banner564

Eğitim sektöründeki marka değeri son olaylarla yerle bir oldu

Öncelikle cümlelerimi “ neydi olacağı” diyerek başlamak istiyorum.
Siyasi çıkarlar ve ilişkiler sonucunda verilen eski bakan milletvekili ve üst düzey bürokratların ellerinde çantaları başka kişiler adına veya kendilerinin de yönetimde olacağı aldıkları üniversite açma , kurma, ve eğitime başlama izinlerinden sonra ülkenin geldiği son durum bir sinema filmi gibi vizyonda . Ama bu filmde senaryo ve başrol oyuncuları ve figüranlar gerçek . Film değil yani .
Yazık ki ne yazık. Ayıp ki ne ayıp. Utanç verici ki ne çok utanç verici. Kurunun yanında yaşta yanar mı onu zaman gösterecek ancak bildiğim tek bir şey var ; bu son yaşananlar , gazete ve televizyon manşetlerini yani görsel ve yazılı basınını süsleyen başlıklar uzun yıllar hafızalarımızdan kaybolmayacak. Unutulmaması gereken bir şey daha var ki , artık bu dünyada yalnız olmadığımız gerçeği.
Globalleşen dünyada gittikçe büyük bir köy haline dönüşen ve teknolojinin gelişiyle bütün evlere ve avucumuzun içine giren internet mecrasında bu yazılan ve çizilenler dünyanın da takibi altında . Bunu unutmayarak ne kadar büyük bir tahribat içerisinde olduğumuzu anlamak lazım .
Adeta üniversiteleri bir ticarethane mantığı ile yönetmeye çalışan kişiler ve bunlara alet olan eski siyasi erk ve geçmişte bu üniversitelerin kurulmasına yönelik doğrudan veya dolaylı olarak imza atan kişiler de esas bu son olaylardan dolayı vicdan azabı duymalıdırlar. Tabii ki varsa .
Yıllardır o siyah diplomat çantacıklarını alıp daire daire, bakanlık bakanlık dolaşarak bu izinleri alan ve veren kişiler de böylesi üniversiteleşme hareketinin Kuzey Kıbrıs’a ne denli zarar verdiklerini mum yakıp izlesinler.
Yapılan yolsuzluklar , verilen sahte diplomalar bu kadar çok ayan beyan ortadayken hala daha adı geçen üniversitelere karşı ülkenin bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığından ciddi bir açıklama yok . Cılız açıklamalar . Ayrıca diğer bu alanlarda yetki sahibi olan tüm kurum ve kuruluşlar bu üniversitelere karşı yaptırım uygulamak zorundadır . Uygulamazlar ise onlar da sorgulanmalıdır . Ayrıca çok yakında tüm üniversiteleri ciddi bir marka ve imaj kaybı sıkıntısından dolayı büyük krizler beklemektedir.
Yapıcı , samimi ve gerçekçi adımların atılması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerinin marka ve imaj kayıplarının da mutlaka önüne geçmeye yardımcı olacaktır . Bu Kıbrıslı tabiriyle” sinda gülle gitsin” mantığıyla hareket edilecek bir durum değildir.
Ülkenin yıllarca dış ticaret açığının neredeyse turizm sektörü ile birlikte yarısını karşılayan eğitim ve öğretim endüstrisi adeta ciddi bir kriz yönetimi ile karşı karşıyadır .
Ya bu ülke iç içe çıkar ve menfaat odaklı tüm çürük elmaların temizlenmesine yönelik adımlar atacak ya da bu kara lekeler bu ülkenin eğitim sektörü üzerinde sonsuza dek kalacaktır.
Şüphesiz birkaç kendini bilmez ( belki de yüzlercesi veya fazlası, onu zaman gösterecek) yaptığı akıl dışı açgözlü, doymak bilmeyen hareketleri sonucunda bu kişiler gün yüzüne çıkararak cezalandırılacak ya da tüm üniversite camiası bu yaşananlardan ne yazık ki etkilenecek.
Şimdi tam zamanı . Ya adam gibi bu ülkeyi yönetmeye ve temizlemeye gideceksiniz ya da bu düzen artık böyle gitmez siz temizleneceksiniz. Karar sizin.
Biz de bu yaşananlara inat on binlerce kilometre yol kat ederek bin bir zorlukla karşılaşarak yağmur kar kış demeden üniversitemizi tanıtmak için -25 derecelerde adeta sağlığımızla oynayarak çabalayıp duralım , öğrenci fuarlarına katılalım, dil dökelim , Kuzey Kıbrıs’a ve üniversitelerimizde okumaları için ikna etmeye çalışalım.
İlahi taktir mutlaka bir gün tecelli etmektedir ya aslında etmeye de başlamıştır. Anlayana …Unutulmaması gerekir ki ; günlük kurulan menfaat ilişkileri bir gün çökmeye mahkumdur. Er yada geç. Gör beni göreyim seni artık bugünden sonra bitmiştir.
Şu da bir gerçek; artık bu ülkede” temiz eller operasyonunun” tüm siyasileri de içine kapsayacak şekilde mutlaka başlatılması ve ülkenin artık dibe batmış görüntüsünden mutlaka kurtarılması gerekmektedir. Ancak yalnız ülkeyi yönetenler değil de ne yazık ki anladığım kadarıyla muhalefette gereği düşünülen adımları atma anlamında cesur değil. Bekleyip göreceğiz.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Nazmi Özer
Nazmi Özer - 3 ay Önce

İsmet hocan tanı doğru çözüm için önce bu kurumları denetleyen kurumlardan başlamak gerekir diye düşünüyorum

banner608

banner473