banner564

Eğitim sistemi sorgulanmalı

 Kıbrıs adası 1960 yılına kadar İngiltere’nin idaresindeydi...
 Büyüklerimizin anlattıklarına göre; İngiliz idaresi döneminde ‘toplumlar arası çatışma’ yoktu...
 İster Türk, ister Rum, liseyi bitirmeyenler dahi mükemmel İngilizce konuşurdu...
 Devlet dairelerinde ‘ahbap-çavuş’ ilişkisine göre işlem yapılmazdı...
 Öğretmenler tam gün eğitim verir, öğrencilere ‘evlatları gibi’ bakardı...
 Tüm resmi kurumlarda kılık, kıyafet düzeni vardı...
 Tıraş olmadan işe giden adamı ayıplarlardı...
 Vatandaşı devlet dairelerinde süründürme anlayışı yoktu...
 Suç aleti taşımak ağır bir suçtu...
 İngiltere 1960’ta adayı terk etti ve 1960’tan itibaren iki toplumlu devlete geçildi...
 Bu devletin ömrü de 3 yıl sürdü...
 Sonrasında Kıbrıslı Türkler kendi bölgelerine çekilerek, kendi yönetimleri altında yaşamaya başladı...
 Fakat; 1974 yılına kadar, yani 11 yıllık süre içinde, İngilizlerden kalan gelenekler bozulmadı...
 Tayin ve terfiler, yeteneğe göre yapıldı...
 Okullarda İngilizce ağırlıklı dersler devam etti...
 Liseyi bitiren ve yüksek tahsile gitmek isteyen Kıbrıslı Türklerin pek çoğu, ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelere girmekte zorlanmadı...
 Bazıları İngiltere ve Amerika’da yüksek tahsil yaparak, en başarılı öğrenciler listesinde yer aldı...

Kötü siyaset her şeyi batırdı 

  Fakat; 1974 sonrasında, Kıbrıslı Türklerin yaşamında adım adım değişimler başladı...
  Bu değişimin temelinde, başarısız siyaset vardır...
  Eğitimde, kamu hizmetinde, hemen her konuda gerileme sürecine geçildi...
  Bırakın liseyi, üniversite bitirenlerin ezici bir çoğunluğu derdini anlatabilecek kadar İngilizce öğrenemez oldu...
  “Okuma, yazma oranımız çok yüksek” diye övündüğümüze bakmayın...
  Artık ODTÜ’yü, Boğaziçi’ni, İTÜ’yü, Bilkent’i, Başkent’i kazanabilen öğrenci sayısı yok denecek kadar azdır...
  Peki neden?..
  Siyasetin düzeyi çok düşük de ondan...
  Siyasetin işleyişi çağ dışı da ondan...
  Siyaset; ülkeye hizmeti değil, partisel ve kişisel çıkarlar üzerinden yürütülüyor da ondan...
  İşte bu anlayış nedeniyle, Kuzey Kıbrıs hemen her açıdan gerilere gitti...
  Öğretmenler Günü’nde binlerce çocuğun eğitimden mahrum bırakılması kabul edilebilir bir durum değildir…
   İlkokul çocuklarının, hademe eylemi yüzünden bir ayı aşkın süre hijyen olmayan koşullarda eğitim görmesi veya bazılarının okula gönderilmemesi son derece üzücüdür…
   Ne var ki; benzeri görülmemiş bu durumun düzeltilmesi yerine “geleceğimiz çocuklarımızdır” şeklinde popülist açıklamalar yaparak Öğretmenler Günü kutlaması yapılıyor bu ülkede…
   Yazıklar olsun…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Sayın Akar’ın bugünkü Kıbrıs gerçekleri yazısı kayda değerdir, İngiliz idaresi zamanında Kıbrıs’taki Eğitim kalitesini ve okullardaki muazzam düzen ve hijyen koşullarını bilmeyen eskilerimiz yoktur , KKTC ‘de bugün yerlerde sürünen Eğitim sistemimiz ile ne gibi bir başarı elde edebiliriz ki ! Bugün batırıp talan ettiğimiz KKTC’de Siyaseti bilmeyen Eğitim kalitesi düşük ve tecrübesiz Devlet edenlerimizin hiç mi suçu Yoktur ! Kuzey Kıbrıs’ta elimize geçen imkanlar ile Aklı başında Eğitimli bir Toplum olsak idik Ülkemizde bugün Afrika Standartlarını değil Avrupa Standartlarını yaşamış olacaktık, Uluslararası Hukuk dışında Dünyadan kopmuş bir Kuzey Kıbrıs değil de Dünyanın Saygı duyduğu Uluslararası Hukuk ve kurallara uyan Akdeniz’in önde gelen bir Yatırım ve Turizm Ülkesi olurduk ! Fakirlik ve yoksulluk ile mücadelemiz yerine bugün Güney Kıbrıs’tan çok daha gelişmiş ve zengin bir Ülke olurduk ! Eğitim kalitesi olmayan Sadece günü kurtarmak için Siyaset yapılan KKTC’de Allah Sonumuzu Hayır Eylesin !!

banner608

banner474