banner564

Emlak Yasası ne oldu?

İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars söz vermişti; “En kısa sürede hazırlanan Emlakçılar Birliği Yasası önce Bakanlar Kurulu’na sonra da meclisin gündemine gelecek” diye.
Henüz bu söz havada ama sektörde yaşanan olumsuzluklar yüzünden yüzlerce mağdur, mahkeme kapılarında. Ve bu olumsuz durumdan ötürü satışlar dibe vurmuş durumda.
Devletin alacağı en hazır kaynak tapu devir ve harçlarından doğan alacağı. Ancak burada da işler istenildiği gibi değil. Süreç o kadar yavaş ilerliyor ki binlerce yabancıya satış onayı İçişleri Bakanlığı’nın raflarında bekletiliyor.
Hem devlet alacağını alamıyor hem de bu ekonomik darboğazda müteahhitler satış yapamadıkları için alacaklarını alıp rahat bir nefes alamıyorlar.
Basit bir Emlakçılar Birliği Yasası’nı bile bu yüzyılda beceremeyen bir toplumun, bir siyasi anlayışın, bizi daha ileri götürmesini beklemek, hayal kurmaktan bile öte bir şey.
Yasa olmadığı için mevzuatlarda boşluklar oluştuğu için hem kendi vatandaşlarımız hem de bu ülkede yatırım yapmak isteyenler mağdur oluyor. Yasaların olmadığı yerde bazı kötü niyetli kişiler kendi yasalarını yürürlüğe koyuyor. Ve gördüğünüz gibi sonuç ortada.
Hani Serdar Denktaş’ın bir sözü vardı geçmiş hükümet döneminde “Bunlar daha iyi günlerimiz” diye. Eğer yasa yapıcılar hala daha bu işi siyasetin bir malzemesi gibi görüp bu işi oyalamaya devam ederler ise sadece ekonomik olarak değil, toplumsal çöküşün hızlanmasına neden olacaklar.
Yüzlerce kez yazdığımız bu konunun bir kez daha hatırlatılmasını biz görev biliyoruz. Umarız başkaları da bu konuda kendi görevlerini eksiksiz ve daha fazla zaman geçmeden yerine getirir.  

YÖDAK
Yazdıklarımızı tekrarlamaya devam edelim. YÖDAK’ta yaşananlar bir kez daha bu kurumun yeniden yapılandırılması gerçeğini yüzümüze tokat gibi çarptı. YÖDAK’ta yaşanan huzursuzluk görmezden gelinmemeli, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere sorumlular görevini yerine getirmeli.
Çünkü gerçekler su yüzüne çıkıyor ve bir tokat gibi yüzünüzde patlıyor nasılsa. İşte hazır bu gerçeklerle bir kez daha yüzleşmiş iken bunu fırsata çevirip YÖDAK Yasası’nı elden geçirip revize etmeliyiz.
Örneğin bu ülkede kaç tane üniversite olmalı ve kaç öğrenci olacağının hesabı YÖDAK’ın değil siyaset kurumunun vereceği bir karar olmalı. 
YÖDAK, eğitimin içeriği ile ilgilenmeli, siyasetçilerin vereceği kararlara bulaştırılmamalı. Bulaştırılması halinde neler olduğunu hem şimdi hem de geçmişte defalarca gördük.
Başta denklik konusu olmak üzere okulların ve verdikleri eğitim kalitesi noktasında YÖDAK devrede olmalı. Bu konuların dışına çıkıldığında zaten iş siyasete giriyor ki o zaman da sonuç bugünküne benzer bir hal alıyor. 

İki gazete
Dün bu köşede KKTC’de medya çöplüğüne doğru hızlı bir gidişatın var olduğu gerçeğini sizlerle paylaşmıştık. Dün konu ile alakalı bir büyüğümüz aradı ve günlük gazetelerimizin tiraj rakamlarını bizimle paylaştı.
Öncelikle şunu belirteyim dün biz 3-4 gazete bin baskının üzerinde satıyor demiştik. Maalesef bu rakam iki gazeteye kadar düşmüş. Hatta bu iki gazetenin tirajı ile diğer gazetelerin tirajları arasında ciddi bir de fark oluşmuş.
Bin tirajın üstüne Diyalog Gazetesi ile Kıbrıs Gazetesi ulaşabiliyor. Diğerlerin rakamlarını görünce burada yazmak bile istemedim. Neticede bugüne kadar pek çok gazetede çalıştım, ekmeklerini yedim. Kimseyi küçük göstermek, kimse ile bu bağlamda bir polemiğe girmek istemiyorum. 
Ama dün söylediğim şeyi bugün de tekrarlıyorum, maalesef medya çöplüğüne dönüştü basınımız. Sırf birilerini karalamak birilerinden zorla para almak adına gazeteler çıkıyor ülkede. Ve ne acı ki bu gazeteler televizyonlarda sabahları okunuyor.
Tekrar söylemekte fayda var. Ekranda okunacak gazeteler için bir tiraj sınırlaması getirilmeli. Örneğin 500 tirajın altındaki gazetelerin ekranlarda okunmasının önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa gerçekten medyamız bir çöplüğe dönüşmek üzere. 

Başbakan Diyalog TV’de
Kritik Ankara randevusu ve gündemdeki gelişmeler, bu akşam Reşat Akar soracak Başbakan Ersin Tatar yanıtlayacak. Öyle ki daha kimse Ankara’da ne olup bittiğini soramadı. İşte bu akşamki programda Ankara’da olup bitenin özeti ekranda olacak.
Ayrıca son bir ayda birkaç kez bir araya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ersin Tatar’ın arası nasıl? Kanları uyuştu mu?
Son dönemde Türkiye’de adından sıkça söz ettirmeyi başaran Ersin Tatar, atamaların büyük ölçüde tamamlanmasından sonra hükümet olarak hangi icraatlara imza atmayı düşünüyor?
Ekonomideki dar boğazdan ülkeyi nasıl refaha çıkaracak? UBP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde rolü ne olacak? Çatı aday konusunda ne diyecek? 
Tüm bu sorular bu gece Diyalog TV ekranlarında yanıt bulacak.  

YORUM EKLE

banner608

banner474