İnsanlar ‘daha iyi bir yaşam’ için çalışmak ve üretmek zorundadır...
Devletin görevi de çalışan ve üreteni teşvik etmek, cesaretlendirmektir...
Ne var ki; KKTC’deki uygulamalar bunun tam tersidir...
Çalışandan ve üretenden tahsil edilen paralara bir miktar da Türkiye yardımlarını ilave etmek suretiyle, kamuya sürekli istihdam yapılıyor...
İflas etmiş kuruluşlara dahi ihtiyaç olmadığı halde personel alımı yapılıyor...
Yılda 200 milyonun üzerinde ‘ek mesai’ ücreti ödeniyor…
Harcamalar bununla da sınırlı kalmıyor...
Üst kademe yöneticileri sık sık değiştiriliyor...
Görevden alınanlar ‘müşavirler ordusuna’ dahil ediliyor...
Güney Kıbrıs’ta fert başına düşen milli gelir, KKTC’nin üzerindedir...
Ancak onlarda ‘müşavir ordusu’ yoktur...
Onlarda Resmi Hizmet Aracı da yoktur...
KKTC’de ise 5 bin civarında Resmi Hizmet Aracı vardır...
Bunların bir kısmı üst kademenin özel işlerinde kullanılıyor...
Ve her ay ruhsat, sigorta, akaryakıt, bakım ve onarımlar için bu araçlara milyonlarca lira harcanıyor...
Hiç kimse de bu konuda rahatsızlık duymuyor...
Pandemi sürecinde iş yapamayan insanlar günlük gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma gelirken, KKTC devleti Brunei Sultanlığı’nda bile görülmeyen bir savurganlıkla yönetiliyor...
Kamu çalışanlarının sayısı gereğinden çok fazla olduğu halde, gelir getirici Tapu, Araç Kayıt ve Sosyal Sigorta dairelerinde personel sıkıntısı çekiliyor...
Suçlarda patlama yaşandığı halde polisin bin civarında personel açığı kapatılmıyor…
Hastalıkların arttığı bir ülkede doktor ve hemşire sayısı ‘parasızlık gerekçesiyle’ artırılamıyor...
Benzeri sıkıntılar yargıda da yaşanıyor...
Suçların giderek artması, bununla birlikte üzücü olayların yaşanmasının temelinde devletin ilgisizliği, yetersizliği ve ihmalleri vardır...
Acilen önlem alınmalıdır
Suç patlamaları, mafya hesaplaşmaları tartışılırken, KKTC’ye gelen yolcuların ‘geçmişini’ ortaya koyacak verilere ulaşılamıyor…
Türkiye ile KKTC arasında bu bilgi paylaşımının sağlıklı bir şekilde işlemesi için tüm limanlarda teknolojik eksikler giderilmelidir…
Türkiye üç yıl öncesinden kendi tarafında gerekli önlemleri aldığı halde, KKTC’nin bu konuda gerekli adımları atamaması üzüntü vericidir…
Özellikle ‘daha çok güvenlik’ önleminden söz edenler, limanlarda yaşanan eksiklerin giderilmesi için harekete geçmeli ve polise yardımcı olmalıdır…
KKTC’nin ‘güvenli bir yer’ olduğunu savunabilmemiz için suçların önlenmesi yönünde adım atmalı ve her türlü önlemin alındığını herkese göstermek zorundayız…
Turizm ve eğitim adasında suçları görmezden gelerek başarı sağlayamayız…
Yeni hükümetin ve meclisin ‘güvenlik’ konusuna öncelik vermesini bekliyoruz…
Maaşların Dört kat daha yüksek olduğu İngilterede 5litre ayçiçek yağ fiyatı £5,30 Sterlin = 90TL. KKTC de ise 4litre ayçiçek yağ fiyatı 144 TL . ( iki kat fiyat farkı ) Fiyatlamada artık sadece Güney Kıbrıs’ı değil İngiltere’yi de geçmişiz! Sayın Akar’ın geçen yılki bizlere 2022 yılı 2021 yılını aratacaktır uyarıları ise gerçekleşecek gibi görünüyor !