banner564

Eşeği geberdene sürükletirler

Anayasa Mahkemesinin Yerel Seçimler iptali kararı bir turnusol kağıdı etkisi yaptı. Hangi görüşte olursa olsun, Anayasal Düzene samimi olarak saygı duymanın ayırt ediciliğini ortaya çıkarttı. Anayasa Mahkemesi kararından sonra iktidar sözcüleri itiraf etti. “ Anayasaya aykırı olduğunu biliyorduk”. Yani bile bile yaptılar. Ama meseleyi Anayasa Mahkemesine götüren Ana Muhalefete dönük şunu da ilave ettiler. “ Meseleyi Anayasa Mahkemesine götürmekle ülkeyi siz kaosa soktunuz”. Kısacası Anayasayı bile bile delmeye karşı tavır takınmayacaktınız demek istediler.
 Anayasayı açıkça delenlere karşı tavır takınan pek çok toplum kesimi oldu. Ama ses çıkarmayanlarda oldu. Bu fiili darbeye destek vermemesine karşın, ses çıkarmayanların bir kısmının iş dünyası örgütleri olması son derece üzücüdür. Çünkü demokrasi ve hukuk, ekonominin gelişmesinin temelidir. İçinde yaşadığımız ağır enflasyon koşulları, ayni zamanda demokrasi ve hukuk düzeninin ayaklar altına alınması ile paralel gelişmektedir. Bu nedenle iş dünyası örgütlerinin Anayasayı açıkça çiğneyen bir erk karşısında suskunlukları, başta kamu kaynaklarının kullanımı olmak üzere, ekonominin açık ve şeffaf bir şekilde var olup gelişmesini de engeller.
Ancak Anayasaya aykırı bu duruma karşı tavır takınan kimi demokrat, sol çevreler ise, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte; doğan kaosu, “çözmek ise Meclisin görevidir” vurgusunu göz ardı ederek; dava açan Ana Muhalefet Partisini, bu kaosun, demokratik hukuk devleti temeline daha fazla zarar vermeden aşılma çabasını da itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Küçük siyasi hesaplar için Anayasa Mahkemesinin  “ kaosu aşmak Meclisindir” vurgusunu es geçerek “şimdi birlikte Anayasayı deldiler” dediler. Bu sözün,” evet Anayasayı bilerek deldik ama Anayasa Mahkemesine giderek kaosu siz yarattınız” diyen, yani Anayasayı delmeye karşı ses çıkartmayacaktınız demek isteyen anlayışa komşu olması son derece üzücüdür. 
Ne isterse olsun; 1963- 1974 arasında Kıbrıs Türk Toplumunun kendini yönetmek için oluşturduğu Kıbrıs Türk Yönetimi döneminde, ertelemelere karşın 1970’te Genel Milletvekilliği ve 1973’te Cumhurbaşkanı Muavinliği seçimleri yapılmıştı. Ancak bu dönem içinde gerçekleşmeyen ve hep ertelenen Yerel Seçimler olmuştu. Onlar atama ile olmuştu. Bu nedenle KTFD ilanı ile oluşan Kurucu Meclise giren demokrat, sol üyeler ile daha sonra UBP’de yer alan kimi eski demokrat vekillerin katkıları yanı sıra, Türkiye’de Ecevit’in getirdiği demokratik atmosferin de etkisi ile KTFD Anayasasına, Yerel Seçimlerin ertelenemeyeceğini kesin dile ifade eden yazım gerçekleşti. Bu KKTC Anayasasına da taşındı. Ancak 47 yıl sonra, Anayasa bile bile çiğnenerek, bu toplumsal kazanım yok edilmek istendi. Bu nedenle Anayasanın delinmesine dönük toplumda oluşan duyarlılık ve bu temelde gerçekleşen Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, demokratik hukuk devleti ilkelerine dönük ciddi bir kazanımdır. Bundan çıkan tek sonuç, erkte kim isterse olsun, Anayasaya aykırı hareket edemezsin dersinin alınmasıdır. Bu son yaşadıklarımız, o eski halk deyişini kimsenin unutmaması gerektiğini gösterir. “ Eşeği, geberdene sürükletirler” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Sayın Ecevit 12 Eylül sonrasında gulen hayranı olarak vefat etmiştir.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Aç kitabı oku üçlü koalisyonda bahcelinin isrrarina ragmen devlette fetocu temizliğine engel olmuştur oku oku binamaz

Turkish Power
Turkish Power - 2 yıl Önce

Pratikten bihaber sırça kosklerinde teorisyenler 3 koyunu kaybetmeden gudemeyen herşeye muhalif teorisyenler

banner608

banner473