği alandan, elde edilen gelir kalemindeki artışa dayandırdığı bu dönemde; Dolar kuru öngörüsünün, resmi düzeyde Türkiye’den de düşük gösterilmesinin bir nedeni, devletin muhtemel gelirini az gösterme niyetidir. Bu hal yalnız  “ İthalat Vergileri” ile mi ilgilidir? Hayır. Muhtemel Dolaylı Vergiler, mülk, emlak ve benzeri vergi gelirleri de Dolar kurunun,  34,88 TL öngörüsü ile hesaplandı. Böylece devlet gelirleri öngörüsü daha az gösterildi. Bu olay geliri, sisle gizleme niyetidir. Amaç o kadar barizdir ki KKTC Merkez Bankası kar payından, Bütçeye girmesi gereken kalemi dahi Bütçeye koymadılar.  Sıfır gelir yazarak dahi koymadılar. Böylece, Bütçede gelir gizleme niyeti açıkça ortaya çıkmaktadır. Bunu neden yapıyorlar?
Bu her  şeyden evvel Yerel Yönetimlere;  Yerel Bütçe Gelirlerinin %9 küsürat olan Devlet katkısını daha az gösterip, Yerel Yönetimlere Devlet Katkısını  az tutmak için. Ayrıca, devlet gelirlerinin gerçekliğe  yakın öngörülmesiyle;   sağlık, eğitim, kültürel, sosyal alanlara ve tarım, sanayi, turizm, esnaf, trafik ışıklandırmaları gibi, alt yapıya yatırım beklentilerine yönelik, yerel  beklentiyi de azaltmak için bunu yapıyorlar.. Bu en azından, okul yapma, ilaç, yolların ışıklandırılması beklentisini söndürmek  demektir. Halbuki bunları, Türkiye’den geleceği düşünülen yardıma  bağlarsan; “ gelmedi, ne yapalım” masalını anlatmaya devam edebilirsin. Ama  bu gelir gizleme yoluyla; usulsüz istihdam, gelişi güzel danışman, sözleşmeli personel alımı ile halkın vergileri üzerinden  savurganca oynama zeminini artırır..  Bu tavırla yalnız kaynaklar erozyona uğramıyor. Aynı zamanda, demokrasinin, hukuk devletinin en temel alanı olan halktan alınan vergilerin harcanmasının denetlenmesi ile ekonomi ve sosyal alanların sağlıklı gelişmesi dinamiği de erozyona uğrar. Hükümet,  2024 Bütçesini, ABD Dolarının  Türkiye’de 36 TL, Kuzey Kıbrıs’ta ise 34 TL olacağı öngörüsünü   hangi akılla ve tespitle   kurgulandığını  açıklamalıdır.