banner564

Dünyanın en fedakâr insanı

   Seni dokuz ay karnında taşıyan ve sonra dünyaya getiren ananın gözünde her zaman çocuksun...İlkokulda, ortaokul, lise, üniversitede hiç fark etmez...
   Eğitim yıllarında üzerine titrer...
   Başarılı olman için dualar eder...
   Servetini harcar...
   Başardığın zaman mesleğinle gurur duyar...
   Hele bir de doktor olursan...
   Kollarını açar “Doktor anası oldum” der...
   Konuya, komşuya hep senden bahseder...
   Türk anası işte böyledir...
   Onun gözünde her zaman çocuksun...
   Evlenir, çocuk sahibi olursun...
   Torununu bağrına basar, ama sana bir başka gözle bakar...
   Nasihat vermekten vazgeçmez...
   Onu yeme, bunu içme, eve geç kalma, araba kullanırken sürat yapma, kimseyle kavgaya tutuşma, kötü insanlarla arkadaşlık yapma...
   Yaş ilerleyince göbekler, kalçalar büyüse de ananın gözünde ‘en yakışıklı’ veya ‘en güzel’ evlatsın...
   Başkası eleştirse de “Göbek sana yakışmış” der...
   Patronun kötüyse onu eleştirir, sırası geldiğinde küfür de basar...
   Sevdiğin yemeklerden pişirdiği zaman seninle paylaşmak ister...
   Sürekli evine davet eder...
   Gelin veya damat huysuz ise, payını ayırır, evine gönderir...
   Yaşadığı sürece, birikimlerini senin için harcamaktan mutluluk duyar...
   Kendi giymez, seni giydirir...
   Kendi yemez seni yedirir...
   Kısaca ananın gözünde her zaman çocuksun...
   Onun canısın, yaşam kaynağısın...
   İşte o nedenle anaları üzmeyelim...
   Anaların kıymetini iyi bilelim...
   Onları mutlu etmek için doğrudan şaşmayalım...
   Onlar için en güzel hediye, en büyük mutluluk ‘iyi evlat’ sahibi olmaktır...
   En zor koşullarda 6 tane evlat yetiştiren fedakâr ve cefakâr annemin ve tüm annelerin bu özel gününü kutlar, sağlıklı, huzurlu ve mutlu yıllar diliyorum...

YORUM EKLE

banner608

banner473