Çok gerilere gitmeyelim…
UBP 5 yıl kadar önce CTP ile ‘Geniş Tabanlı Reform Hükümetini’ kurdu...
Ama bu Reform Hükümeti hemen hiçbir konuda adım atmadı...
Tam tersi KKTC Maliyesi tarihte ilk defa maaş ödeyemez duruma geldi...
Ardından UBP-DP koalisyonu denendi...
İki partinin ‘ulusal davaya bakışları’ gibi ‘Liberal Ekonomi’ konusundaki fikirleri tamamen aynıdır...
Bunlara ‘bir elmanın iki parçası’ diyebiliriz...
Halk, bu iki partiden kavgasız, gürültüsüz bir icraat bekledi...
Kıbrıs sorununun çözümü için iki toplum arasında müzakerelerin sürdüğü bir dönemde göreve başlayan hükümetin önünde yığınla sorun vardı...
Ülkenin ve halkın menfaatlerini ön plana çıkarmak suretiyle bu sorunları çözmeleri gerekirdi...
Bunun için ortaya ‘öncelikler listesi’ de çıkmıştı…
Kamuda verimliliğin artırılması...
Vatandaşı devlet dairelerinde perişan eden bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması...
Eğitimde ve sağlıkta ‘tam gün’ uygulamasına geçilmesi...
Sağlıkta, uzmanlar kadrosunun oluşturulması...
Peki sonunda ne oldu?..
Bunların hiçbiri yapılmadı ve 11 Ekim 2017’de UBP resepsiyonu sırasında dönemin Başbakanı Hüseyin Özgürgün bir anda ‘Hodri Meydan’ çekilerek erken genel seçime gidildi…
Avrupa’nın en pahalısı olduk
Hodri Meydan sonrasında erken seçime gidilirken, sandıklardan tek başına iktidar çıkmadı…
Bunun üzerine ilk defa 4 partili bir koalisyon hükümeti kuruldu…
İkisi soldan, biri sağdan, diğeri ortadan…
İlk 100 günde dahi birçok konuda adımların atılacağı söylendi…
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı…
Hem reformlar hayata geçirilmedi, hem de Türkiye’den elektrik projesi…
Bu süre zarfında dövizde meydana gelen artışlar, akaryakıt ve elektrik zamları hükümetin de halkın da moralini bozdu…
Dörtlü gidince yerine UBP-HP koalisyonu geldi…
Onun da ömrü 18 ay sürdü ve dağıldı…
Bu süre zarfında bazı yolsuzluk iddialarının üzerine gidilse de sonuç alınamadı…
Reformlardan hiçbiri yapılmadı…
Bugün ise iktidarda üç partili bir hükümet var…
Güven oylamasından bugüne sadece 23 gün geçti ve Meclis başkanını dahi seçemeyen bu ortaklığın sonuna gelindi…
Başbakan Saner, tıpkı Özgürgün gibi erken seçim için ‘Hodri meydan’ dedi…
Ama bu meydan okuma bu kez CTP’ye yönelik değildi…
Parti adayına destek vermeyen partili milletvekillerine yönelikti…
Dünyada benzeri görülmemiş bir durum…
Yaz, boz tahtası ile gün geçiriyoruz…
Sonrasında her şeyden şikayet ediyoruz…
Ama Atalarımız “Kendi düşen ağlamaz” sözünü boşa söylememişler…
Eeee ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz 7 24 TC muhalifligi yeni düzenci geyikleri yapmak yerine bir olunuz birlik olunuz önce titreyip kendinize geliniz sürekli boş muhalefetle ab palikarya yalakaligiyla akel pasinyan anlaştı güzellemeleriyle londra soho özlemiyle mesai yerine boykot çetinleriyle hadsiz bir şekilde devlet kurumlarının elektrik suyunu kesmeye çalışarak iş 13. Maaşa gelince ağlayıp inleyerek bir yere verilmeyeceğini anlamanız gerekir diye dusunuyoruz