banner564

Ekonomik çöküş ve Kıbrıs sorunu

  Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin gelişmelerin bu yıl içinde hız kazanması bekleniyor…
  Birleşmiş Milletler ve AB bu konuda yoğun hazırlık yapıyor…
  Ama bizde gündem çok farklı…
  İşsizlik, ekonomik iflas ve hiç bitmeyen seçimler…
  Kimse Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgilenmiyor…
  Ve büyük bir kesim de “Efendim Rumlar adanın tümünü istiyor, bizimle eşitliği kabul etmiyor. Ne yapalım biz de yolumuza devam edeceğiz” diyor…
  Peki yolumuz nereye çıkıyor?..
  Bugün oldu hala Güzelyurt gibi birçok bölge insanı geleceğinden endişe duyuyor...
  Oturduğu eve çivi çakmak istemiyor...
  Ölenler Lefkoşa’daki mezarlığa defnediliyor...
  Gençler; evlendikleri zaman Gönyeli civarında yaşamayı tercih ediyor...
  Sınır köylerinden Akıncılar’da, Vadili’de, Paşaköy’de, Akdoğan’da ve daha birçok sınır bölgesinde hep ‘gelecek kaygısı’ vardır...
  Böylesi psikolojik baskı altındaki insanlar uzun süre yaşayamaz...
  KKTC’de yaşanan sıkıntılardan bir tanesi de budur...
  Bu insanların önemli bir kısmı güneyde bıraktıklarına karşılık kuzeyde mal alan, fakat bu malların geleceğinden emin olmayanlardır...
  Harekâttan bu yana 48 yıl geçtiği halde bu sıkıntının devam etmesi üzücüdür...
  Fakat; tümü Avrupa toprağı olarak kayıtlara geçmiş olan bu ülkede bir gün mutlaka çözüm olacağı gerçeğini unutmadan, artık bazı önlemlerin alınması kaçınılmazdır…
  Kalkınma ve Göçmen Fonu oluşturarak; geleceğe yönelik plan ve programlar yapılması elbette faydalıdır…
  Bir sabah uyandığımızda; yani 23 Nisan 2003’te sınır kapılarının açıldığını duyduğumuz zaman
kendi kendimize “hayal mi görüyoruz” diye sormuştuk…
  Ama hayal değil gerçek vardı karşımızda… 
  Şimdi; bir sabah uyandığımızda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda uzlaşıya varıldığını duyarsak acaba ne yapacağız?..
  Bunu düşünelim…

Geçişler yararlıdır

  İki toplum arasında güveni sağlayabilmek için karşılıklı geçişlerin önemli katkısı vardır…
  Bunun artırılması sadece ekonomik çıkar açısından değil; özellikle kötü eğitimin etkisi altında kalan genç ve orta yaşlı Rumlara, Kıbrıslı Türklerin ne kadar iyi niyetli olduğunu göstermek açısından çok önemli ve gereklidir…
  O yüzden mümkün olan en kısa sürede Lefkoşa’daki ‘Mağusa Kapısının’ açılması için şimdiden adım atılmalıdır…
  İki toplumlu teknik komitenin yeni kapılar üzerinde çalışmasını bizler teşvik etmeliyiz…
  Kuşkusuz; gerekli güvenlik önlemlerini alarak adım atacağız…
  Bir başka önemli nokta; KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilecek bir pozisyona getirilmesidir…
  Böylesi bir gelişmenin, Kıbrıs sorunuyla ilgili müzakere sürecinde pazarlık şansını artıracağını biliyoruz…
  Kısaca önümüzde çetin bir yol vardır…
  Birbirimizi kırmadan, zarar vermeden ‘iyi bir gelecek için’ hazırlanmalıyız…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 1 yıl Önce

Mr hasan esas problem şudur:ne TC ne KKTC hükümetlerinin ve halkının hatasıdır kıyasıya kendinizi eleştirip suçlamaya çalışmak yerine tarihi gercekleri ve Avrupa hristiyan kafa yapısına bakınız eğer 50 yıl önce TC ile Yunanistan aynı anda ab ye üye yapılmış olsaydı ne güneydoğu ne Kıbrıs ne de ege gibi başka bir sorun olacaktı ki ab ye girmiş bir TC de sizin eleştirdiği biz hiçbir problem kalmayacaktı siz önce TC ve KKTC yi bu politikalara iten ab ve ABD nin ayrımcı tutumunu eleştirecek siniz sürekli TC ve KKTC ye şamar atıp sonra da uyum bekleyemezsiniz ab ve ABD ta Osmanlı'dan beri ne zaman uzlaşmacı oldu salağa yatıp siz ve mr öz saçmalamaya devam edip durmayiniz tarih ve siyaset okuyunuz objektif değerlendirmelerde bulununuz

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Sayın Akar kötü siyaset ve çarpık düzen neticesi KKTC’nin vahim geleceğini bu Ülkede maalesef sizden başka düşünebilen yoktur , Günübirlik kararlarla Ülke yönetmeye çalışan Yöneticilerimiz bırakın gelecek yıllardaki başımıza geleceklerini Yarın’ın kararlarını bile alamıyorlar ! Yine Dünyanın gözü önünde mülkiyet sarhoşlugu ile yapmakta olduğumuz yanlışların ağır bedelini Sizden başka konuşan da yoktur ! Bugün elimize verilen Mal Tazmin Komisyonunu çalıştıramamanın vahim neticesini Sizden başka uyaran varmıdır ? Er geç bir gün Uluslararası Hukuk ile gerçek Rum mal sahibinin Kapımızı çalacağı kesindir , Mevcut Dünya düzeni ile Kimse Kimsenin malını yağmalayıp satamayacağını uyanıp görmeliyiz !
AB toprağı KKTC’yi Dünyaya tanıtmak için yıllarca boşuna kürek salladık ve halen de yalanlarla sallıyoruz ! Bunca yıldır Olmayacak bir iş için harcadığımız kaynak ödenek ve zamanımızı Ülkemiz İnsanlarımıza ve Mal Tazmin Komisyonu için harcamış olsak idik Kıbrıslı Türklere neler kazandırabilirdi hiç düşünen var mı !

banner471

banner474