Dünya ülkeleri ‘iklim değişikliği’, enflasyon, Ukrayna savaşının etkileri ve gaz sorunuyla uğraşıyor…
   İklim değişikliği yüzünden bazı ülkelerde meydana gelen felaketleri KKTC yetkilileri duymazdan, bilmezden gelebilir…
   Ama ciddi can ve mal kayıpları vardır…
   Önümüzdeki kış aylarında Kıbrıs’ı da içine alan bazı bölgelerde ciddi sıkıntıların yaşanacağı belirtiliyor…
   Yeşil Barış Hareketi’nin dükü açıklamasında dikkat çeken başlıklar şöyledir:
    
•    Adamız merkezli 5 ülke yakın zamanda benzeri görülmemiş aşırı hava olaylarıyla sarsılacak.
•    Bölgemiz, bilim adamlarınca, dünyadaki “iklim değişikliğinin merkezi” olarak tanımlandı.
•    En üst sıcaklık artışı olarak belirlenen 2 dereceye rağmen, bölgede ortalama sıcaklıklar 5 dereceye kadar artacak.
•    Su seviyelerinin yükselmesiyle kıyılar ve kıyı yerleşim bölgeleri ile tarım alanları yok olacak.
•    Doğal alanlar, sulak alanlar, yeraltı suları ve kıyılar koruma altına alınmalı, kıyılardaki tahribatlar ve kıyı yerleşimleri derhal durdurulmalıdır.
•    Gelişmeleri dikkate alarak, su, enerji ve tarım politikaları belirlenmeli ve/veya yeniden, tasarruf ve koruma tedbirleri ile şekillendirilmelidir.
•    Yöneticileri uyarıyoruz. Her şeyi bırakıp, ayaklarınızı yere basarak çözüm üretmeye odaklanınız!

Beklenti var mı?

   Peki bu ciddi uyarılar karşısında KKTC siyasetinden herhangi bir önlem bekliyor musunuz?..
   Mesela dere yataklarının üzerindeki inşaatları yıkmak…
   Çöplerle kapatılan dere yataklarını temizleyip tıkanıklığı gidermek…
   Su tutmaz duruma gelen göletleri temizleyip, canlı hale getirmek…
   Yağmur direnaj kanallarını temizlemek, genişletmek…
   Özellikle Girne’de denize giden su yollarını betonlarla kapatanlara karşı önlem alıp, bunları yıkmak ve yolları yeniden açmak…
   Söyleyin bakalım; bunların yapılacağı yönünde umut var mı?..
   Kesinlikle yoktur…
   KKTC’nin gündeminde iptal edilen belediye seçimleri ve UBP’de yaşananlar vardır…
   Maaşların ödenmesi ve elektrik kurumunun sürekli borçlandırılması vardır…
   Ana muhalefet CTP’nin, belediye sayısının azaltılmasına ilişkin yeni yasayı Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi de vardır…

Başka neler olmalı?..

   Halbuki; KKTC siyasetinin ‘ivedilikle yapması gerekenler’ bellidir…
   Bunların başında yeni bir Anayasa ve referandum gelir…
   Bugüne kadar kimsenin tanımadığı ve tanınmayacağı kesin olan KKTC’nin adını, İslam Teşkilatı’nın kabul ettiği şekilde Kıbrıs Türk Federe Devleti’ne (KTFD) dönüştürüp, AB’den acil yardım talep etmek…
   Yeni Anayasa çerçevesinde tüm çürümüş, işe yaramaz yasaları yenilemek…
   Milletvekillerine bakanlık yolunu kapamak…
    Ama bu arada ‘acil çözüm bekleyen’ konularla ilgilenecek teknokrat bir kabineyi göreve getirmek…
   Bunlar yapılırsa Kıbrıs’ın kuzeyi iki yıl içinde ayağa kalkar…
   Yapılmazsa, daha büyük çöküntüler kaçınılmazdır…
   İyi haftalar…