banner564

Dövize Endeksli Muhasebe Sistemi

Bir görüşü elinin tersi ile bir kenara iten, bir açılıma yol açamaz. Hele bunu, o görüşü itibarsızlaştırarak ve görüş sahiplerini aşağılayarak yaparsa,  toplumsal köprüleri de yıkar. Bu yanlış tavrı, yakın zamanda Ekonomi ve Enerji Bakanı Sayın Olgun Amcaoğlu tekrarladı. Döviz krizinin yıkıp geçtiği ülkede,  çare arayışı içinde olduğumuz bu dönemde; Sayın Amcaoğlu, bu kriz ortamına dönük olarak gündeme gelen istikrarlı para birimine bağlı muhasebe sistemi önerisini elinin tersi ile itti. Bu görüş sahiplerinin sözcüsü olan Sayın Tufan Erhüman’a dönükte, aşağılayıcı bir üslup kullandı. “ Erhüman’a kim söylediyse, bu istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemi yanlış” dedi. Yani onun aklı yok.
 Ancak, Sayın Olgun Amcaoğlu, bu görüşün neden yanlış olduğuna dönük olarak tek söz etmedi.  Yalnızca büyük bir müjde verircesine, “bayramdan sonra fiyatlar için etiket denetimine çıkacaklarını” söyledi. Peki neden bayramdan sonra? Bayramdan önce; olan olsun, kazık yiyen yesin, o kazıklarda bayramlık olarak algılansın diye mi?  Bayramdan sonra yapacağın denetim, hangi döviz kurunun belirlediği etiket fiyatı üzerinden olacak?  Yıl sonuna kadar artacak olan döviz kurunun belirleyeceği fiyat etiketlerini ne yapacaksın? Yoksa halkın, bu pahalılıktan çıldırması haline bakarak; “ deliye her gün bayram” deyip, denetimi bayram sonrasına ertelediğin gibi hepten mi erteleyeceksiniz?
Ancak şimdi esasa gelelim. Sayın Amcaoğlu, “ istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemi önerisi yanlıştır” diyor. Ama kendisi, 31 Mart 2ü23’ te Türkiye ile “ İktisadi ve Mali İşbirliği” Antlaşması  imzalayan hükümetin bakanı. Bir bakalım, o Antlaşmanın, 2. Maddesini,  ikinci bendinde ne yazıyor?
“ 3.100.000.000 TL’ ye kadar olmak üzere Türk Lirası cinsinden ABD Doları karşılığı  kredi yardımında bulunmayı” Türkiye;  KKTC’ye deruhte ediyor. Yani Türkiye ile yapılan İktisadi ve Mali işbirliği Antlaşması dahi, TL cinsinden, istikrarlı bir para birimi olan ABD Dolarına endekslenmiş. Eğer,  istikrarlı para birimine endeksli muhasebe sistemi önerisi yanlışsa; siz  Sayın Amcaoğlu, neden Türkiye ile yapılan antlaşmada TL ile alınacak kredi yardımını  ABD Dolarına endekslediniz? Üstelik burada açıklık yok. 3 milyar 100 milyon TL’ yi açmayacak olan bu kredi yardımının hesabı, imza tarihindeki kur üzerinden mi? Yoksa verileceği tarihteki kur üzerinden mi olacak? Döviz artışının erittiği kaynak erozyonu ne olacak? Böyle bir açıklıkta yok. 
Peki Sayın Amcaoğlu eğer bu muhasebe sistemi yanlışsa, hükümetinin pahalılığa karşı aldığını iddia ettiğiniz önlemler arasında neden , liman hizmetleri ve liman işçiliğindeki tüm ücret ve harçlarda uygulanan döviz ücretlerini  sabitlediğinizi  ilan ettiniz? Yani, TL kullanılan ülkede, reel gerçek, limanlardaki tarifelerin  döviz üzerinden olması idi. Bunları sabitlediniz. Madem bu muhasebe sistemi yanlış, o zaman niye bu uygulanıyordu? Üstelik ithalattan,  dövizin günlük kuru üzerinden alınan  vergilerde; ( FİF, Gümrük, KDV) sabitlenmeye gitmediniz. Madem bu muhasebe sistemi yanlış; bunlar yanı sıra, neden mülk, tapu, vergi ve harçlarını hala, günlük döviz kuru üzerinden alıyorsunuz?  Yani, dövize endeksli muhasebe sistemi yanlış diyenin, Türkiye ile yaptığı  Kredi Yardım Antlaşmasının dahi dövize  endeksli olduğunu da  bilmezden  mi gelelim? 
Bu ekonomik kriz içinde, hiç bir fikri kimsenin elinin tersi ile bir kenara itme hakkı olamaz. . Ama siyasilerin, bir şeye karşı çıkarken, hayatın kendini zorladığı fiili gerçekleri de unutmaması lazımdır. Bu gerçekler, “bu sistem yanlıştır” diyen Sayın Amcaoğlu’nu ve zihniyetini de;  gümrük, emlak ve diğer vergiler gibi Türkiye ile imzalanan Antlaşmada dahi, dövize endeksli muhasebe sistemine bağladı. O zaman bu sistem neden tüm ülkede ekonomik ilişkinin esası  olmasın? 

YORUM EKLE

banner471

banner473