Ulusal çıkarları tehlikeye düşüren en önemli etken ekonomik silahtır...

   Daha açık bir sözle; işin içine para ve kişisel çıkarlar girince, ulusal çıkarların göz ardı edilmesi mümkün olabiliyor...
   Özellikle de bizler için en geçerli yöntemlerden biri budur...
   Daha ucuz ve daha kaliteli tüketim maddesi söz konusu olunca bizleri güneye çekiyorlar...
   Bir de ‘doğrudan uçuş’ ve ‘düşük fiyatla’ Larnaka’dan uçmamızı teşvik ediyorlar...
   Gerek alış-verişlerde, gerekse uçuş konusunda güneyin cazip hale gelmesinde en büyük sorumluluk KKTC’yi yöneten gelmiş, geçmiş hükümetlerindir…
   Tarlalar denetlenmez, kaliteli üretime geçilmez ve fiyatlar aşağılara çekilmezse; bunun adı güneyi teşvik etmek olmaz mı?..
   Bal gibi de olur...
   Aynı şekilde hava ulaşımında insanlara zorluk üstüne zorluk çıkarırsanız, bir de bilet fiyatlarının uçmasına seyirci kalırsanız; Larnaka’dan uçuşu teşvik etmiş oluyorsunuz...
   Türkiye’nin değişik havalimanlarından Yunanistan’a yönelik uçuşların, Ercan’a yönelik uçuşlardan çok daha ucuz olduğunu bilmeyen yoktur...
   Peki benzeri fiyatlar neden Kuzey Kıbrıs için de uygulanmıyor?..
   Üstelik burası Yavruvatan!..
   Türkiye’nin bir vilayeti gibi!..
   Türkiye’nin garantörlüğünde yaşam süren bir küçük ülke için bazı fedakarlıklar yapılamaz mı?..

Israrcı olmalıyız

  Türkiye; mülteci konusunda dünyaya örnek olan bir ülkedir...
  Üç milyonun üzerinde Suriyeli mültecinin barınma, gıda, sağlık ve eğitim masrafları için 20 milyar dolardan fazla para harcayan bir ülke, Rum ambargosunu kırmak için Ercan’a yönelik uçuşlarda 100 bin dolardan mı korkacak?..
   Elbette korkmaz...
   Ne var ki; birilerinin bu konuyu gündemde tutması ve talep etmesi gerekiyor...
   Önümüzdeki günlerde Ankara’dan randevu alınabilmesi halinde, görüşmeye katılacak olan heyet mensuplarının sadece ‘parasal destek’ değil, aynı zamanda KKTC’ye daha çok ve daha ucuz hava ulaşımı talep etmesi ulusal bir görevdir…
   Ulaşımın ucuzlaması halinde, KKTC’ye daha çok turist çekme ve gelirlerimizi artırma şansı vardır…
  Aksi halde yaşanan bu kadar ağır krize bir de turizm sektörü eklenirse, o zaman dizlerimizi döveriz…
   Hayırlı pazarlar…