Güneşköy trafosu patladı; elektriksiz kaldık. 
Trafo ne için patladı ve patladıktan sonra neden bu kadar uzun süre elektriksiz kaldığı-mızı öğrenemedik.
Başbakan Üstel, hem Kıb-Tek’ten hem de polisten olayı araştırmalarını istedi. Araştırma raporları ise Türkiye’den gelecek uzmanlarla paylaşılacakmış… Rum Yönetimi de yangın raporlarını Amerikalı uzmanlara inceletiyor. Dıştan gelen uzmanların olan biteni değer-lendirmeleri ve raporlamaları olayları anlamamıza yardımcı olabilir. Bekleyip göreceğiz!
Güney Kıbrıs’taki sistem yangın karşısında yetersiz kaldı; yetersizliğin kaynakları araştı-rılacak. Kuzey Kıbrıs’taki elektrik sisteminin yetersizliği ise bilinmeyen bir şey değildi; uzun zamandan beri devam ediyor.
Biz sürekli olarak elektrik üretim kapasitesini ve çözümün Türkiye’den kablo ile elektrik getirilmesi olduğunu konuşuyoruz ama KKTC’deki elektrik şebekesinin toptan yenilen-mesi gerektiğini unutuyoruz. Uzmanlar, elektrik şebekesi iyi olsa güneş enerjisinden çok daha etkin olarak yararlanabileceğimizi anlatıyor ama biz elektrik üretimini konuşmaya devam ediyoruz. 
Kaldı ki, kablo ile elektrik getirmenin karşısında ciddi siyasi engeller olmalıdır ki; biz ko-nuşuyor, biz dinliyor, harekete geçemiyoruz. 2024 Haziran ayında Aksa tarafından Kıb-Tek’e sunulmuş olması gereken “kablo ile elektrik getirme raporunun” sunulup sunul-madığı ve bu raporda neler yazdığı da halktan gizleniyor. Elektrik konusunu açıkça konu-şamıyor ve tartışamıyoruz. Bir yerde bir tıkanıklık var ki; uzmanlardan görüş almaktan bile kaçınıyor, raporları gizliyoruz.
Bu arada Başbakan’ın “Suda olduğu gibi elektrikte de çare Anavatan Türkiye’dir” deme-cini de değerlendirmek gerekiyor. 
Su geldi ama çare olamadı. Suyun gelip depolandığı Lapta bölgesinde bile büyük bir su sorunu yaşanıyor. Su yetersizliğinden değil; ama su dağıtım sisteminin yetersiz olma-sından kaynaklanan sorunlar halkı bezdirdi. Aynı şeyi elektrik için de yaşamayacak mı-yız? “Kablo ile gelen elektrik trafo patlatmaz” diye bir kural mı var? Su geldi ama susuz-luk bitmedi! Elektrik gelirse elektriksizliğin biteceğinin de garantisi yoktur!
Çare, çözüm üretme kapasitemizi geliştirerek Türkiye devletinin veya özel sektörün su-nacağı olanakları en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Üzülerek gözlemliyoruz ki; hükü-met kapasitemizi geliştirme konusunda umutsuzluğa kapılmış ve bütün umudunu Tür-kiye’ye bağlamıştır. Muhalefet ise bunu bile vadedemiyor. Yeni bir su dağıtım sistemi geliştirilmesine karşı çıkmışlardı; sonuçlarını yaşıyoruz. Kıb-Tek’in batırıldığını söyleyip duruyorlar ama yerine ne konulacağını tam olarak anlatamıyorlar. Muhalefetin elektrik konusunda alternatif yaratamamasının sonuçlarını da göreceğiz.