banner564

Ercan, Rüşvet ve Dondurmalı Ekmek Kadayıfı...

Ercan Havaalanı tartışması şekil değiştirerek devam ediyor. En son rüşvet iddiaları gündeme girdi.
Bu soysuz ilişki iddiası ise 25 yıllık sözleşmenin süresinin 4 yıl daha uzatılması üzerine gündeme girdi. 
İşletmecinin, Ercan'ı devir aldıktan sonra, devletten kaynaklanıldığı iddia edilen gecikmelerle zarar ettiği tezi üzerine 25 yıllık sözleşme 4 yıl daha uzatıldı.
Peki, bu gerekçenin ekonomik ve esas olarak incelenmesi ve bunun doğru olup olmadığı, kamuoyu önünde ve rakamlarla açık, şeffaf ve yasal bir zeminde ele alınması gerekmez miydi? Bu hiç olmadı...
Uzatma, işletmeci ile Bakanlık arasında gerçekleşen meşveretleşme ile kamuoyu, Meclis ve Mahkemede ele alınmadan, kapalı kapılar ardında karara bağlandı.

Esas şaibe...
Esas şaibeli iş de bence, bu gizli kapaklı adımdır.
Kapalı kapılar ardında sözleşmenin 4 yıl daha uzatılması adımlarının finali yaşanırken bu rüşvet iddiası bomba gibi patlatıldı...
Böylece süre uzatması kamuoyu önünde neden, niçin soruları eşliğinde ele alınmadı. Bakanlar Kurulu bu sis bombasının kamuflajı altında uzatma kararını verdi.
Bir kere uzatmanın gerekçesi yapılan yatırımlardaki gecikmenin tamamen devletten kaynaklandığı iddiası tek başına doğru değildir.
Çünkü söz konusu işletmeci, Ercan'ı devir aldıktan sonra, Ercan ihalesinde yer alan terminal binasının yerinin uçuş güvenliğine aykırı olduğu tezini öne sürmüştü. 
Bu nedenle projede terminalin yerinin değiştirilmesini devletten talep etti.
Bu talep üzerine günlerce, haftalarca, aylarca konu tartışıldı. Sonuçta sözleşmedeki projenin uçuş güvenliğine aykırı olmadığı tesbit edildi.
Yani gecikmenin esaslı nedenlerinden biri, bizzat işletmecinin terminal yerinin değiştirilmesi ile ilgili yaptığı girişimlerdir.
Dolayısı ile gecikme konusu öyle tek başına devletten kaynaklanan bir kusurdur iddiası doğru değildir. Bunda, Devletin kusuru kadar, işletmecinin de kusuru var.
Peki, Ercan Havaalanı işletmecisi bu geçikmeden dolayı ciddi zarar mı etti?
Bundan ötürü konu, kapalı kapılar ardında ele alınmamalı idi.

İrdeleme
Bir kere işletmecinin Ercan'ı devir alırken trak ödediği para, 100 milyon Euro'dur. 
Daha sonra buna bağlı olarak ödemesi gereken KDV'yi ödemedi. 16 milyon Euro'luk KDV'yi 4 yıldan sonra, mahkeme kararı ile devlete verdi.
Kısacası Ercan için bu işletmeciden toplam, 116 milyon Euro'luk bir kaynak çıktı. 
Ancak, bu gecikme iddiaları ile esasa dönük yatırım harcaması yapmadan, söz konusu işletmeci Ercan'nın tüm gelirini 4 yıl tek başına aldı. 
Üstelik o sözleşme ile Ercan'nın iç güvenliğinden de kendisi sorumlu olacaktı. Devletin gecikmesi iddiaları ile bunu da yapmadı. Dolayısı ile en az 150 istihdamla yerine getirmesi gereken yükümlülükten de kurtuldu. Bunu da devletin polisi yaptı.
Hesaplaşmada bu göz ardı edilebilinir mi?
Yeni terminal ve pist yapımı için 270 milyon Euro'luk yatırım yapması gerekirdi.
Bu tartışmalarla böylece bunu 4 yıl yerine getirmedi. 
Yani Ercan'dan gelen tüm geliri, yalnızca 116 milyon Euro'luk kaynak çıkışı ile "temiz" gelir olarak cebe attı...
Böylece süre uzatma işi rüşvet iddialarıyla işin bu yanı tartışmadan kaçırıldı. Bu sis altında da 4 yıllık ek süre, "dondurmalı ekmek kadayıfı" olarak işletmeciye sunuldu.
Şu anda yeni terminal binası ve pist için 270 milyon Euro'luk yatırım başladı.

"Siyasinin" hesabı...
Bu başlayan yatırımlar diyelim ki 3 yıl sürecek. Yani 2020, hade bilemediniz 2021 yılına kadar bu yatırım bitecek...
Şimdi sözleşmenin 2038 yılında bitecek olan süresi 2042 yılına kadar uzatıldı.
Bakın bunu yalnız ben tartışmıyorum. 
Bu işi sorgulayan UBP-DP Hükümetini destekleyen bir "siyasinin", bu işin iptal edilmesi maksadı ile Hükümete ilettiği bir çalışmadan bir bölümü bu yazıya alalım.
Kendisinin sıkıntı yaşamaması için bu yazıda ismini yazmıyorum.
Bu "siyasinin" çalışmasına göre Ercan Havaalanının işletmecisinin cirosu:
1- 25 yılda  Ciro Toplam 1,139,608,883 milyar Euro’dur.
26-29 yılda Ciro Toplam  776,667,190 milyon Euro’dur.
1-29 yılda  Ciro Toplam  1,913,276,073 milyar Euro'dur.
Yani bu çalışmaya göre 4 yıllık uzatma ile 26-29 yılları arasında işletmecinin cirosu ilk 1- 25 yıllık cironun % 68'i kadardır.
Kapalı kapılar arkasında gerçekleştirilen 4 yıllık uzatma ile işletmeciye hükümetin sunduğunu, bundan ötürü "dondurmalı ekmek kadayıfı" olarak tanımladım.
İşte rüşvet iddiaları ile atılan sis bombası ile gizlenmek istenen budur.
Kamu kaynaklarının kamuoyu önünde her yönü ile tartışılmadan bu şekilde ikram edilmesine yazıklar olsun.
Bu olduktan sonra artık hangi iç ve dış sermaye bu hükümete ve devlete güvenir. Çünkü bu işin böyle olacağını bilseydi Ercan İhalesi açıldığındaki katılımcılar, ona göre teklif verirdi.
Yani bu uzatma işinin bu ilkellikte yapılması devleti; yalnız mali açıdan değil, siyasi, hukuki ve tüm manevi değerler açısından da güvenilmez ve uyduruk kıldı. 
Kuşkusuz bütün bu hesabın içinde, 2012'de Ercan'ı kullanan yolcu sayısı ile şimdi ve 2042 yılına kadar Ercan'da artacak yolcu sayısı projeksiyonu yoktur. Bunu da hesaba katarsınız, o zaman "dondurmalı ekmek kadayıfının" yanına, 2042 yılına atıfla, 42 çeşit baharattan süzülme buz gibi şerbeti de ilave etmeniz gerekir.
Olayı Hükümet açıklamak zorundadır. Yalnız hükümet değil, muhalefet, medya, sivil toplum da bunu ele almalıdır.
YORUM EKLE

banner471

banner474