Kuzey Kıbrıs’ın elektrik derdi hiç bitmedi…
Barış Harekatı sonrasında uzun yıllar Rum tarafına muhtaç olduk…
KKTC’nin ilan edildiği 1983 yılına kadar Rum tarafından aldığımız elektrik için tek kuruş ödemedik…
Borcumuza her yıl faiz ekleniyor ve ‘günü geldiğinde’ tahsil edilmek üzere bir kenarda bekletiliyor…
Kimse kimseye bedava bir şey vermez…
Rumlar da vermez…
Hem 200 bin kişinin terk ettiği mülklere ve arazilere el koy; hem de bedava elektrik iste…
Olacak şey değil…
Neyse gelelim 1983 sonrasına…
Türkiye’nin yol göstericiliği ve finansmanıyla Teknecik santrali kuruldu…
Önce iki jeneratör alındı, sonra takviye edildi…
Kuruma o kadar çok para akıtıldı, o kadar çok malzeme alındı ki; 2009 yılında “Rumlara elektrik satacağız” denildi…
Bir ara Rumlara elektrik verdiğimiz doğrudur…
Mari santralinde patlama olması nedeniyle Rumlar bizden bir süre için elektrik alımı yaptı…
Ama kısa sürede yeni santrali devreye koyarak ihtiyaçlarının üzerinde üretim yapmaya başladılar…
Zaman içerisinde rüzgar ve güneş enerjisi için özel kuruluşlara izin verdiler…
Bir süre önce başlatılan çalışmalar çerçevesinde doğal gaz ile elektrik üretimi için yatırım çalışması başlattılar…
Özel bir kuruluşun 100 milyon Euro yatırarak başlattığı çalışmalar tamamlandığı zaman Güney Kıbrıs elektrik ihtiyacının yüzde 30’unu ‘çevre dostu’ santralden sağlayacak…
Ve bu özel şirket, elektrik fiyatlarında yüzde 30 indirimle abonelerine hizmet verecek…
Biz sadece batırdık
Peki bizler ne yaptık?..
Elektrik santrallerini doğal gaza çevirmedik…
Güneş enerjisi için adım atmadık…
Deniz altından döşenecek kablolarla Türkiye’den elektrik getirilmesi önerildiği zaman buna tepki gösterdik…
Böylesi bir bağımlılığın olamayacağını söyleyen kahramanlar yüzünden önemli bir fırsatı geri çevirdik…
Her yıl değişen hükümetler sayesinde Elektrik Kurumu’nun yönetimini de değiştirdik…
Santrallerin bakımını dahi yaptıramadık…
Kurum alacaklarını tahsil edemez duruma geldi…
Bunun üzerine borçlanmalara devam edildi…
Gelinen noktada, bu kurumun yılda bir buçuk milyarı aşan Aksa borcunu devlet üstleniyor, ama o devlette para olmadığı için bunu Türkiye ödüyor…
Yani ihtiyacımız olan elektriğin yarısını veren Türkiye şirketi, borcumuzu da ödeyen Türkiye hükümeti…
Aslında böylesi bir kıyak dünyanın hiçbir yerinde görülemez…
Buna karşın tatmin olamıyor, sürekli tepki gösteriyoruz…
Ülkenin karanlıkta kalması pahasına gerilimi sürdürmeye devam ediyoruz…
Gerçekten acınacak haldeyiz…
Kuzey Kıbrıs’ta KKTC’nin ilanı ile sadece Rumlar’dan gelen beleş Elektirik mi durdu yani ?
Avrupa’ya KKTC öncesi yaptığımız muazzam Narinciye , Hellim , Zeytin Yağı, Patates , Konfeksiyon ve daha birçok İhracat Ürünlerimiz de KKTC ile sonlanmıştır ! AB’ye yaptığımız İhracat Ürünlerimizi Saray önünde yakarız ve KKTC’den vazgeçmeyiz diyen milli kurucularımız Bugün maalesef Saray önünde yakacak Ürünümüzü bulamamaktadırlar ? Londra’dan Ercan’a Beş buçuk saate gelebilen bir Uçak bugün 10 - 12 saatte gelebilmektedir ( Bavullar ve Uçak değişimi ile beklemeler de dahil ) Kurulduğu günden beri tanınması BM Güvenlik Konseyi tarafından yasaklanan KKTC’yi tanıtmak için 39 yıldır harcadığımız kaynak ve zaman maalesef heba olmuştur , halen tanıtmaya çalıştığımız KKTC ile Yalnızlaşmaya Fakirleşip ve Yoksullaşmaya maalesef devam ediyoruz , KKTC öncesi olan milli gelirimiz Bugün yarı yarıya düşmüş durumdadır? Üretim, TURİZM ve İhracatımız durma noktasına getirildi ! Türkiye hariç, KKTC olarak Dünyada Hiçbir Ülke ile ilişkisi olmayan Ulaşımın yasaklandığı Dünyadan dışlanmış bir KKTC’yi bu günler için mi kurduk acaba ! Kıbrıslı Türklerin Altın yıllarını yaşadığı KTFD’tini niye istemedik acaba ? Gerçekçi olalım bir yere varamayacağımız bugünkü Siyasetimiz ile acilen U dönüşü yapıp BM , AB ve Dünyanın kabullendiği KTFD’tine geri dönüş yapamaz isek yarınlarda bu günlerimizi bile çok arayacağız ?