Resmi yazışmaların diliymiş, Ekselansları…
O nedenle böyle bir başlık kullanmak istedim…
Zira tek derdim bu yazının Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis tarafından okunmasıdır…
Okur mu bilmem…
Okursa umursar mı, hiç sanmam…
Ama gene de beni de bir “vatandaşı” gördüğüne göre, belki dikkate alır diye düşünüyorum…
İlk seçildiği dönem Sevgili Osman (Kalfaoğlu) ile birlikte kendisiyle röportaj yapma şansı yakalamıştım, belki onun hatırına bir göz atar yazıya…
Ana konumuz tabii ki Sayın Anastasiadis’in “yetkili” olduğu bölgedeki ELAM örgütünün faaliyetleri!
Ama öncesinde bir eleştirim daha var, onu aktarayım sonra da ELAM’a dönelim…
Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı’yla yediğimiz öğle yemeğindeki hissiyatımı anlatmıştım son yazımda ve Rum Lider’in GSM konusunda bile ayak sürümesini eleştirmiştim…
Her iki lider de bilmelidir ki; güzel sözlere artık karnımız tok!
Gerçek anlamda cesaret ve kararlılık bekliyoruz.
Akıncı’nın bu cesareti gösterdiği bir çok örnek mevcut…
Derinya kapısının açılması, askeri bölgelerdeki kazılara izin verilmesi, güven yaratıcı önlemlerle ilgili adımları…
Peki ya siz Sayın Anastasidis?
Bir GSM sorununu bile aşmıyorsunuz, aşmak istemiyorsunuz!
Yasaymış… Siz başkan değil misiniz?
Yasada sorununuz varsa, değiştirişiniz ve bu insan hakkını hem Türklere hem de Rumlara sağlarsınız!
Tabii isterseniz gerçekten…
Gelelim ELAM’a!.. Asıl konuya yani…
Efendilerin canı çekti, Kıbrıslı Türklere saldırdı…
Peki ilk mi bu? Hayır tabii ki değil!
Peki siz bu insan müsveddelerine ne yaptınız?
Rainbow Festivali’nde “Kıbrıs’ta çözüm ve barışı” haykıran müzisyen gencimizi bıçakladıklarında ne yaptınız?
Kocaman bir HİÇ!
Kıbrıslı Türklere nefes alma şansı tanımayan bu bir elim parmak sayısını geçmeyecek faşistlere karşı bu kadar mı çaresizsiniz?
Ne güzel Kıbrıs’ın iki yakasında da barış rüzgarları esiyor… Bu tipleri sadece “kınayarak” bir adım atamazsınız!
Gerçekten bir çözüm ve barış ise eğer gerçekten istediğiniz bu faşistleri kınamakla kalmamalısınız!
Ceza çekmeliler, hem de büyük cezalar çekmelidirler ki; bir daha bunu yapmaya cesaret edemesinler…
Böyle bir gücünüz var mı, bilemiyorum ama umarım o cesareti kendinizde bulursunuz…
Bu saldırıyı gerçekleştiren70-80 tane öğrenci… Nasıl da yıkanmış beyinleri…
Türk aracı görüp ona zarar vermekten haz alıyorlar…
Öldürme iç güdüsüyle hareket edebiliyorlar…
Sayın Başkan! Gerçekten barışsa amacınız bir an evvel eğitim sisteminize el atmalı, düşmanlık tohumları eken bu sistemi bitirmelisiniz!
Bugüne kadar tek yaptığınız şey güzel sözler söylemek… Kimi zaman Rumları memnun etmek, kimi zaman da Türkleri…
Ama dedik ya, karnımız tok artık…
Gerçekçiyseniz eğer, biraz cesaret…
