banner564

Elektrik satacağız derken karanlıkta kaldık

   Kuzey Kıbrıs’ın elektrik derdi hiç bitmedi…
   Barış Harekatı sonrasında uzun yıllar Rum tarafına muhtaç olduk…
   KKTC’nin ilan edildiği 1983 yılına kadar Rum tarafından aldığımız elektrik için tek kuruş ödemedik…
   Borcumuza her yıl faiz ekleniyor ve ‘günü geldiğinde’ tahsil edilmek üzere bir kenarda bekletiliyor…
   Kimse kimseye bedava bir şey vermez…
   Rumlar da vermez…
   Hem 200 bin kişinin terk ettiği mülklere ve arazilere el koy; hem de bedava elektrik iste…
   Olacak şey değil…
   Neyse gelelim 1983 sonrasına…
   Türkiye’nin yol göstericiliği ve finansmanıyla Teknecik santrali kuruldu…
   Önce iki jeneratör alındı, sonra takviye edildi…
   Kuruma o kadar çok para akıtıldı, o kadar çok malzeme alındı ki; 2009 yılında “Rumlara elektrik satacağız” denildi…
   Bir ara Rumlara elektrik verdiğimiz doğrudur…
   Mari santralinde patlama olması nedeniyle Rumlar bizden bir süre için elektrik alımı yaptı…
   Ama kısa sürede yeni santrali devreye koyarak ihtiyaçlarının üzerinde üretim yapmaya başladılar…
   Zaman içerisinde rüzgar ve güneş enerjisi için özel kuruluşlara izin verdiler…
   Bir süre önce başlatılan çalışmalar çerçevesinde doğal gaz ile elektrik üretimi için yatırım çalışması başlattılar…
   Özel bir kuruluşun 100 milyon Euro yatırarak başlattığı çalışmalar tamamlandığı zaman Güney Kıbrıs elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu ‘çevre dostu’ santralden sağlayacak…
   Ve bu özel şirket, elektrik fiyatlarında yüzde 30 indirimle abonelerine hizmet verecek…

Biz sadece batırdık

   Peki bizler ne yaptık?..
   Elektrik santrallerini doğal gaza çevirmedik…
   Güneş enerjisi için adım atmadık…
   Deniz altından döşenecek kablolarla Türkiye’den elektrik getirilmesi önerildiği zaman buna tepki gösterdik…
   Böylesi bir bağımlılığın olamayacağını söyleyen kahramanlar yüzünden önemli bir fırsatı geri çevirdik…
   Her yıl değişen hükümetler sayesinde Elektrik Kurumu’nun yönetimini de değiştirdik…
   Santrallerin bakımını dahi yaptıramadık…
   Kurum alacaklarını tahsil edemez duruma geldi…
   Bunun üzerine borçlanmalara devam edildi…
   Gelinen noktada, bu kurumun yılda bir buçuk milyarı aşan Aksa borcunu devlet üstleniyor, ama o devlette para olmadığı için bunu Türkiye ödüyor…
   Yani ihtiyacımız olan elektriğin yarısını veren Türkiye şirketi, borcumuzu da ödeyen Türkiye hükümeti…
   Aslında böylesi bir kıyak dünyanın hiçbir yerinde görülemez…
   Buna karşın tatmin olamıyor, sürekli tepki gösteriyoruz…
   Ülkenin karanlıkta kalması pahasına gerilimi sürdürmeye devam ediyoruz…
   Gerçekten acınacak haldeyiz… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 1 yıl Önce

Kuzey Kıbrıs’ta KKTC’nin ilanı ile sadece Rumlar’dan gelen beleş Elektirik mi durdu yani ?
Avrupa’ya KKTC öncesi yaptığımız muazzam Narinciye , Hellim , Zeytin Yağı, Patates , Konfeksiyon ve daha birçok İhracat Ürünlerimiz de KKTC ile sonlanmıştır ! AB’ye yaptığımız İhracat Ürünlerimizi Saray önünde yakarız ve KKTC’den vazgeçmeyiz diyen milli kurucularımız Bugün maalesef Saray önünde yakacak Ürünümüzü bulamamaktadırlar ? Londra’dan Ercan’a Beş buçuk saate gelebilen bir Uçak bugün 10 - 12 saatte gelebilmektedir ( Bavullar ve Uçak değişimi ile beklemeler de dahil ) Kurulduğu günden beri tanınması BM Güvenlik Konseyi tarafından yasaklanan KKTC’yi tanıtmak için 39 yıldır harcadığımız kaynak ve zaman maalesef heba olmuştur , halen tanıtmaya çalıştığımız KKTC ile Yalnızlaşmaya Fakirleşip ve Yoksullaşmaya maalesef devam ediyoruz , KKTC öncesi olan milli gelirimiz Bugün yarı yarıya düşmüş durumdadır? Üretim, TURİZM ve İhracatımız durma noktasına getirildi ! Türkiye hariç, KKTC olarak Dünyada Hiçbir Ülke ile ilişkisi olmayan Ulaşımın yasaklandığı Dünyadan dışlanmış bir KKTC’yi bu günler için mi kurduk acaba ! Kıbrıslı Türklerin Altın yıllarını yaşadığı KTFD’tini niye istemedik acaba ? Gerçekçi olalım bir yere varamayacağımız bugünkü Siyasetimiz ile acilen U dönüşü yapıp BM , AB ve Dünyanın kabullendiği KTFD’tine geri dönüş yapamaz isek yarınlarda bu günlerimizi bile çok arayacağız ?

Öz
Öz - 1 yıl Önce

Rum tarafında özel bir kuruluş 100 milyon euro yatırarak, güneyin elektrik ihtiyacının yüzde 30 unu karşılayacakmış. Rum tarafı bizim iki katımız. Bu çevre dostu yatırım bizde herhalde en az yüzde 40-50 sini karşılar. Bir de Türkiye’den kablo ile elektrik projesi varmış, Deniz altına kablo döşenerek elektrik getirilecekmiş. Maliyeti şimdilik en az 400 milyon euro.Elektrik öyle çevre dostu filan da değil. Yani Rum tarafındaki çevre dostu santralin maliyetinin 4 katı. Santrallerin bakım maliyetleri de kıyaslanacak gibi değil. 400 milyon euro ile kuzeyin elektrik sorunu kalmadığı gibi, trafolar, iletim hatları, elektrikle ilgili tüm alt yapılar da yenilenebilir. İş bilenin, kılıç kuşananın. Türkiye ve Türkiye’de ne varsa KKTC de olacak diyenlerin en büyük sorunu, tamamen popülist, tribünlere oynama. Asrın projesi de böyle yapıldı. KKTC nin alt yapısına bakılmadan, 400 milyon dolar harcanıp deniz altından su getirilip denize verildi. Sonra, deniz boruları Mersin sahillerine savurdu. Bu sefer 600 milyon dolar harcanarak tamir edildi. Hala daha KKTC sulama alt yapısı bitirilmedi. Oysa denizden arıtmanın maliyeti çok daha düşük olurdu.Kaldı ki atık su, kanalizasyon, arıtma sorunları kaale bile alınmıyor. İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun yaptıklarını da görmüyorlar. Adam, İstanbul’un atık sularını arıtırken, elektrik üretiyor ve bunu İstanbul halkına veriyor.Bu büyük kuraklık yılında İstanbul’da su kesintisine gidilmemiş olması, iş bilenin, kılıç kullananın en büyük örneği.

banner608

banner473