banner564

Ege ve Doğu Akdeniz;  Ateşin Dilimleri

 Exxon Mobil Ve  Qatar Petroleum'un 10. Parselde yapmayı kararlaştırdığı sondajı gerçekleştirecek olan Stenakemax sondaj gemisi bugün ( Pazartesi ÖS),  Leymosun limanına gelecek!
Bu gelişle birlikte Güneyde bulunan Arama Kurtarma birimi KSED, sondajın gerçekleştirileceği alan için Navtex ilanını gündeme getirecek. Yani adım adım sondaj geliyor. 
Bu sondaj işinin hemen arifesinde, yani sondaj gemisi Malta’ya gelip, Girit üzerinden Leymosun’a gelmeden evvel,  “Kıbrıs Cumhuriyeti” Dışişleri Bakanı Sayın Hristodulidis; ABD Dışişleri Bakanı Sayın Pompeo ve ABD Başkanı Sayın Tramp'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı ile ABD’ de  görüştü. 
Bu görüşmeden sonra Sayın Hristodulidis övünerek bir açıklama yaptı. Buna göre ABD'nin, Kıbrıs’ın bölgede üç ülke ile hidrokarbonlar konusunda geliştirdiği işbirliğine önem verdiğini ifade etti. 
Bunlar da malum, Yunanistan, Mısır ve İsrail... 
Kısacası Güney, tek yanlı adımlar için sırtını ABD’ye dayadı. Daha önce, ABD K.K. Komutanın Kıbrıs’ı ziyaret edip, ABD ve İngiltere Büyükelçileri ile birlikte RMMO Komutanı ile yaptığı görüşmeye makalemde değinmiştim. Bunun EXXON MOBİL sondajı ile ilişkili olduğunu ifade etmiştim.
Bunun arkasından Agrotur'daki İngiliz Üslerine ABD hava ve askeri güçlerinin bir üs gibi konuşlandığı da ortaya çıktı. Kısacası her şey, 10. Parseldeki bu sondajın gerçekleşmesi için siyasi ve askeri olarak ilgili devletlerce adım adım ele alındı… 
Bu gelişmeler yaşanırken Yunanistan'da yayınlanan Kathimerini  Gazetesi, Yunan Kamuoyunu uyarıcı bir makale yayınladı. Söz konusu makalede Yunan Kamuoyu, ABD ile Yunanistan arasında gelişen yeni yakınlaşmanın, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirme potansiyelini artırdığını ifade ediyordu. Ayrıca ABD Komutanı ile RMMO Komutanın görüşmesine dikkat çekiyordu. 
Bu gelişmeler yaşanırken,  Yunanistan Başbakanı, Ege Denizinde 12 mil meselesini gündeme getirdi.  Bunun için stratejik değil, ama taktiksel adımlarda değişikliği düşündüğünü ifade etti. Bu,  ABD ile aralarında bu koşullarda gelişen yeni yakınlaşmaların getirdiği bir, “ pire ısırdı, çık yukarı “ işidir. Her halde bu yeni taktiklerinin içinde, Doğu Akdeniz’deki bu sondaj işi var. Bunun al – veri,  Sayın Jipras'ın Ankara ziyaretinde esası mı oluşturacak? 
Anastasiadis'in İtirafı...
Bu gelişmeler yaşanırken Sayın Nikos Anastasiadis basın toplantısı yaptı. Onun basın toplantısındaki mantığını, ‘yavrusunu yemeye karar veren kedinin, onu sıçana benzetmesi’ olarak tanımlamıştım. Siyasî eşitlik ve etkin katılım meselesini tartışma konusu yapmakta niyetinin, BMGS görüşmeleri yeniden başlatması çabasını sakatlamak veya sondaj sonrasına atmak olduğu yorumunu yapmıştım.
Bu, onun açıklamasının içeriğini iyice okuyunca daha da pekişti. Çünkü Kıbrıslı Türklerin etkin katılım meselesine karşı çıkışını, kendi kamuoyuna dönük şöyle bir örnekle haklı çıkartmaya çalıştı.
“Eğer Kıbrıslı Türklerin bir oyu olsa onlar, EUROMED Projesine, yani Doğu Akdeniz gazlarının Yunanistan üzerinden İtalya’ ya sevkine karşı çıkardı” dedi.
Bunu, Kıbrıslı Türkleri Türkiye’nin uydusu gibi göstermek ve siyasi eşitlik ile etkin katılım konusunu, Kıbrıs Rum Toplumu içinde şeytanlaştırıp; anti – federal duyguları tahrik etmek için yaptı. 
Ancak Sayın Anastasiadis'e bir sözümüz olacak. Hangi görüş daha “Kıbrıslı”, daha insani ve barışçıdır? Türkiye'yi dışta bırakmayı amaçlayan EUROMED Projesi mi? Yoksa Doğu Akdeniz Hidrokarbonlarının “Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan“ üzerinden İtalya’ya ulaşması mı? 
Çünkü bu Proje, yalnız Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’ı değil, ama onlarla birlikte Mısır, İsrail,  Ürdün'ün diğer bölge ülkelerinin de işbirliğini geliştirir. Oyumuz olsa da, olmasa da; bu bakış, genel barışı ve işbirliğini ve bölgenin  çatışma ve gerginliğe girmemesi için en  önemli projedir. Bu Proje, Ege ve Doğu Akdeniz’de barış  esintilerini ve halkların işbirliğini artırır. 
Kısacası EXXON MOBİL sondajı, bu bölgenin hangi yönde gelişmesi gerektiğine dönük bir turnusol kâğıdı özelliği taşıyor. Nikos Anastasiadis ve ekibi, ABD'nin dar bölge çıkarları için, yalnız Kıbrıs’ın iki toplumunu değil, ama Yunanistan ve Türkiye halklarını da ateşe doğru iten bir konuma geldi. Bunu bilir bunu söylerim. Bu sondaj, Ege’nin iki yakası ve Doğu Akdeniz’de yeni gerginlikler ve çatışma noktaları yaratmak isteyen emperyal güçlerin niyetlerinin yansımasıdır.  

YORUM EKLE

banner471

banner473