banner564

Et meselesi

Artık hayret etmemeyi de öğrendik.  Ortaya serilen skandallar dizilerine.  Her Allah’ın günü tık tık yukarı çıkan döviz kurları mı? Yoksa döviz  tık tık yukarı çıkarken, son sürat yukarı fırlayan fiyatlara mı? Ancak en acısı değerlerin hızla yokuş aşağı yuvarlanmasıdır. Bakın, kendini “ Serbest  Piyasacı , Liberal” diye adlandıran UBP ağırlıklı koalisyon hükümeti, ete narh koyduğunu ilan ediyor.  Vatandaşa  ucuzluğu sağladığını ilan edip Kasap esnafını suçlu diye ortaya sürüyor. Hayvancı ile kasabı birbiri ile ve  vatandaşı da tümü ile karşı karşıya getiriyor.   Fakat  vatandaşlardan da  imkanı olan, gerçekten serbest ticaretin imkanını kullanıyor. Güneye geçebilen geçip et alıyor. Geçemeyen diğer vatandaşların bazılarına da dostlukla alıp getiriyor. Narh uyguladı ya hükümet, bir şeyi başardı. Güneyde kasap dükkanlarının önünde kuyruklar oluşturdu.
Peki bu sözde Serbest Piyasacı hükümet;  üretimden, tüketime uzanan zincirin bütün halkalarını ele aldı mı ? Çünkü maliyeti belirleyen bu halkaların önemli bir kısmında, hükümetin yalnış politikası  pahalılığı artıran esaslı nedenlerdendir.  Bunlardan biri elektrik fiyatlarıdır. Klasik  yakıt gideri ve  diğer sabit giderlerin bilenen artışı dışında;  endenk döndek işlerle maliyeti kat be kat artıran ve halktan alarak belli odaklara kaynak aktaran hükümetin  ucube politikası  nedeni ile elektrik enerjisini  pahalı kılan  bizzat kendileridir. Buna başka kusurlar da  ilave oluyor. Örneğin  Yerel Yönetimlere aktarılacak olan devlet katkısını az tutmak için Bütçede, Devlet Gelirleri öngörüsünü gerçek dışı bir şekilde az göstermek sözde açık gözlüğü bu hükümetin politikasıdır. Ama bu  sözde açık gözlük, enflasyon ortamında, pahalılığı körükleyen işlerin  gerçekleşmesine kapı açıyor. Yani  Devlet Katkısı ile oynarken, Yerel Yönetimlerin eksilen kaynağı için vatandaşa  vergilerle yüklenmeye kapı açıyor. Çünkü Yerel Yönetimlere yönelik olarak vergi, harç ve  hizmet sunumu fiyatlandırması, Asgari ücrete endekslendi. Kimse de buna itiraz edemedi. Çünkü Yerel Yönetimleri batmaktan kurtarmak tezi öne çıktı. Sonuç ne oldu? Devlet Katkısı üzerinde Hükümet oyun oynama imkanını artırdı. Kaynak ihtiyacı da vatandaşın sırtına bindi. 
Bakın et konusuna gelelim. Ete narh koyma yolunu tutan hükümet,  maliyette bir unsur olan ve asgari ücrete Endekslenen  kesim ücretlerinin aşağıya çekilmesi için bir desteği gündemine aldı mı? Asgari ücrete endekslenen meslek vergileri, Belediye harçları, su giderlerini desteklemeyi gündeme aldı mı? Üretim aşamasında dövize endeksli girdi fiyatlarına dönük,  her yıl gözden geçirilecek   ciddi bir desteği gündeme aldı mı? 
Sen bunları ele almayacaksın ve en kolaya baş vurarak narh koydum diyeceksin? Binlerce vatandaşın, Bayramlık kımızı et ihtiyacı için Güneye akacak? Sende gardrop milliyetçiliğine ve Serbest Piyasacı söyleme devam edeceksin. Enflasyon  yalnız kaynakları eritmiyor. Değerleri, ahlakı, toplumun kurumsallığını ve varlığını da eritiyor. Et konusunda alınan ucube karar bu halin en tipik örneğidir.

YORUM EKLE

banner471

banner473