banner564

Ekonomi ve Finans Paneli: Akademi, Bankalar ve Ekonomi Yönetimi 

 14.05.2024 tarihinde Doğu Akdeniz Üniversitesi kütüphanesinde KKTC Merkez Bankası sponsorluğunda “Enflasyonist Ortamda Ekonomik ve Finansal Gelişmeler” adlı panel düzenlendi. Panele Merkez Bankası, Bankalar Birliği, KKTC Bankaları, Türkiye Ekonomi Vakfı, Ekonomi bakanlığı, Akademisyenler ve Meclis üst düzey yetkilileri katılım gösterdi. Panelde DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Besim moderatörlüğünde Prof. Dr. Ercan Uygur, Bankalar Birliği başkanı Sn. Olgun Önal, KKTC Merkez Bankası Başkanı Sn. Rifat Günay, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sn. Olgun Amcaoğlu konuşmacı olarak değerlendirmelerini paylaştı.   
Akademik değerlendirme
Panelde yapılan değerlendirmelerde akademik tarafta çok yüksek enflasyona vurgu yapıldı ve ülkelerdeki enflasyonların beklentileri bozduğundan ve algılanan enflasyonun daha yüksek olduğundan dolayı enflasyon probleminin kısa vadede değil orta ve uzun vadede çözülebileceği vurgulandı. Önceki yıllarda bu sorunun Türkiye ve KKTC’de çok kez yaşandığı ancak ders çıkarılmadığı beyan edildi. Dünyaca ünlü ekonomist John Maynard Keynes işsizlik, durgunluk ve enflasyon gibi ekonomik sorunların içerisinde en öncelikli çözülmesi gerekenin enflasyon olduğunu belirtir. Enflasyon her zaman ve her yerde tahrip eder ve tehlikelidir. 
Bankaların değerlendirilmesi
Bankalarla ilgili yapılan değerlendirmelerde Türk Lirasında yaşanan değer kayıpları ile Türkiye’de dolarizyon ve KKTC’de ise sterlinizasyon (TL yerine yabancı parada tasarruf etmek) yoğunlaştığı vurgulandı. Türk lirası cinsinden mevduatların toplam mevduatlar içerisindeki payı 5 yılda % 62’den % 15,41’e kadar geriledi. Bu süreçte Türk lirası sıkışıklığı yaşanması üzerine Bankaların Türk Lirası kredi verebilmek için gerekli olan kaynağı Merkez Bankası eşgüdümüyle Türkiye ile yaptıkları swap anlaşmasıyla tedarik ederek yönettikleri açıklandı. Enflasyonist dönem içerisinde Türk Lirası kredilerin ve mevduatların gerilediği gözlemlendi. Bankacılık sektörü ortalamasında brüt kredilerin toplam aktifleri üzerinde pay % 40,57 civarında seyrediyor. Dolayısıyla Bankalar enflasyonist ortamda kredi veremiyor ve bunun yerine hazine işlemlerinden kar etme yönüne gitmek durumunda kalıyorlar. Bankaların karlılık miktarları yüksek görünse dahi karlılık oranları enflasyon oranlarının altında kaldığından dolayı bankacılık sektörü de verimli karlılık elde edilmekte zorlanıyor. Keza son 10 yılda dolar bazında bankacılık sektörü özkaynaklarının yalnızca 30 Milyon dolar artarak 620 Milyon dolar seviyesine geldiği açıklandı. 10 yıllık yoğun çalışma sonrası bu verimliliğin optimal olarak daha fazla artması gerekirdi.    

Ekonomi yönetimin değerlendirmeleri
   Hiper enflasyon yaşanırken ekonomi bakanlığının hedefi alım gücünün korunması yönünde. Asgari ücretin 904 dolar seviyesinden bu ay içerisinde 988 dolar civarına yükseltileceği söylendi. Genç işsizliğin azaldığından bahsedildi. Ülke ekonomimizde hizmet sektörünün yalnız başına yeterli olmadığının anlaşıldığı ve üretime ağırlık verileceği bir strateji belirlendiği açıklandı. Bakanlığın 2030 genel hedefi 4 şekilde sıralandı;
1-    Katma değeri yüksek Üretim İhracatı
2-    Nitelikli işgücü ve kalitesi insan kaynağı
3-    Ar-Ge yatırımları ve innovasyon kapasitesinin artırımı
4-    İyi Yönetişim
Hizmet sektöründe Turizmde yatak sayısının 27 binden 50 bine, eğitimde öğrenci sayısının 110 binden 150 bine çıkması söz konu. Ancak bunun yanı sıra yasal mevzuatı hazırlanmış olan organize sanayi bölgeleri oluşturularak 2030’a kadar üretime ve istihdama da ağırlık verme hedefi bulunuyor. Tüm bunları karşılamak için ise gerekli olan yüksek enerji ihtiyacı için yeşil enerjiyi ön planda tutarak işin uzman paydaşlarıyla birlikte stratejik eylem planları oluşturularak 800 MV kablo ile elektrik projesinin hayata geçirilmesi hedefleniyor.

2024 beklentileri
   Enflasyonla mücadelede para politikasındaki sıkılaşmanın devam etmesi beklentisi yer alırken haliyle faizlerin de yüksek kalması ve Türk lirasının reel olarak değerleneceği için döviz kurlarının yumuşak şekilde artması bekleniyor. Bu durumda döviz kuru daha cazip kalacağından dolayı yurtdışı ve Güney Kıbrıs’ın daha ucuz kalması ve talebin tersine dönerek oraya kayması riski bulunuyor. Özet olarak önemli bir siyasi ortam değişikliği yaşanmaz ise;
1-Türk lirası faiz kazancının döviz kuru artışından daha fazla kazandırması, 
2- halkın ve şirketlerin tasarrufa yönelmesi ve minimal düzeyde kredi kullanması, 
3-    kısa vadede hayat pahalılığı devam ederken cazip kalacak döviz kuruyla yurtdışı fiyatların daha cazip hale gelmesi,
4-    Enflasyon probleminin ancak orta ve uzun vadede çözülebileceği 
5-    bankaların yüksek faiz ortamında daha az kredi vererek hazine işlemlerinden karlılığı sağlamasının devam etmesi bekleniyor.      

Türkiye ve KKTC Enflasyonu: 
 
Not: Tablo yazar tarafından hazırlanmış ve veriler İstatistik Kurumlarından alınmıştır. 
 

YORUM EKLE

banner582

banner608

banner628

banner473